Bezm-i Elest, İslam inancında Adem’den kıyamete kadar gelecek olan bütün insanların ruhlarının Tanrının rableri olduğunu kabul ve itiraf ettikleri meclis
Kuran’a göre Adem’in soyundan gelecek olan bütün insanların ruhları bir araya toplanmış ve kendileri tanık tutularak “Elesti Birabbiküm” (Rabbiniz değil miyim’) diye sorulmuş, onlar da “bela şehıdna” (evet şahidiz) cevabını vermişlerdir (A’raf 172).
Hz Muhammed’in bir hadisi de bunu daha geniş olarak anmaktadır. Hadise göre Tanrı, ruhların cevabı üzerine “O zaman benden başka ibadete layık hiçbir şeyin olmadığını ve benden başka Tanrı olmadığını kafanıza iyice yerleştirin. Bana herhangi bir şeyi ortak koşmayın Sizlere, benimle yaptığınız bu anlaşmayı sürekli olarak hatırlatacak peygamberlerimi ve kitabımı göndereceğim” buyurmuştur.
Kimi İslam bilginleri Araf suresindeki ayette sözü edilen sözleşmenin ruhlar aleminde ve bir defada yapılmadığını, her insanın ana rahmindeki oluşum surecinde cenine ruh verildiği anda ayrı ayrı gerçekleştiğini ileri sürerler. Bu sözleşme ile insan daha yaradılış surecinde Tanrı’nın kulu olduğunu kabul etmiş olmaktadır. Bu sözleşme insanın dinsel, hukuksal ve toplumsal alana ilk adımıdır. Bu nedenledir ki İslam hukuku insanın kişiliğinin daha cenin durumunda iken oluştuğunu kabul ederek birtakım haklar tanır ve ceninin yok edilmesini cezası gerektiren bir suç olarak değerlendirir.