Kültürümüzde Deve Güreşleri ve Deve Oyunu

Deve Güreşleri

Bu tür güreşler bazı ülkelerde ve Türkiye’nin Ege ve Akdeniz bölgelerinin kent, kasaba ve köylerinde düzenlenir. Güreş, sırf bu iş için yetiştirilmiş, yük taşıtılmayan, erkek develer arasında olur. Bir gün önce güreşilecek yöreye getirilen develerin, ısınmamaları için ağızlarına gem vurulur ve ayaklarına da zincir bağlanır.

Güreşler, seyircilerin çevrelediği genişçe bir düzlükte yapılır ve bir hakemler kurulu tarafından yönetilir. Seyirciler arasında bahse girenler de olur. Bir cazgır, tıpkı pehlivanları tanıtır gibi sıra ile güreşecek develeri halka tanıtır Bütün koşumları süslenmiş olan develeri, güreş alanında beklerken kızıştırmak amacıyla bir dişi deve, alanda bir süre gezdirildikten sonra güreş başlar. Boğuşma, genellikle kıyasıya olur. Hayvanların “çelme atmak”, “boyunduruk” gibi oyunları vardır. Bazı durumlarda uzun boyunlarını birbirine öylesine dolarlar ki, bunları birbirinden ayırmak bir hayli güç olur. Sırtı yere gelen, kaçan ya da yerden kalkıp güreşe girmemek suretiyle pes eden deve yenilmiş sayılır. Güreşi kazanan devenin sahibine halı, kilim vb. armağanların yanı sıra ödül olarak para da verilir.

Geleneksel Çocuk Oyunu Deve Oyunu

Oyuncular aralarında ebe seçip iki takıma ayrılırlar. Takımlardan biri, kollarını birbirlerinin omzuna koyarak ebenin çevresinde çember oluşturur, öteki takım-dakiler bunların sırtına biner. Ebe bulunduğu yerde, daireyi oiuşturanlar ebenin ters yönünde şarkı söyleyerek dönmeye başlar. Bu sırada ebe sırttakilerden birini yere indirebilirse onunla yer değiştirir. Önceden belirlenen belli bir oyun sayısında ya da sürede alttaki takım üste geçer.

Deve Oyunu

Pek çok çeşitlemesi olmakla birlikte oyunun ana öğesini, çeşitli biçimlerde yapılmış deve oluşturur. Bazı yörelerde bir kişi sırtına bir küfe alıp üzerini örterek deveyi oluşturur. Bazı yörelerde ise üç ya da dört kişi bir merdivenin altına girip, üste hörgücü oluşturmak üzere bir küfe koyarlar. En öndeki elinde sırığa geçirilmiş bir deve başı ya da deveye benzetilerek ağaçtan oyulmuş bir kafa taşır En üste büyük bir örtü örtülür. Deve sağa sola tekmeler atarak, başını sallayıp sesler çıkartarak ilerler. Oyun bazı yörelerde yalnızca geçit biçimindedir ve izleyenlerden bahşiş toplanır Bazı yörelerde ise dramatik özellikler taşır Örneğin Karaman’ın Taşkale bucağında oynanan deve oyununda, deveyi eşeğe binmiş bir deveci çeker. Deve ansızın ölünce ağıt yakmaya başlar, izleyenler de ağıta katılır Deveci devenin sırtına sopayla vurunca, deve canlanır, izleyenlere saldırmaya başlar.

Deve Destanı

 Aruz vezniyle mesnevi biçiminde yazılmış dinsel, öğretici anonim destanlardan biri (XV. yy.). Bir devenin, sahibi tarafından kötü muamele görmesi üzerine Hz. Muhammet’e şikâyete gelmesini konu edinir Sonunda devenin sahibi müslüman olur. Peygamber deveyi satın alır ve ona hiçbir iş verilmemesini emreder. Hz. Muhammet’in ölümü üzerine deveye, “Hadi git, sahibin öldü” derler. Deve üzüntüsünden başını taşlara vurur, her taraf kan içinde kalır.