Halk Hikayesi Nedir Kısaca Özellikleri

Köy odalarında, kahvehanelerde bir anlatıcı tarafından anlatılan; bir takım tarihî şahsiyetlerin, aşıkların, halk arasında meşhur olmuş kahramanların maceralarını, aşk öykülerini dile getiren anonim hikayeler.

Halk hikayeleri kesin bir tarihî olaya dayanmayışı, nazım-nesir karışık oluşu, gerçekçi bir tutumla anlatılışı gibi özellikleriyle destanlardan ayrılır. Usta hikaye anlatıcılarına meddah denir. Mensur olan halk hikayelerinin arasına saz eşliğinde söylenen şiirler, türküler de yerleştirilir. Halk hikayeleri konuları bakımından “aşk” ve “kahramanlık” diye iki gruba ayrılabilir. Kahramanlıkları konu alan halk hikayeleri azdır. Bir zamanlar ülkemizin köy, kasaba ve şehirlerinde yaygın olan halk hikayesi anlatma geleneği, artık kaybolmaya yüz tutmuştur. Battal Gazi, Âşık Garip ile Şahsanem, Arzu ile kamber, Kerem ile Aslı, Köroğlu en bilinen halk hikayelerimizdir.

Yeniçağ’da destanın yerini alan halk hikâyesi, Anadolu’da, XVI. yy.’dan bu yana sözlü halk geleneğinde sürüp gelmektedir. Hikâyeci âşıkların kahvelerde, köy odalarında, düğün toplantılarında söylediği bu hikâyelerde dış düşmanla savaşlar değil; toplum içi ilişkiler ele alınır, bireylerin ya da toplum katlarının birbiriyle çatışmaları anlatılır Bunlarda olağanüstü öğeler azalmış; kişiler ve olaylar doğal boyutlara indirilmeye başlanmıştır Bu hikâyelerde olaylar nesirle anlatılır; aralara serpiştirilen türküler sazla çağrılır

Halk hikâyeleri, uzunlukları bakımından iki kümeye ayrılır:

a. Bir tek olay çevresinde örülmüş, yapısı basit, kısa hikâyeler Bir oturumda, bir iki saatlik bir süre içinde anlatılır (Bunlar, hikâye niteliği göstermektedir.)

b. Kişilerin sayısı çok olan, çeşitli olayların birbirine örülmesiyle oluşan, kahramanların hayatlarından uzunca bir süreyi içeren uzun hikâyeler. Birkaç saatlik oturumlarla, 5-7 gece sürebilir. (Bunlar, roman niteliği göstermektedir.)

Halk hikâyeleri, konuları bakımından da iki kümeye ayrılır:

a. Aşk hikâyeleri; bunlarda, birbirlerini sevip de bir türlü kavuşamayan sevgililerin başlarından geçenler (Tahir ile Zühre, Arzu ile Kanber, Elif ile Mahmut, Asuman ile Zeycan, vb.); bir de, gerçekten yaşamış olan, ya da yaşamış olduklarına inanılan âşıkların (saz ozanlarının) aşk serüvenleri {Âşık Garip, Kerem ile Aslı, Emrah ile Selvi Han, Sümmanî ile Gülperi, vb.) anlatılır

b. Kahramanlık hikâyeleri: bunlarda, kahramanlık konuları işlenir (Köroğlu, Kir-manşah, vb.).