Ä°nziva: Kendini toplumdan yalıtma, tek başına yaÅŸama; bu biçimde yaÅŸanılan yer. Ä°nzivaya çekilmek, toplum yaÅŸamından koparak hiçbir ÅŸeyle ilgilenmeden, bir başına yaÅŸamak. Günah iÅŸleme ortamından sıyrılmak ve Tanrı düşüncesini (tefekkür) daha içten ve derinden yaÅŸayabilmek için Tanrı dışındaki ÅŸeylerden uzak yaÅŸama.Â
Tasavvuf düşüncesine göre dünya sevgisi ve dünyaya duyulan ilgi, tarikat yolcusunun (salik) Tanrı’ya doÄŸru ilerleyiÅŸini engelleyen olumsuz etkenlerdir. Salik, bu sevgi ve ilgiden sıyrılamadığı sürece kesret (çokluk, geçici varlıklar) âleminden kurtularak vahdete (Tanrı’yla birleÅŸme) ulaÅŸamaz. Bu nedenle inziva (ya da uzlet), tasavvufun en önemli yükselme ve arınma yöntemlerinden sayılır. Sufiler bu konuda 40 yaÅŸlarına doÄŸru sık sık Hira maÄŸarasına çekilerek yalnızlık yaÅŸamı sürdüren ve tanrısal düşüncelere (ilahi tefekkür) dalan Hz. Muhammet’i kendilerine örnek almışlardır.
Ä°nzivaya çekilme iki ÅŸekilde anlaşılır ve uygulanır, ilki ve en önemlisi, “Halk içinde Hak’la olmak”tır. Sufi, insanlar içinde iÅŸiyle gücüyle uÄŸraşırken bile kendisini yalnız ve ancak Tanrı ile birlikte bilir. Bu bilinç, onu her an günahtan korur; Tanrı’ ya karşı edepli olmaya ve O’nu gönlünde duymaya yöneltir. Bu durumuyla sufi dünyada yalnız ve gariptir; her ÅŸey elinde olsa bile hiçbir ÅŸeyi yoktur. Böylesi bir bilinci kazanmak kolay olmadığından, tasavvufta, özellikle tarikat yaÅŸamına yeni girmiÅŸ olanlar için ikinci bir inziva ÅŸekli önerilir; bu da dünya nimetlerinden uzak bir köşede yaÅŸamaktır. Tekkelerde, daha çok çilehanelerde geçirilen bu yaÅŸama biçimi, müridi olgunluk (kemal) aÅŸamasına doÄŸru yükselten zorlu bir yolun ilk adımlarıdır.