Kendi kendine gelin güvey olmak, ilgili olanların ne düşündüğünü bilmeden bir şeyi gerçekleşmiş kabul edip boş yere sevinmek. Kendisiyle ilgili olmayan bir duruma boş yere üzülmek: Sen kendi kendine gelin güvey oluyorsun, bos ver biraz canım! (S. F. Abasıyanık). Gelin odası gibi, çok süslü yerler için kullanılır. Bulgurluya gelin (mi) gidecek, gereği yokken durmadan dikiş nakış işleriyle uğraşanlara şaka yollu söylenir.
Gelin alayı, gelini kız evinden alıp oğlan evine götüren davetlilerin teşkil ettiği kafileye verilen ad.ar.
Gelin almak, evlenecek olan kızı, baba evinden atarak özel bir törenle güvey evine götürmek.
Gelin alıcı, perşembe günü, gelini getirmek üzere oğlan evinde toplanan ve bu görev için özel olarak davet edilen oğlan tarafı misafirlerine verilen ad.
Gelin bakma, oğlan evine getirilen gelinin koltuk töreninden sonra, oğlan evi misafirleri tarafından seyredilmesi.
Gelin bayrağı, obalarda güvey çadırına dikilen, ya da genellikle gelin almağa giden kafilenin başı tarafından taşınan bayrak. (Yörüklerde davetli her oba düğüne bayrak açarak gelir. Buna gelin veya düğün bayrağı denir.)
Gelin bindirmek, gelini özel bir törenle yeni evine götürmek için ata bindirme törenine verilen ad.
Gelin çalması, bazı yörelerde, damadın cuma namazından sonra kız evine gelerek gelini, kadınların arasından alıp odasına götürmesi.
Gelin çıkarması, yuvarlak, değerli taslarla donanmış gül biçimindeki yapıştırma. (Gelin çıkarması, hazırlandıktan sonra zamkla gelinin sağ ve sol yanaklarına yapıştırılırdı. Eskiden gelinin alnına, çenesine de kırpılmış zamklı teller yapıştırılırdı. Böylelikle gelinin yüzü nakışlı bir kumaşa benzerdi. Bu gelenek bugün uygulanmıyor.)
Gelin çıkartma, kız evinden oğlan evine gidecek gelinin hazırlanıp yolcu edilmesi sırasındaki bütün işlemlere verilen ad.
Gelin hamamı, evlenecek kız için hamamda yapılan tören. (Gerdekten sonra gelini, ailenin yakını olan kadınlarla topluca hamama götürmek.)
Gelin havası, gelin alayı kız evinden çıkıp oğlan evine gidinceye kadar, yol boyu, davul ve zurnaların çaldığı belli havalara verilen ad,
Gelin indirme, yeni evinin önünde gelini özel bir törenle güveyin attan indirmesi.
Gelin indirmelik, oğlan evine gelen gelini bindiği binekten indirebilmek için kız evi davetlilerinin istediği armağana verilen ad.
Gelin odası, gelin ve damat için hazırlanmış Özel yatak odası.
Gelin okşama, kına gecesinde, evden ayrılacağı için üzgün olan gelini avutmak için söylenen türkülere verilen ad.
Gelin önü, gelinin oğlan evine geldiği gün bu evin davetlilere ikram ettiği ziyafete Yerilen ad.
Gelin parası, gelin duvak giyince, oyun oynanırken başına serpilen para.
Gelin teli, gelinlerin başlarına takılan Ye yere doğru uzanan parlak, ince gümüş tellere verilen ad. (Bu tel uğurlu sayıldığı için genç kızlar bundan birer parça koparırlar ve düğün sırasında, dansı bulaşsın diyerek başlarına takarlar, düğünden sonra da saklarlar.)
Gelin yanı, baba evinde son gününü geçirecek olan genç kıza yaşıtlarının toplanarak arkadaşlık etmesine, oyalamasına, eğlendirmesine verilen ad.