Cumba”Şahniş” de denir. Bir yapıda zemin katın üstündeki katlarda cepheden dışa çıkıntı yapan ODA bölümü.
Kafesli pencereleriyle cumbalar, içe dönük bir yaşamının biçimlendirdiği eski Türk evlerinin tipik öğeleridir. Daha çok Batı Anadolu, özellikle de İstanbul evlerinde görülür. Anadolu’nun öteki bölgelerindeyse tüm cephenin dışa taşırıldıgı ÇIKMA’lar yaygındır.
Cumbalar genellikle dikdörtgen planlı olmakla birlikte, yarım altıgen ya da yarım daire planlı örnekler de vardır. Ahşap PAYANDA’lar, ELİBÖĞRÜNDE’ler. BİNDİRMELİK’ler ya da taş ve hazan metal KONSOL’lar üstüne oturtulan cumba, yapının dış görünümünde bir hareket yaratır.
Asıl amacı oturma mekanından sokağın, evin dış kapısının kolaylıkla görülebilmesidir. AHŞAP mimarlığın zamanla terk edilmesine karşın cumba. KAGİR yapılarda da varlığını sürdürmüştür. Arap ülkelerinin kâgir konutlarında görülen bazısı çok katlı ahşap MÜŞREFİYE’ler de birer cumbadır.
Avrupa mimarlığında bir odanın bölümü olarak dışa çıkan cumba benzeri bir öge yoktur, ancak küçük bir çıkıntı olarak biçimlendirilen “çıkma pencere”ler (PENCERE) kullanılmıştır.
Cumbanın yaygın bir adı da çıkma’dır. Çıkmanın duvarları alt katın duvarları üzerine bindirmelikler veya desteklerle oturur. Bulundukları yere göre mahalli özellikler gösteren eski evlerin cumbaları değişik şekillerde yapılırdı.
Bursa, Kütahya, Eskişehir ve İzmir’de çıkmalar destek üzerine; Ankara evlerinde ise taban kirişlerinin üst üste konulmasından meydana gelen bindirmelikler üzerine inşa edilirdi. Destekler daha çok ahşap binalarda, bindirmelikler ise kerpiç inşaatta kullanılır. Evlerin alt kısmını yağmur sularından korumak ve sokağı rahatça görebilmek için üst katlar cumba şeklinde yapılırdı. Dışarı doğru çıkıntılı ve etrafı örtülü olarak inşa edilen balkonlara ve eski evlerdeki pencerelerin önüne konan karınlı olarak yapılan kafeslere de cumba adı verilir. Cumba mazgal, Avrupa’da Ortaçağ askeri mimarisinde savunma bakımından çok yararlı olmuştur. (Gözcü kulesi ile karıştırılmamalıdır.)
Gene Avrupa’da cumba, sivil mimaride soylu kişilerin evlerinin veya belediye saraylarının önlerinde zarif bir çıkma meydana getirir ve belediye başkanlarının kürsüsü olarak kullanılır.
Cumbadan Rumbaya ne demektir, anlamı nedir
Cumbadan Rumbaya Cumhuriyet‘in ilk yıllarında İstanbul’daki toplum yaşamı, bir süre giderek birbirinden uzaklaşan iki ayrı görüntü vermekteydi.
Eski İstanbul, kafesli pencereli, cumbalı mahalleleri ile eski geleneklerini korurken Şişli ve Beyoğlu semtlerinde kafesler kaldırılmış, peçe ve çarşaf atılmıştı. O yıllardaki bir slogan “cumbadan rumbaya” idi. Bununla kapalılığı ifade eden eski (cumba) ile dışa açılmayı ifade eden yeni (rumba dansı) anlatılıyordu,
Peyami Safa’nın bir romanı da o günlerin gözlemleriyle dolu olarak Cumbadan Rumbaya adını taşır.