Halk eğlenceleri nelerdir? Geçmişten günümüze Türk halkının sevdiği eğlecenler.
A. Halk Oyunları
Oyun kelimesi Türkçe’de çok farklı anlamlarda kullanılır. Mesela “oyuna getirmek”, “Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu” sözlerinde hile, düzen anlamları vardır. Oyun sözcüğü, ayrıca tiyatro, halk dansları, kukla, karagöz ve ortaoyunu gibi geleneksel seyirlik gösteriler için de kullanılır. Halkdansları da, oyun diye adlandırılır.
Burada ele alınan oyunlar ise, çocukların ve büyüklerin boş zamanlarında eğlenmek amacıyla oynadıkları gerçek anlamda oyunlardır. Cirit, güreş, horoz döğüşü, saklambaç, bilye, topaç ve aşık oyunları bunların en bilinenleridir. Çok çeşitlilik gösteren bu oyunların kiminde oyuncular, hem oyuncu, hem de seyirci rolünü yüklenir. Seyircisi olan oyunlarda (güreş, horoz dövüşü) bile, seyirciler taraf tutarak oyuna katılmış olurlar. Bazı oyunlar, oyuncunun vücut gücü ve becerisini; bazıları da, zekâ üstünlüğü ile rakibi yenme çabası gerektirir. Kimi oyunlarda ise, kazanmak veya kaybetmek şansa kalmıştır: “tek mi, çift mi?”, “yazı mı, tura mı?” oyunları gibi, Bir grup oyunda ise, güzel şeyler yaratma, estetik hareketler sergileme, güldürme, alay veya şaka yoluyla eğlenme esastır.
Oyun, çocuğun uyku, yemek, okul ve ders çalışma saatleri dışında kalan bütün zamanını kapsar. Çocuğun bir arkadaşı ile şakalaşması, koşması veya merdiven trabzanlarından kayması birer “oyun”dur. Çocuk oyunlarının bu denli geniş bir repertuvara sahip olması, çocuk psikolojisinin önemli bir konusudur.
Oyunları araştırma ve inceleme konusu yapan uzmanlara göre oyunlar, farklı kurallara uyularak kümelenebilir. İnsanların günlük yaşantılarında dinlenmek ve eğlenmek için yaptıkları bütün eylemler, “oyun” çerçevesi içine girer: At yarışları, sinema, tiyatro, dağcılık, dans, sirk ve panayır eğlenceleri gibi.
Her oyunda, oyun süresince, oyuncunun (veya oyuncuların) davranışlarında ve başarılan işlerin en belirgini, en baskın olan ne ise, o, oyuna temel niteliğini kazandırır. Oyunlar yakından incelendiğinde, bu davranışlar dört kategoriye ayrılır:
- Büyü, töre ve kader olgularına bağlı davranışlar, taklitler, sanat yaratmaları,
- Vücut gücü ve becerisine bağlanan davranışlar,
- Zihin gücü ve becerisine dayanan davranışlar,
- Katışımlı oyunlar.
Oyunun özünü, yukarda sıralanan davranışlar oluşturur. Bunlar, oyunda sabit ve değişmez ögelerdir. Bu ögelerin bir kaçının birden bulunduğu oyunlar da vardır. Meselâ, aşık oyunu. Oyunların kümelenmesinde ikinci dereceden bölümlenmeleri gerekli kılan etkenler ve olgular da vardır. Bu etkenlere göre oyunlar, şu şekilde gru-landırabilir:
a. Anlatım Biçimleri: Oyunlarda söylenen kalıplaşmış tekerlemeler uyaklı sözler, önceden belirlenmiş hareketler; ezgiler; dramatik sahneler; geometrik çizgiler veya biçimler; beceri isteyen jestler, davranışlar; güç gösterileri; törelik anlatımlı hareketler, sözler.
b. Oyunun Amaç ve İşlevleri: Bunlar “geçiş-giriş sınamaları” veya eğitim gibi, oyunu aşan amaç ve işlevler olabileceği gibi, sayışmalarla oyun rollerinin bölüşü-münde görev alacak kişinin veya kişilerin seçilmesi, belli rolleri almayacakların çıkarılması; bilinmeyeni, gizi olanı keşfetme (fal, niyet niteliğindeki oyunlarda); sözde büyülü güçlere başvurma; sanat zevkinin tadılması; yergi; yarışma; başarısı üstün olanın seçilmesi gibi doğrudan doğruya “oyun”un birer bölümü de olabilir.
c. Oyunlarda Kullanılan Araçlar, Yer/Zaman: Oyun araçları; oyuncaklar; oyunun dayanağı doğa ögeleri: toprak, su kar, buz, hava; oyunun yeri: açık hava; kapalı yer; oyunun zamanı: mevsim, yıl, ay, hafta içinde belli günler, belirli vakitler.
ç. Oyunun Kişileri: Oyuncuların yaşı, cinsiyeti, sayısı; oyunda yer alışları ve sayılarının bölüşülmesi; tek başına oynanan oyunlar; iki kişi ile oynananlar; toplu oyunlar; karşılıklı oyunlar diye kümelere ayırmak mümkündür.
