Davul, enli ve ince tahtadan bir kasnağın iki yanına deri geçirilerek yapılan, deriler üzerine tokmak ve değnek vurularak çalınan bir müzik aracı.
DAVULCU a. 1. Davul çalan kimse. —2. Davulcu osuruğu gibi araya gitmek, bir söz ya da davranış, gürültü patırtı arasında yitip gitmek, ilgi çekmemek (kaba.).
Türkler, çok eskiden beri davulu bir çalgı olarak kullanmışlardır. Davul çalınması bir egemenlik işareti sayılmıştır. Selçuklularda ve Osmanlılarda askeri mızıka takımı olan mehterhanede davul önemli çalgılardandı. Davulun, çeşitleri vardır. Halk musikisinde davul, zurna ile birlikte çalınır.
Davul Kültürümüzde Önemli Bir Yere Sahiptir
Fakat sabahleyin zurna ve davul seslerine karışan naralar, türküler beni uyandırdı (Ömer Seyfettin). Ramazan davulu, Ramazan ayında niyetlileri sahura kaldırmak için çalınan davul. Şaman davulu.
- Davul (zurna) çalmak, bir konuyu herkesin duyup anlayabileceği şekilde ortalığa yaymak.
- Davul çalsan işitmez, sağırlığı veya aşırı dalgınlığı belirtmek için kullanılır.
- Argo. Davul tozu. Gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanılır: Davul tozu ilaç olur. Davul tozu ile minare gölgesi arar.
- Davulun sesi uzaktan hoş gelir, göründüğünden farklı olan durumlar için kullanılır. Davulun tokmağı elinde olmak, bir işte yönetimi elinde tutmak, idare etmek.
Türklerde davul binlerce yıldan beri kullanılan bir çalgıdır. Genellikle bir hakimiyet işareti sayıla gelmiştir. Hun Türklerine gelin gelen ve ünlü bir şair olduğu söylenen bir Çin prensesi, manzum bir mektubunda Hunların davulu her gece, güneş doğana kadar döğdüğünü yazmıştır. Romalılar, Asya ordularıyla her savaşta gök gürültüsü gibi ses veren yüzlerce davulun sesi önünde şaşkına dönerlerdi. Osmanlı Türklerinin Orta Avrupa’ya yaptığı seferler bu çalgıyı oralara da iyice tanıtmıştır.
Osmanlı askeri musikisinin (mehterhane) önemli aletlerinden biri olan davulun birçok çeşidi vardır. Sağ elde usulün kuvvetli zamanlarını (düm’leri) vuran bir tokmak; sol elde usulün zayıf zamanlarını (tek’leri) vuran bir değnekle çalınır. Halk musikisinde davula zurna eşlik eder.
Şaman davulu. Şaman dinde başlıca ayin araçlarından biridir. Altaylılar ve Yakutlar şaman davuluna tüngür derler. Bu kelimenin eski Türkçedeki karşılığı küvrüğ’dür. Doğu Asya’da şaman Ayinlerinde davul kullanılması çok eski tarihlerden beri devam eder.
Davul yuvarlak veya oval şekilde olur. Yakut şamanlarının davulu daha çok ikinci şekildedir. Davulun yapılmasında kayın, sedir ağaçları, deri, madeni süsler, kıl sicim kullanılır.
Şaman Ölünce davulu parçalanır ve bir ağacın dalına asılır; şaman bu ağacın yanına gömülür. Davulun tokmağı da özel bir törenle hazırlanır. Tokmak, kayın ağacından veya geyik boynuzundan yapılır. Ayin sırasında şamanın ruhunun davul aracılığıyla dünyayı dolaştığına İnanılır. Altay şamanlarının davullarında resimler vardır. Bunlar güneşi ve ayı, ebem kuşağını, tanrısal kayın ağacını, derisi davul için kullanılan kutsal geyiği gösteren şekillerdir. Bazı davullarda eski devirlerdeki şamanlara, ruhlara, kurbanlık hayvanlara, din törenlerine ait resimler bulunur. Beltir şamanlarının davullarında yedi sarı kız, geyik, kurbağa, yılan, kayın ağacı, güneş, yıldızlar, hastalık taşıyan ruhların resimleri vardır.
