Kımız Kısrak sütünden yapılan en eski Türk içkisi. Az alkollü, ekşi ve içindeki CO2 nedeniyle gazozumsu tattadır. Bilimsel araştırmalar, kımızın verem, ülser, karaciğer, çeşitli mide ve bağırsak hastalıkları, kan yetersizliği gibi çeşitli rahatsızlıkları geçirici veya hafifletici özellikler taşıdığını ortaya koymuştur.
Kımız konusundaki ilk bilgiye, MÖ yazılan eserlerden Homeros’un İlyadasında rastlanır. Yine MÖ V. yüzyılda yaşamış olan Herodot, kımızın yapılışı hakkında oldukça ayrıntılı açıklamalarda bulunmuştur. Çin tarihçisi Sı Ma Çyen (Mö 140-80), kımızın, Hunların bir içkisi olduğunu yazmıştır. Dede Korkut Destanlarında da kımızdan söz edilmiştir.
Kımız, Orta Asya’da Kırgızlar, Kazaklar, Özbekler, Altay, Volga-Ural Türkleri ve Başkurtlar; doğuda Moğollar, Sibirya’da Yakut Türkleri tarafından bol miktarda içilir.
Türk göçebelerinden Kırgızlar, kısrak sütünü, tütsülenmiş at derisinden yapılan bir tuluma doldurduktan sonra, yeni sağılmış süte, beşte bir oranında maya katarak, bir saate yakın karıştırırlar. Karışımı üç saat kadar dinlendirdikten sonra süt yüzeyinde alkolleşme başlar. Bu kez, tulumdaki sütün dört veya beş katı yeni süt eklenir ve çalkalanır. 7-8 saat süreyle dinlenmeye bırakılır. Bu işlem, birkaç kez 3-4 saat ara ile tekrarlanır, üç dört gün sonra süt sertleşir. Buna yeniden süt katılarak kımız elde edilir.
Ayrıca deve sütüne kısrak sütü karıştırılarak yapılan kımız da vardır.
Kaynak; Büyük Kültür Ansiklopedisi 7 Cilt 26