Eski Türklerde Dokuz Sayısının Önemi

Eski Türklerde Dokuz Sayısı Neden Önemlidir? Dokuz Hangi Anlamlara Gelir? Farklı Kültürlerde Dokuz İnancı 

Eski Türkler’de dokuz sayısının önemli bir yeri vardır. Altay yaradılış destanında Tanrı, önce dokuz dallı bir ağaç, bu dallardan dokuz kişi, onlardan da dokuz oymak yaratır. Kaç Tatarlan’nda kutsal kayın ağacı, dokuz köklüdür.

Minusinsk Tatarları’nın bir destanında yeraltındaki dokuz dallı kutsal ağaçtan söz edilir. Hıtaylar’da, imparatora benzeyen dokuz kişi seçilip bunlara imparatorla aynı giysiler giydirilir ve gerçek imparatorun hangisi olduğu saptanmaya çalışılır.

Altaylar insan iskeletinin baş, bel, diz, topuk, ayak bileği, omuz, dirsek, avuç ve el bileği olmak üzere dokuz ekten oluştuğuna inanıyorlardı. Şamanların giydiği hırkanın sağ koluna dört, sol koluna beş çıngırak takılırdı. Altay masallarında kutsal atların kuyruğu dokuz örmelidir ve bunlar dokuz kolanlıdır. Türk mitolojisinde dokuzun yanı sıra, dokuzla başlayıp ya da biten sayılar da çokça geçer. Oğuz Han, verdiği toyda dokuz yüz at, dokuz bin koyun kestirir, deriden 99 havuz yaptırır; dokuzuna rakı, doksanına kımız doldurtur. Altay mitolojisinde doksan dokuz âlem, 99 tanrı olduğuna inanılıyordu.

Moğollar’da da tanrıların sayısı, başlangıçta, doksan dokuzdu.