Bütün, oyunlar, yukarıda belirtilenler ışığında aşağıdaki gibi kümelendirilebilir:
I. Sadece çocuklara özgü oyunlar:
- Büyüklerin küçükler için çıkardığı oyunlar;
- Çocukların söz oyunları;
- Takım hâlinde, danslı, türkülü oyunlar ve basit taklit oyunları.
II. Talih, kumar, fal, niyet oyunları; büyülük ve törelik oyunlar:
- Talih oyunları,
- Kumar oyunları,
- Niyet ve fal oyunları,
- Törelik ve büyülük oyunlar;
III. Beceri ve güç oyunları:
- Asıl beceri oyunları
- Utmalı beceri oyunları,
- Asıl güç oyunları,
- Güç ve beceri karışımı oyunlar;
IV. Zekâ oyunları:
- Aldatmaca, yutturmaca oyunları,
- Bellek gücü, düşünme çevikliği, sezinleme oyunları,
- Saklamaca ve saklambaç oyunları,
- Çizgili oyunlar,
- Taşlı oyunlar,
- Diğer zekâ oyunları;
V. Katışımlı oyunlar:
- Katışımlı oyunlar,
- Oyuncaklar.
Yukarıdaki sınıflandırmada “yetişkinlerin oynadığı oyunlar” ile, “çocuk oyunları” birbirinden ayrılmamıştır. Bu sınıflandırma her tür oyun için geçerli olabilir. Bununla beraber, sınıflandırmanın ilk bölümünde yer alan oyunların ötekilerden daha farklı olduğu görülmektedir. Ayırıcı nitelik, onların sadece çocuklara özgü olmalarıdır. Diğer bölümlerde, hem çocukların, hem de büyüklerin oynadığı oyunlar da vardır.
Çocuklara özgü oyunların bir bölümünü büyüklerin, çocuklar için oynadığı oyunlar oluşturur. Bunlar, çocuğun seyretmesi için oynanan oyunlardır. Amaç, çocuğu eğlendirmek, güldürmek ve ona birşeyler öğretmektir. Annenin çocuğunu tekerleme söyleyerek oyalaması veya birtakım söz ve hareketlerle ona birşeyler öğretmesi bu oyunlara birer örnektir. Oyunların bir bölümünü ise, çocuğun tek başına veya arkadaşları ile oynadığı oyunlar oluşturur. Bunlar söz, ezgi ve dans gibi ögelerin birarada olduğu karmaşık yapıda oyunlardır. Çoğunlukla takımlar hâlinde oynanırlar.
B. Halk Eğlenceleri
Halk eğlenceleri halkın dinî ve millî bayramları, kurtuluş günleri, festivaller, hasat sonları, nişan ve düğün törenleri, asker uğurlama ve karşılamaları gibi, belirli günlerde düzenlediği çeşitli eğlencelerdir. Halk, bu tür etkinliklere kitleler hâlinde katılır. Bu eğlencelerin bir kısmı hemen her yerde aynı özellikte olmakla beraber kimi eğlenceler içerik bakımından yöreden yöreye değişiklikler gösterir.Halk bu eğlenceleri arasında: Sıra Geceleri, Barana, Oturak, Yârenlik, Kısır Geceleri, Kına Geceleri, Hamam Sefaları, Kabul Günleri, gibi kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı katıldıkları eğlenceler de vardır.
Barana: Balıkesir-Dursunbeyli yöresinde belirli aralıklarla, haftada veya on beş günde bir yemekli, sazlı sözlü ve oyunlu sohbet toplantısıdır. Bu toplantıya katılanlara sohbet ahbapları, sohbeti idare edenlere de baranabası denir.
Hamam Sefaları: Kadınların toplu olarak hamamlarda toplanıp birlikte yaptıkları yemekli, müzikli eğlencelerdir. Bu toplantıların çok çeşitli işlevleri de vardır. Bu işlevler arasında yıkanmanın yanısıra, sosyal bir ortama girme, tanışma, yeni dostluklar edinme, bekâr oğlu olan anneler için kız beğenme ve birlikte eğlenme sayılabilir.
Kabul Günleri: Kadınların kendi aralarında belli bir takvime bağlı biçimde düzenledikleri ev toplantılarıdır. Bu toplantılarda amaç, biraraya gelmek, ve böylece, sosyal bir ortam oluşturmak, belirli bir miktarda para toplayıp tasarruf yapmak, yeni ilişkiler ve dostluklar kurmak ve eğlenmektir.
Kına Geceleri: Gelin olacak genç kızın evinde düğünden önce yapılan müzikli ve oyunlu eğlencelerdir. “Kına yakma”, “gelin ağlatma” işlemlerinin yer aldığı bu eğlenceler, genç kızlar ve kadınlar arasında düzenlenir. Gelinin baba ocağından ayrılacak olmasının verdiği hüzün ve yeni bir yuvaya kavuşacak olmasından duyulan sevinç kına gecelerinde bir arada yaşanır.
