1. Uğraşı saç sakal kesimi ve bakımı yapmak olan kimse. Saç, sakal kesimi, bakımı yapılan dükkân: Berbere gitmek.
Osmanlılar’da orducu esnafı arasında bulunan ve görevleri askeri tıraş etmek olan sınıf. Ağa kapısı kârhanesinde bu sanatla uğraşan kişiler. Enderun odalarından seferli koğuşuna bağlı bulunan ve sarayda berberlik yapanların unvanı. Berber gediği, berber dükkânı açma yetkisi Berber başı, Osmanlı sarayında padişahı ve şehzadeleri tıraş etmekle görevli kişi.
Berber gediği, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması üzerine (1826), halkın bu konuda ileri geri konuşmasını engellemek amacıyla kapatılan İstanbul’daki kahvehaneler (aynı zamanda berber dükkânıydılar), gedik yöntemi gereğince berber dükkânı olarak yeniden açıldı (1828). Evkaf Nezareti’nce, belirli bir para karşılığında verilen izin senetleriyle sağlanan bu hakka, “berber gediği” denildi. Birçok yetkili devlet memurunun rüşvet yemesine yol açan bu düzen, tüm gediklerin kaldırıldığı 1860 yılına kadar sürdü.
Berberbaşı, Enderun’da, Hasoda’nın kıdemli denen ikinci derecede ağalarından sayılırdı. Padişahı tıraş eder, kesilen saçları gümüş bir leğende yıkadıktan sonra buharla tütsüler ve özel bir çekmecede korurdu. Mühürlenen bu çekmece, sürre alayıyla birlikte Medine’ye gönderilir, Hz. Muhammet’in türbesi yakınında bir yere gömülürdü. Ayrıca, bir şehzadenin saçlarını ilk kez kestiğinde, bu olayı hemen sadrazama bildirmesi gerekirdi. Bir alay eşliğinde Paşa Kapısı’na gider, bildirme görevini yerine getirdikten sonra kendisine orada hilat giydirilir ve aralarında beş yüz altın ve donatılmış bir at da bulunan birçok değerli armağan alırdı.