Cem ayinleri nasıl yapılır, kimler katılır? Hızır orucu neden tutulur? Cem evlerinde ayinler nasıl yapılır, kimler katılır.
Özellikle alevi, Bektaşi ve Mevlevi tarikatlarında törenin adı içinde yer alan cem sözcüğü, aslında toplanma, birleşme; tasavvuf terimi olarak da, sufinin Allah’tan başka bir varlık olmadığını anlaması, O’nun nurları içinde yok olması anlamlarına gelen, Arapça cem’ sözcüğü ile ilgilidir. Türkçede ve Farsçada sözcüğün sonundaki, bir gırtlak ünsüzü olan ayın (<) söylenemediğinden, sözcük, Ayın ‘sız yazılan efsanevi İran hükümdarının adıyla karıştırılmıştır.
Alevi, Bektaşi ve Mevlevilerde bu ayin değişik biçimlerde yapılır.
Alevilerde ayin-i cem’e daha çok cem denir. Dedeler tarafından yönetilen bu tür ayinler, genellikle kış aylarında yapılır. Dedenin yanında, kendisine hizmet ve yardım eden kanber denilen biri bulunur. Cem, büyük dam denilen, tekke içinde, kapalı bir yerde yapılır. İlk günkü ayine danık cemi denilir Cem ayinlerine boşanmışlar, katiller, suçlulukları kanıtlanmış olanlar katılamaz; bunlara düşkün denilir.
Alevilerde 12 günlük muharrem orucundan başka 3 günlük hızır orucu da vardır. Bu oruç, ocak ayından gücük (şubat) ayına kadar, ayrı ayrı yörelerde üçer gün tutulur. Büyük cem ayini, Hızır orucunun son haftası içinde yapılır. Cem yerine, yakın köylerden gelenler de olur. Cem evine kurban, çörek, kete, kuruyemiş vb. götürülür. Birbirleriyle küs olanlar barışıp kırgınlıklar giderildikten sonra cem başlar. Ayinde on iki görevli hizmet yapar. Gözcü, damda bekler; çerağ, mumların düzenli yanmasını sağlar; delil, ayine katılanlara yol gösterir. Yeni musahipler, dört adım atıldıktan sonra delil tarafından dedeye ulaştırılırlar. Dede, hatim duasını okur, müsahiplerin sırtına “Allah, Muhammet ya Ali” diyerek üç kez vurur. Dede ve iki yanında yer alan zakirler, duvazdeh imam şiirleri (on iki imamın adı geçen şiirler) okurlar.
Pir Sultan Abdal’ın, Şah Hatayi’nin, Kul Himmetin şiirleri deme (bektaşilerdeki nefes, mevlevilerdeki ilahilerin Alevilikteki adı) olarak sazlar eşliğinde söylenir. Cemaat “Allah Allah” diyerek secde eder, semah dönülür Bütün bunlardan sonra kurban ve lokma dağıtılır. Ayinin sonunda dede tarafından dinsel öğütler verilir; ehl-i beyt sevgisinin önemi, eline, beline, diline bağlı olmanın erdemleri anlatılır.
Bektaşilerde ayin-i cem yalnızca tarikata girenler ya da ölenler için, geceleri tekke meydanında yapılır. Yatsı namazından sonra meydana postlar serilir ve orta yere bir buhurdan konulur. Töreni yönetecek için de bir taht kurulur. Yabancıların töreni görmelerini engellemek amacıyla uygun yerlere gözcüler yerleştirilir. Herkes yerini aldıktan sonra canlar, birer birer töreni yöneten tekke şeyhi önünde baş keser, şeyhin avucunun içini öper ve yerlerine otururlar. Canlara şarap sunulur, gülbang çekilir, nefes ve ağıtlar okunur; bu biçimde, ayin sabaha kadar sürer.
Ayin-i cem terimi, mevleviler arasında ayn-ı cem ya da ayn ül-cem biçiminde söylenilir. Tören, tekkeye vakıfta ya da adakta bulunan birisi için, tarikat âşıklarından birinin önerisiyle, genellikle gece ve bazen de gündüz düzenlenir. Tören, semahane ya da kırda yapılabilir. Semahanede, orta yere şeyhin postu serilir, içeri giren canlar, yerlerini aldıktan sonra ayaklarını* mühürler ve beklerler. Şeyh içeriye girer ve canların karşısında baş keser. Bekleyenler de aynı hareketi yaptıktan sonra şeyh, postu öperek oturur; ayaktakiler de ona uyarlar.
Canların önlerinde, dokuzu sağda, dokuzu solda olmak üzere mumları yanmakta olan on sekiz şamdan bulunur. Kahveler içilip fincanlar toplandıktan sonra Neyzen başı ney çalar, daha sonra ilahiler okunur. Bu sırada isteyenler semaa kalkar. Bu semada tennure giyilmez ve kollar açılmaz. Ayin tamamlandıktan sonra, başta şeyh olmak üzere hep birlikte ayin-i cem gül-bangi çekilir ve bağdaş kurularak oturulur. Meydancının sunduğu yemişler yenir ve sabah ezanına kadar sohbet edilir. Ezan okunurken şeyhin “fatiha” demesi ile “fatiha” okunur ve topluca yer öpüldükten (görüşüldükten) sonra mescide gidilir.