Kısır Geceleri: Düğünden bir veya birkaç gün önce, evlenecek delikanlı ve arkadaşları tarafından düzenlenen müzikli ve oyunlu eğlencelerdir. Bekârlığa veda edişin ve yeni bir hayata başlayışın kutlanması için yapılır. Erzurum, Bayburt ve Kars yörelerinde Kısır gecelerine rastlanır.
Oturak: Arkadaşlar arasında, saygı ve terbiye kuralları içerisinde düzenlenen ahlakî ve sosyal içerikli sohbet toplantılardır. Disiplinin ön plânda olduğu bu toplantılarda, müzik ve oyun önemli bir yer tutar. Oturak, eğlencesi Konya ve civarında sürdürülmektedir.
Sıra Geceleri: Arkadaşlar arasında, sıra ile düzenlenen, saygı ve terbiye temeline dayanan içkisiz sohbet toplantılarıdır. Ahlakî ve sosyal içerikli bu toplantılarda müzik ve edebiyat önemli bir yer tutar. Sıra geceleri, Urfa, Adıyaman, Diyarbakır yörelerinde canlı olarak yaşatılmaktadır.
Yârenlik: Arkadaşlık, dostluk anlamına gelen yârenlik, erkekler arasında düzenlenen sazlı sözlü sohbet ve arkadaşlık toplantılarıdır. Belli kuralları bulunmaktadır. Yârenliği, “başağa” adı verilen deneyimli bir kişi yönetir. Yârenlik, Çankırı ve Kastamonu yörelerinde yoğun olarak devam ettirilmektedir.
C. Halk Sporları
Halk sporları, eğlence ile içiçe bir özellik gösterir. Halk, bu sporları yaparken hem eğlenir, hem spor yapar. Bu sporların çoğunda halkın katılımı söz konusu değildir. Seyirci durumundadır. Bunlar arasında at yarışları ve cirit, en göze çarpanlardır.
At yarışları: Özellikle kırsal kesimde yaygın olan bir spordur. Düğün, şenlik gibi eğlencelerde atı olan kimselerin kendi aralarında düzenledikleri, ödüllü yarışmalardır.
Cirit: Biçimi oklavaya benzeyen, ama boyu oklavadan daha uzun ve kalın değneklere ve bu değneklerle at üzerinde yapılan spora verilen addır. At üstünde oynanan ve çok iyi bir binici olmayı gerektiren cirit, seyircisi olan bir spordur. Cirit oyununda her oyuncu, rakibini atıyla kovalar ve elindeki değneği fırlatarak ona vurmaya çalışır. At ve binici arasında uyum bu oyunda son derece önemlidir. Cirit oyunu Uşak, Sivas, Malatya, Erzurum, Kayseri ve Konya yörelerinde yaşatılmaktadır.
Güç Denemesi Sporları:
Güreş: Ülkemizde her yıl belirli zamanlarda “yağlı güreş” ve “karakucak” isimleri ile güreş müsabakaları düzenlenmektedir. Halk katılımının yüksek olduğu bahar bayramları, ülkemizin hemen her bölgesinde yapılmaktadır. Bu yarışmalar arasında, Edirne Sarayiçi mevkiinde, her yıl düzenlenen Kırkpınar yağlı güreşleri ayrı bir önem taşır.
Kol güreşi: Halk arasında çok yaygın olan bir oyundur. Büyük, küçük herkesin birçok kez denediği kol güreşi, iki rakip arasında, bilek gücüne dayanan bir oyundur. Ellerin baş parmak ve bilekleri kavramasıyla başlayan bu oyun, güçsüz olan elin zemine değmesiyle son bulur.
Ayak güreşi: Bilek güreşi kadar bilinen bir oyun olmasa da, özellikle gençler arasında çok oynanan bir oyundur. Yerde ve sırtüstü yapılan bu güreş, bacak gücüne dayanır. Rakiplerden güçlü olanın, zayıf olanı ters çevirmesiyle oyun son bulur.
Hayvanların Yatıştırılması
Güçlü, yetişkin ve dövüş için yetiştirilmiş hayvanların seyirlik bir alanda dövüş-türüldükleri, ödüllü sportif yarışmalardır. Bu yarışmalar arasında Horoz Dövüşü, Boğa Güreşleri, Deve Güreşleri, Koç Dövüştürme gibileri çok yaygındır.
Fener Eğlencesi 19. yy’ın ikinci yarısında, arabalarla Fenerbahçe’de yapılan gezintilere verilen ad.
Erkekler ve kadınlar Zamanın modasına uygun giysilerle çekçek, paraşol, fayton, brik, kupa, lando, yarım lando, tek atlı veya çift atlı arabalar hattâ bağ arabaları ile Fenerbahçe’ye gelirler; hava alırlar ve buradaki kalabalığı seyrederlerdi. Kadınlar çarşaflı, yeldirmeli, yaşmaklı olarak arabalarda otururlar, erkekler ise piyasa yapar gezerlerdi. Yer yer aile sofrası kurulup piknik yapılması, dolma, helva, yemiş yenmesi de âdetti.