XV. yy.’da Hacı Bayram Veli tarafından Ankara’da kurulan tarikat. Nakşibendilikle halvetiliğin birleşmesinden türediği söylenirse de, gerçekte safaviyye tarikatının Anadolu’daki kollarından biridir. Vahdeti vücut (varlık birliği) anlayışını izlediği gibi Melamilik yapısı da taşıdı.
Bayramiliğin başlıca özelliği, ilmel yakin aynel yakin ve hakkel yakin adı verilen varlıkbirliği aşamaları oldu. Hacı Bayram bu aşamaları yalın bir Türkçeyle “bilmek, bulmak, olmak” diye adlandırdı, inanca göre, bu tarikata giren, önce bütün edimlerin kaynağının Tanrı olduğunu öğrenerek (tevhıd-i ef’al) her şeyin Tanrı olduğunu anlayacak (tevhid-i sıfat) ve sonunda Tanrı’sıyla birleşecektir (tevhid-i zat). Zikir denilen, Tanrı’nın ad ve sıfatlarını yineleme işlemi, gözler yumulup nefes tutularak yapılır. “Lailaheillallah”ın anlamı düşünülür, Tanrıdan başka her şey gönülden çıkarılır. Tanrı’yı yürekte bulmak ve onunla birleşmek amaçtır. Buna “gönüle varmak” denir.
Bayramilerin taçları, altı terekli (dilimli) ak çuhadandır. Tacın kubbesinde (tepesinde), birbiri içinde üç daire vardır. “Gül” adı verilen bu daireler, “tevhid”in üç derecesini gösterir. Hacı Bayram’ın ölümünden sonra tarikat üç kola ayrıldı. Bayrami şeyhlerinden Bursalı Ömer (Emir) Dede tarafından melamiyye-i bayramiyye kolu türetildi. Ak Şemseddin bayramiyye-i şemsiyye, Aziz Mahmut Hüdai ise celvetiyye kollarını kurdular. Bayramiyye-i şemsiyye kolundan ibrahim Tennuri’nin kurduğu tennuriyye ve Himmet Efendi’nin kurduğu himmetiyye kolu çıktı. Tennuriyye kolundan da Saruhanlı İlyas’ın kurduğu iseviyye kolu türedi.