Arz Odası Nedir? Özellikleri Nelerdir?

Arz odası nedir, hangi amaçla kullanılır? Arz odasının özellikleri nelerdir? Osmanlı, Arz odaları hakkında bilgiler.

Arz odası, Topkapı sarayında, arz günlerinde padişahların sadrazam ve Divanı Hümayun üyelerini kabul ettiği yer.

Yabancı elçiler ve arife günü şehzadeler de padişah ile görüşmek üzere Arz odası’na kabul edilirlerdi. Fatih’ten önce bizzat padişahlar Divanı Hümayuna başkanlık ederlerdi. Fatih bu toplantıya sadrazamların başkanlık etmesini uygun gördü ve alınan kararların da padişaha bildirilmesi için Arz Odası’nı yaptırdı. Bu oda XIX yy, a kadar kullanılmıştır. Yapı birçok kere tamir gördüğü için yapıldığı devrin özelliklerini kaybetmiştir. 1856’da-ki yangında içindeki ahşap kısmın bütünü yanmış, yanan yerlerin onarımı eski biçimi göz önüne alınmadan ampir üslubunda yapılmıştır. Çevresi revaklı dikdörtgen bir planı vardır; geniş bir saçak bu çevreyi kuşatır; dış görünüşü Osmanlı mimarisinin klasik devrine bağlıdır.

Çevreyi kuşatan sütunlardan ikisi mermer, yirmisi somaki taşındandır; yapı yirmi iki sütunun çevirdiği alanın ortasına yerleştirilmiştir. Revak sütunlarla yapı arasında bir gezinti yeri gibidir. Bu gezinti yerinin genişliği Akağalar kapısı yönünde 4, öbür Uç yönde ise 3,70 metredir. Eni 7,30, boyu 9,05 m olan Arz Odası’nın ikisi Akağalar kapısı, biri de ters yönde olmak üzere üç kapısı vardır. ön yüzünde kapı ve pencereler arasında çiniler işlenmiştir; sağ tarafında kat mermerden yapılmış kenarları fıskiyeli bir selsebil bulunur. Bunun yanındaki kapının üstündeki Besmele  III. Ahmed öbürlerinin üzerindeki Hasbinallâh II. Mahmud devrinden kalmadır. Sağdaki kapının önündeki taşlıkta kırmızıdan yapılmış bir yükselti vardır.

Arz Odası’nın içi, üzeri kubbe ile örtülü küçükçe bir salondur; on metre yüksekliğinde olan kubbe ile duvarlar tam kagirdilr; büyük ahşap çatı kubbenin üzerine yapılmıştır; odanın duvarları zamanında çinilerle süslü imiş; 1856 yangınında bunlar bozulduğu için günümüzde çini yerine duvarlar boya ve badana ile örtülmüştür. Kubbenin içinde ve öbür yerlerinde görülen kalem işleri yakın zamanlara aittir. Soldaki köşede III. Mehmed (1595-1603) yaptırdığı üzeri ince ahşap sütunun taşıdığı kubbe ile örtülü bir taht durur; kubbenin içi oyma ve yaldızla süslüdür; İç kenarlarında tahtın yapılış tarihini belirten bir kaside yazılıdır.

Bu tahtın örtüleri ile yastıkları Kanuni Sultan Süleyman devrinde zümrüt ve incilerle işlenerek yabancı devlet elçilerine Osmanlı devletinin zenginliği göz kamaştırıcı bir biçimde gösterilmek istenmiştir. Tahtın yanında tunçtan, büyük bir ustalıkla yapılmış bir ocak vardır, bunun da üzeri zamanında kıymetli taşlarla süslü imiş. 1856 Yangınından yalnız tahtla bu ocak kurtarılmıştır. Gene Arz Odası’nın içinde çıkış kapısının yanında küçük bir çeşme vardır. Söylentilere göre toplantılarda içeride konuşulanlar dışarıdan duyulmasın diye bu çeşmenin suyu akıtılırmış. Cumhuriyet devrinden önce iyice harap olan Arzodası Topkapı Sarayı Müzesi müdürlüğünce uzman mimarlara onartılarak Sarayın halk tarafından gezilen bir dairesi olarak açılmıştır.