Hançer: Ucu sivri ve eğri, iki kenarı keskin bir cins küçük bıçak.
Yontmataş döneminin kenarları düzeltilmiş uçlarından kaynaklandığı sanılan hançer, insanın ürettiği en eski silahlardan biridir. VI. binyıl’dan kalan, çakmaktaşından yontulmuş Çatalhöyük hançeri, dinsel törenlerde kullanıldığı düşünülen bu silahın ne kadar büyük bir özenle yapıldığını gösterir. Çakmaktaşından hançerler kısa sürede savunma silahı olarak dayanıksız bulunmuş ve yerini bakır hançerlere bırakmıştır. Mezopotam ya’da Ur kral mezarlarında (III. binyıl) da ayın hançerleri bulunmuştur (oluklu altın lama, gümüşle kaplı, altın ve lacivert taşı kakmalı ahşap sap [Bağdat müzesi]).
Mısır’da hançer, Eski İmparatorluk döneminde bilinen bir silahtı; Orta imparatorluk döneminde bronz hançerler yapılmaya başlandı. Genellikle bu hançerlerin oyuk sapları üzerinde kemık, fildişi ya da lacivert taşından bir hilal bulunur: bu hem bir süstür, hem de silahın daha iyi kavranmasını sağlar. Babil, Minos ve Mykenaı hançerleri son derece süslüdür. Oyuk saplı Luristan hançerlerinin laması oyma motiflerle bezenmiştir. Daha sonraları Ahemeniler zamanında hançer sapının uç bölümüne tam oyma bir aslan başı eklenmiştir.
Avrupa’daki Tunç çağı uygarlıklarının bronz sapa sağlamca perçinlenen (4, 3 ya da 2 perçin), geometrik motiflerle bezeli hançerleri, mükemmel silahlardır; Keltler’de olduğu gibi Romalılarda da bu silah, askeri donanımın önemli bir parçasını oluşturur.
İslam dünyasında görülen eğri lamalı hançer (cenbiye) tehlikeli bir silahtır ama sapını ve kınını süsleyen gümüşle savatlanmış arabeskler, değerli taşlar ve mineler bu silahı gösterişli bir süs eşyasına dönüştürür.
Osmanlı döneminde Tanzimat’tan önce, erkeklerin bellerindeki kuşağa yerleştirdikleri hançerler bir mertlik, kabadayılık simgesiydi. Delikanlılık belde hançer taşımakla başlıyordu. Bu dönemden, sapı ve kını ince işlemeli, değerli taşlarla süslü hançerler vardır. Özellikle Osmanlı sultanlarının, vezirlerin ve devlet önde gelenlerinin taşıdığı hançerler zümrüt, yakut, necef, elmas, pırlanta ve incilerle süslenmişti. Bunlar yabancı hükümdarlara da armağan ediliyordu, İstanbul’da Topkapı sarayı müzesi’nde bu dönemden çok değerli hançerler sergilenmektedir. XVIII. yy.’da Nadir Şah’a armağan edilmek üzere hazırlanan, 35 cm uzunluğundaki hançerin sapı, elmaslarla çevrili üç büyük zümrütle süslüdür Sapın ucunda da açıldığında saat olan büyük bir zümrüt vardır. Sahibi bilinmeyen bir başka hançerin sapı tek. parça zümrütten işlenmiş, altından yapılmış kını elmaslarla bezenmiştir. Yavuz Sultan Selim’in sapı neceften yapılmış hançeri de ünlüdür.