Basmacılar Kimdir? Neler Yaparlar?

Basmacı: Basma yapan ya da satan kimse.. Tülbent, pamuklu vb. kumaş üzerine kalıpla desen basan kimse.

Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiye göre (XVII. yy.) iki türlü basmacı vardır. Yastık basmacısı denenler, katranlı boyalarla yastık yüzü, sofra örtüsü ve çeşitli bezler basarlardı. Çit basmacısı adı verilenlerse yorgan yüzü, çarşaf, perde vb. üzerine desen basarlardı, İstanbul’da yapılan basmalar, desen ve renklerinin güzelliği, boyalarının sabitliğiyle ünlüydü.

1725 tarihli bir fermanda, İstanbul’daki basmacıların 27 gedik olduğu ve atölyelerin tümünün Çemberlitaş’taki Vezir Hanı’nda toplandığı kayıtlıdır 1729 tarihli bir başka fermandan, basmacıların topluca Binbirdirek sarnıcının olduğu yerde yapılan atölyelere taşındıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca Yenikapı sur dışında basmacılara, 15 oda daha ayrıldığı ve gedik sayısının 42’ye çıktığı kayıtlıdır.

Basmacılar, basacakları desene göre bir ya da daha çok kalıp kullanırlardı. Bu kalıplar şimşirden yapılırdı. Her kalıbı bir işçi kullanırdı. Basılacak bez, bir kerevet üzerine-bağdaş kurmuş işçilerin sırasıyla elinden geçer, her biri ayrı bir renkle üzerine kalıp vurur, en sonunda bez, ustanın elinden tamamlanmış olarak çıkardı. Basma atölyesinde en az beş kişi çalışırdı. XIX yy.’da Avrupa’dan gelen çeşitli kumaşlar, basmacılığın eski önemini yitirmesine neden olmuştur. Basma Cumhuriyet döneminde açılan yerli bez fabrikalarında üretilmeye başlanmış, ucuz ve kullanışlı oluşu nedeniyle en çok aranan kumaşlardan olmuştur.