Kadınların dışarı çıkarken giydikleri kollu, uzun ve genellikle bol, mantoya benzer Üstlük. İlmiye sınıfından olanların giydiği bir tür biniş*. (Ulema feracesi de denir.) Ferace samur kürk, yakasına ve önlerine samur kürk geçirilmiş ferace. (Şehzadeler, saray dışına çıkacakları zaman giyerlerdi.)
Ferace atmak, yarışmalarda atıcının oku, en gerideki menzil taşına bile ulaşmadan yere düştüğünde, havacıların kullandığı deyim. (Okun yürümedi, kısa düştü anlamındadır.)
Ferace, boyu, ayak bileklerini örten, uzun kollu ve geniş bir rob ve arkaya dökülen, dönemin modasına göre büyüyüp küçülen geniş bir yakadan oluşuyordu. Genellikle çuha ya da softan yapılmakla birlikte XIX. yy.’da fantezi kumaşlar da kullanılmaya başlandı. Boyun çevresi ve önleri çeşitli şerit ve dantellerle süslenir, asıl özelliğini bahriyeli yakasına benzeyen ve üzeri giyenin ekonomik durumuna göre çeşitli biçimlerde bezenen yakası oluştururdu. Bu yakanın bazı dönemlerde pelerin gibi yerlere değin uzadığı ve süslenmesinde aşırılığa kapıldığından devlet tarafından nizamnameler çıkartıldığı bilinmektedir. Genellikle koyu renklerden yapılmakla birlikte bazı dönemlerde al, gülkurusu gibi parlak renkler de moda olmuştur Her kesimden kadının kullandığı bu üstlük, mutlaka yaşmak’la birlikte giyilirdi.
İlmiye sınıfından olanların ferace giyme ye başlaması 1848’de yapılan rütbe değişikliklerinden sonradır ve osmanlı saltanatının sonuna değin kullanılmıştır. Bu tür feracelerin bedeni ve kolları çok geniş olur, resmi törenlerde giyilenleri sırma ile işlenirdi. Yakasına ve önüne kürk geçirilmiş olanları da vardı. Genellikle çuhadan yapılır, gençlerin giydiği feracelerin kolları daha kısa olur, boyna kısa ve geniş bir yaka eklenirdi. Kol kenarları ve yaka sırmayla işlenirdi. Tanzimat döneminden önce bu tür feraceler sarayda da giyiliyordu.
Yaşmak
Kadınların ferace giydikleri vakit kullandıkları, gözleri açık bırakan, ince yüz örtüsü: İste biraz evvel sofada feraceleri, yaşmakları alan iri elli hizmetçi kahve tepsisi ile odadan içeriye girdi (Ahmed Rasim).
Yaşmak iki parçadan meydana gelirdi. Parçalardan biri bastan çeneye, diğeri ise çeneden başa doğru bağlanırdı. Yaşmağın sarkan kısımları ya feracenin üzerinden omuzlara sarkıtılır veya feracenin altına sokulurdu. Yaşmak kullanan kadınların gözleri ve burunları, kısmen de kaşları ve ağızları görünürdü.