Divan-ı Kebir Konusu Nedir? Neyi Anlatır?

Divan-ı kebir, Mevlana Celalettin Rumi’nin tüm gazel ve rubailerinden oluşan farsça yapıtı (XIII. yy.). 30 000 beyitten fazla olan divan, Doğu ülkelerinde Divan ı Şems ül-hakayık, Külliyat-ı Şems adlarıyla tanınır. Aruz vezninin 24 ayrı bahrinde yazılmış 24 divandan meydana gelir Her divanda gazeller beyitlerin son harfine göre sıralanmıştır Tasavvuf, ilahi aşk, sevgi konularını işleyen yapıtta Mevlana sanat kaygısı gütmeden duygularını içtenlikle yansıtmıştır. Edebi sanatlara pek fazla yer vermemiş buna karşılık iç kafiyeye çok rastlanır.

Gazellerinin çoğunun sonunda kendi adı ya da mahlası yerine Şems-i Tebrizı’nin adını; kimi gazellerinin sonunda da mahlas olarak Hüsamettin Çelebi ve Selahattin Zerkub adlarını kullandı. Ayrıca Hamuş, Mamuşkun (suskun), Tenzen, Megu ve Zebanderkeş gibi mahlaslar da kullandı. Bediüzzaman Füruzanfer her divanda bulunan ve aynı harfle biten gazelleri bir araya getirerek tek divan halinde Külliyat-ı Şems adı altında yayımladı (1957-1959, 3 c) Abdülbaki Gölpınarlı da yapıtın 24 ayrı divan biçimini Türkçeye çevirdi 1955-1960, 5 c). Çeşitli batı dillerine de çevrilmiştir.