Hayrabad, Nabi’nin mesnevisi (1705). İranlı şair Attar’ın İlahiname’sinden esinlenilerek yazılmıştır. Padişah Hürrem’in sarayındaki Cavit adlı gençle ilişkisini, bu gencin başından geçen olayları ve Çâlâk adlı usta hırsızdan yardım görerek, Tamtam adlı devin hapsettiği kızla evlenmesini konu edinir. Masal öğelerinden yararlanan, tasavvuf düşüncesine, simgelere, mecazi aşka yer vermeyen yapıt, döneminde sürükleyici konusu, hareketli anlatımıyla beğenildi. Katıldığı bir şiir toplantısında bu mesnevinin bir benzerinin yazılamayacağı konusundaki değerlendirmelere karşı Şeyh Galip, Nabi’nin İran şairlerinin anlatımına bağlı kaldığını, yeni bir yol açmadığını ileri sürerek daha ustalıklı bir mesnevi yazmaya giriştiğini ve Hüsn’ü aşk adlı yapıtını meydana getirdiğini anlatır.