Komşuluğun ve Komşu Hakkının Önemi

(Komşuluk) Aynı yerde veya yakında oturan insanlar arasındaki karşılıklı ilişki ve işbirliği.

Bir toplumda birlik ve beraberliğin sağlanmasında, barış ve güvenin yerleşmesinde komşuluk ilişkilerinin payı büyüktür. Aynı şekilde komşuluk ilişkileri, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın da temelini oluşturur. “Komşuda pişer, bize de düşer” atasözü komşular arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı vurgular.

Dini bir esasa da dayanan komşuluk, Müslüman toplumlarda oldukça önemli bir yer işgal eder. Çünkü, İslam dinine göre komşunun komşu üzerinde hakkı vardır ve komşuların iyi ilişkiler içerisinde olması, birbirine güven duyması şarttır. Komşusu aç olduğu halde tok olarak sabahlayan gerçek Müslüman sayılmaz. Böylece, dini temellere ve milli geleneklere dayanan komşuluk ilişkileri ülkemizde, yerleşim yerlerine göre bazı farklılıklar gösterir; fakat genel anlamda aynıdır. Köyler, bucaklar, kasabalar ve küçük şehirlerde komşuluk bağları oldukça güçlü olmasına karşılık, büyük yerleşim merkezlerinde nüfusun yerlilik özelliği büyük ölçüde bozulduğu için gevşek ve zayıftır.

Şüphesiz komşu, en yakın akraba durumundadır. Çünkü belirli bir yerde, bir mahalle veya köyde yaşayan aileler neşeli ve üzüntülü günlerinde, düğün ve bayramlarda, doğum ve ölüm durumlarında devamlı olarak birbirine muhtaçtırlar ve birbirinin yanında olurlar. Birbirinin üzüntü ve sevinçlerini paylaşırlar. “Komşu, komşunun külüne muhtaçtır”, “ev alma, komşu al” atasözleri komşunun toplum hayatı için, sosyal yardımlaşma için ifade ettiği önemi belirtir. Komşu hakkı anlayışı, komşu olarak yaşayan insanların birbirlerine karşı hoşgörü ile, yumuşaklıkla ve ölçülü biçimde davranmalarını sağlar.

Originally posted 2020-11-05 14:45:33.