Ankara’da Unutulmaya Yüz Tutmuş Geleneksel Meslek Alem Yapımı

Ankara’da Alem Yapımı. Geleneksel Mesleklerden Biri Olan Alem Yapımı, Alem Nasıl Yapılır? Hangi Malzemeler Kullanılır

  • Derleyen: Osman Aktaş
  • Derleme yeri ve tarihi: Ankara, 2004
  • Kaynak kişi: Mustafa Güngör, 1936 Ankara doğumlu, evli, ilkokul mezunu.
  • Mesleği kaç yıldır yaptığı: 54 yıldır yapmaktadır.

Mesleği kimden öğrendiği: Ustasından aldığı bakır eğitimini alem üzerine uygulayarak bu mesleği tamamıyla kendi çabalarıyla öğrenmiştir.

Alemler, Osmanlı mimarisinden günümüze kalan bir gelenek olup; kubbe, minare, tonoz gibi örtü öğelerinin tepe noktalarında yer alan tunç, bakır, pirinçten yapılmış; ay, ay yıldız, lale biçimlerindeki bezemelerdir. Bunlar cami, medrese, tekke, türbe, kapalı çarşı, imaret gibi çok çeşitli yapılarda kullanılır. Selçuklularda pek görülmeyen alemler Osmanlılarda yaygınlaşmıştır. Sadece mimaride değil bayrak direklerine ve taşınan sancaklara takılan başlıklara da “alem” denilmektedir.

Günümüzde hala bir çok yapımızı süsleyen alemler, artık sayıları çok azalan ustalar tarafından el emeği göz nuru ile yapılmaktadır. Ankara’da bakırcıların meskeni olan Samanpazarı eski hareketliliğini yitirmesine rağmen, hala bu iş üzerine emek harcayan birkaç ustayı barındırmaktadır. Ancak bu ustalardan sadece bir ikisi alemler üzerinde çalışmaktadır.

Alem Yapımında Kullanılan Aletler ve Yapım Aşamaları

Alemlerin hazırlanışı sırasında, bakırcılık mesleğinde kullanılan aletler kullanılmaktadır. Bunların en önemlileri çekiç ve örstür. Çekiçler çeşitli boy ve ağırlıkta, çeşitli ağız yapılarına sahip bakıra şekil vermekte kullanılan ana aletlerdir. Örsün her türlüsü bu meslekte kullanılır. Bunların en önemlisi “sava” adı verilen örstür. Bu örste birçok iş yapılabilmektedir. Bir de ufak sava vardır. Bu örs daha küçük boyuttaki alemlerin hazırlanması için kullanılır. Yani minber alemleri, küçük çeşmelerin alemleri için kullanılır. Diğer bir örs ise alemlerin düzleştirilmesin-de kullanılan düz örstür. Bu örsün değişik boylarda çeşitleri vardır. En uzunu bir buçuk metreden biraz uzun olan bu örsler çok büyük camilerin alemlerini hazırlamakta kullanılmaktadır. Kaynak kişi şu an bu büyüklükte bir cami inşaatı olmadığı için bu örsleri uzun süredir kullanamadıklarını söylemektedir. Alemler hazırlanırken her parçanın işlenmesinde ve daha sonra değiştirilmesi gerektiğinde kullanılacak örsün bakır üzerinde tam oturması gerekmektedir.

Kullanılan bir diğer önemli alet tokmaktır. Çekiçler gibi çeşitli boy ve ağız yapılarına sahip birçok tokmak, alem imalatı sırasında kullanılmaktadır. Bunlar toplama, yuvarlama, düzleme gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Son zamanlarda biraz daha yumuşak olması nedeniyle plastik tokmaklardan da faydalanılmaktadır.

Alemlerin yapımında önemli bir yere sahip olan makaslar üç çeşittir. Düz makaslar, eğri makaslar ve diş makasları. Düz makaslar levhaları kesmeye yarar. Eğri makaslarla yuvarlak bakır levhaların içi oyulur. Diş makasları, birleştirilecek olan iki bakır levhanın uçlarını kesmede kullanılır. Her iki bakır levhanın uçları diş makası ile kesilir ve üst üste getirilerek kaynatılır, çekiç ve tokmaklarla dövülerek izleri kaybedilir. Sonuçta kaynak yeri çok az belli olan bakır levha elde edilir. Bu bakır levha işlenerek alemin parçalarını oluşturur. Levhalar Çorum’daki bakır fabrikalarından gelmektedir. Bu levhalar ölçülere göre çeşitli büyüklükte daireler halinde kesilir. Yine bu levhalardan bazıları önceden hazırlanarak gerektiğinde kullanılmak için muhafaza edilir.

Alemler, dikey bir eksen üzerinde yukardan aşağıya doğru ay (hilal), küçük küp, boyun, armut, bilezik, büyük küp, kova gibi bölümlerden oluşur. Her bölüm iki parçadan oluşur ve bu bölümler kaynatılıp çekiç ve tokmakla dövülmek suretiyle bir araya getirilir. Bu birleştirme sırasında levhaların uçları diş makaslarıyla kesilir, birleştirilerek alemi meydana getirir. Alemler camilere veya minarelere takılmadan önce boyanması gerekir. Alemler dış cepheye dayanıklı boya ile boyanır.

Alemler kubbe ve külahın dış çizgilerini yukarıya doğru bütünleyici bir güzellik anlayışının yanı sıra yapısal zorunluluklar nedeniyle de kullanılır. Çünkü alemler kubbe ve külahlara kaplanan kurşun levhaların tepede birleştikleri noktadaki açıklığı örtmekte ve rüzgâr ve yağmurun etkisiyle kurşun levhaların bozulmasını engellemektedir.

Alemler çeşitli büyüklükte ve çeşitli şekillerde hazırlanırlar. Mustafa Usta bunun isteğe göre değiştiğini söylemektedir. Minber alemlerinde büyüklük caminin genişliği ile orantılı iken minarelerde genelde tek bir boy kullanılır.

Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Yayınları  Türkiye’de 2004 Yılında Yaşayan Geleneksel Meslekler Kitabı, ( M. Öcal Oğuz, Emine Aydoğan, Nilgül Aytuzlar, Tuba Saltık Özkan