Görücü 1. Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse. 2. Görücü gitmek, evlenecek erkek için, kız görmeye, beğenmeye gitmek.
Görücüye çıkmak, evlenmesi sözkonusu olan bir kızdan söz ederken, görücü olarak gelenlere gözükmek.
Eşlerin birbirlerini görüp seçme olanağının bulunmadığı durumlarda, erkeğe kız beğenme görevi anneye ve yenge, hala, teyze gibi aile yakınlarına düşer. Erkeğe en uygun eşi bulmak amacıyla akrabalar, komşular ya da bu tür işlerde aracılık eden kişiler arasında soruşturma yapılır. Anne yanına hatırı sayılır, deneyimli birkaç yakınını ya da komşusunu alarak uygun olabilecek kızların evlerine ziyarete gider. Kapıdan girilirken içlerinden biri ziyaret nedenini söyler, içeri buyur edilen görücüler, evin düzenini, temizliğini, kız evinin tutum ve davranışlarını gözden geçirir, kızın kişiliği hakkında ipuçları elde etmeye çalışır. Başka bir odada hazırlanıp süslenen kız, görücülere kahve sunar. Bu sırada inceden inceye gözden geçirilir, ev işlerindeki mahareti, yetenekleri öğrenilmeye çalışılır. Bazen de kahveleri başkası sunar, kız görücülerin karşısına yerleştirilen bir sandalyeye oturtulur ve iyice incelenir.
Kız beğenilmemişse kahveler içildikten sonra hemen kalkılır, beğenilmişse bir süre daha oyalanılır. Kız evi, görücülerin bir daha gelmesini istemiyorsa ayakkabıları sokak kapısına doğru çevrilir.
Görücüler gittikleri her evde hoş karşılanır, saygı görürler. Kız hakkında izlenimler olumluysa, ailesi hakkında araştırma yapıldıktan sonra kızı istemeye gidilir.