Davulun kasnağı çam, köknar ya da ıhlamur ağaçlarından yapılır. Daire biçimli kasnağın çapı 60-90 cm, eni 50-60 cm arasında değişir, iki yanına gerilen deriler genellikle köpek, dana, keçi derisidir. Bu deriler ilkin suda pişirilir, daha sonra çıkarılıp ıslakken gerilir. Çatlamasını önlemek için de üzerine zeytinyağı sürülür, kuruduktan sonra kasnaklara geçirilir. Kasnağın üzerinde, yumuşayan deriyi germek için kullanılan kalın ipler ve davulu omuza asmaya yarayan kaytan adlı kalın, deriden yapılmış bağ bulunur. Ardıç ya da kızılcık ağacından yapılmış tokmak ve değnekle çalınır. Tokmağın ucu topuzlu ve sapı kalındır. Düz bir çomak biçimindeki değneğin ve tokmağın boyu yaklaşık 40-60 cm’dir Tokmak sağ elde, değnek sol elde tutulur. Sağ elle kuvvetli zamanlar, sol elle zayıf zamanlar vurulur.
Dünyanın hemen her yerinde benzerine rastlanan ve belirsiz ses veren derililer kategorisinden olan davul, en eski türk çalgılarındandır Orta Asya Türkleri, davula, dış görünüşüyle ağaç gövdesinden kesilmiş bir dilimi andırdığından, “tomruk” anlamına gelen tümrük, tömrük, dümrük gibi adlar vermişlerdi. Türkler müslümanlığı benimsedikten sonra çalgının adı, arapça tabl’ın bozulmuşu olan davula dönüştü.
Orta Asya Türkleri arasında davulun dinsel bir işlevi vardı, davul sesinin kötü ruhları kovduğuna inanılırdı. Bunun yanı sıra, davul dövmek devlet gücünün de simgesi sayılıyordu. Kaynaklarda, Romalılar ile savaşan Asya ordularına, savaş süresince davul seslerinin eşlik ettiği, bunların gök gürültüsünü andıran seslerinden romalı askerlerin dehşete düştüğü yazılıdır. Hun Türkleri’ne gelin giden çinli bir prensesin mektubundan, Hunlar’ın günbatımından güneş doğuncaya değin davul çaldıkları öğrenilmektedir. Bunun büyük bir olasılıkla karanlıkta ortaya çıktıklarına inanılan kötü ruhları kovmaya yönelik olduğu öne sürülür. Orta Asya Türkleri’nin kurt ve köpek derilerini toprağa gömerek bir tür tabaklama işleminden geçirdikleri ve bunlardan davul yaptıkları bilinmektedir.
Derinin çabuk çatlamasını önleyen bu yöntem, Anadolu’nun bazı yörelerinde günümüzde de kullanılmaktadır
Günümüz türk halk müziğinde davul, zurna ile birlikte ayrılmaz bir ikili oluşturur.
Şaman davulu, inanışa göre büyüsel gücü olan bir çalgıdır.
Şaman ayinlerinde çok eski dönemlerden beri davul kullanıldığı bilinmektedir. Şamanın ruhunun davul aracılığıyla bedeninden sıyrılıp dünyayı dolaştığına inanılır Şaman davulu yapılırken kutsal sayılan hayvan ve gereçlerden yararlanılır Derisi genellikle geyik, kurt, köpek derisinden, kasnağı kayın ya da sedir ağacından yapılır Tokmağı özel bir törenle, geyik boynuzu ya da kayın ağacından hazırlanır Üzerinde madeni süsler kıl ve sicim bulunur. Çoğunun kasnağına ve derişine ay, güneş, ebemkuşağı, kayın ağacı, geyik vb. kutsal sayılan şeylerin resimleri işlenmiştir. Bazılarının üzerinde de şamanlara, ruhlara, kurbanlık hayvanlara, dinsel törenlere ilişkin simgesel şekiller bulunur. Genellikle yuvarlak olmakla birlikte Yakut şamanlarının oval biçimli davullar kullandıkları bilinmektedir.
Şaman öldüğünde davulu parçalanıp bir ağacın dalına asılır ve şaman bu ağacın yanına gömülür.
Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir Deyiminin Hikayesi
Kızcağızın birini , istemediği bir adama zorla veriyorlarmış. Kızın gönlü başka bir delikanlıda olduğu halde, zengin diye, kendinden yaşça çok büyük bir adama nikâhlayıp, düğüne başlamışlar. Kız evinin önünde, davullar, zurnalar çalmaya başlamış. Davulun tokmağı her gümleyişte kızcağızın yüreği hoplar ve üzüntüden baygınlıklar geçirirmiş.
Köyün bütün kızları düğün evinde toplanıp, gelin kızın etrafını sarmış, cıvıl cıvıl konuşurlarken, kızın birisi:
“Ahhh, demiş, şu davulun sesi ne kadar hoşuma gidiyor. Acaba bizim evin önünde de çaldığı günleri Allah bana gösterecek mi?”
Gelin kız içini çekmiş:
“Ahhh” demiş. “Davulun sesi uzaktan hoş gelir.”
Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir sözü, bir işin dışarıdan bakıldığında kolay gözüktüğünü belirtmek için kullanılır.