Osmanlı sarayları nelerdir? Osmanlı devletindeki önemli saraylar ve köşklerin tarihi, özellikleri hakkında bilgiler.
Osmanlılar, kuruluşlarından itibaren dinsel mimarlık alanındaki etkinliklerini sivil mimaride de göstermişlerdir. Başta padişahlar olmak üzere, çeşitli devlet adamları, halkın sosyal ve ekonomik gereksinimlerini karşılamak için birçok mimari yapı yaptırmışlardır.
Osmanlı mimarisinin en ilgi çekici ve en büyük düzenlemeleri arasında saraylar önemli bir yere sahiptir.
İlk Osmanlı sarayları, Orhan Bey’in Bursa’da yaptırdığı saray ile I. Murat’ın Edirne’de yaptırdığı saraydır. Ancak bu saraylardan günümüze fazla bir şey kalmamıştır.
İstanbul Topkapı Sarayı: Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan saray, Osmanlılar Dönemi boyunca çeşitli eklemelerle genişletilmiştir. Bu saray Osmanlı Devleti’nin dört yüz yılı aşkın bir dönem yönetim merkezi olmuştur. Saray; harem, enderun ve birun olmak üzere üç bölümden oluşur.
Harem, hükümdarların özel yaşamlarının geçtiği yerdir. Enderun, sarayda resmî ve özel yaşamın iç içe olduğu bölümdür. Birun, sarayın Bâbü’s Saade denen iç kapısı dışındaki alan ve bu alanda yer alan hizmetlilerin bulunduğu yerdir.
700 bin metre karelik çok geniş bir alan üzerine kurulan sarayın etrafı bir surla çevrilidir. Saray arka arkaya sıralanan dört avlunun etrafında köşkler, camiler, divanlar, çeşmeler, bahçeler, kütüphaneler ve mutfaklar gibi elli kadar yapıdan oluşmaktadır. Sarayın dördü kara, üçü deniz tarafına bakan yedi büyük kapısı vardır. Bunlardan Ayasofya yönüne açılan taş kapı, ana kapı durumundadır. Bu kapıya Bâb-ı Hümâyun denir. Osmanlı mimarisinin Fatih’ten itibaren bütün dönemlerini içine alan Osmanlı çini ve süsleme sanatının en zengin koleksiyonunu bir araya getiren Topkapı Sarayı, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
İstanbul Dolmabahçe Sarayı (1859): Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan bu sarayın mimarları Hacı Emin Paşa, Serkis Balyan ve Nikogos Balyan’dır. Bu saray, ilk kez geleneksel Türk saray mimarisi dışında Avrupa sarayları örnek alınarak yapılmış olan eklektik bir binadır. Saray, Barok ve Ampir üslubun karışımı bir tarzda yapılmıştır. Sarayın iç dekorasyonunda ve odaların düzenlenişinde Avrupa etkileri göze çarpar. Renkli somaki taşları, tonlarca ağırlığı olan mavi renkteki mermer sütunları dikkati çekmektedir. Değişik işlevleri karşılamak üzere 285 odası, 45 salonu ve 6 hamamı ile batılı anlamda saray mimarisi olarak önde gelen yapılardan biridir.
Doğubeyazıt İshak Paşa Sarayı (1784):Dönemin bölge valisi İshak Paşa tarafından Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yaptırılmıştır. Anadolu’daki geç dönem saray mimarisinin en güzel örneklerinden olan bu saray, bir tepe üzerinde yer alır. Sarayın iç içe avluları ve avluları birbirine bağlayan taç kapıları bulunmaktadır. Saraydaki cami, kubbe ve minaresi ile çevresine egemen bir konumdadır. Medrese, hamam, harem dairesi, erzak deposu, fırın, cephanelik ve zindan sarayın diğer bölümleridir. Saray, beyaz renkli yontma taştan yapılmış ve bitki motifleri ile süslenmiştir. Ayrıca sarayın içinde ve sütunlarda taş oymacılığının güzel örneklerini oluşturan yazılar vardır.
İstanbul Çinili Köşk (1472): Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunun içinde bulunmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı en eski ve en özgün yapıttır. Kesme taş ve mermer malzeme kullanılarak yapılan Çinili Köşk, geleneksel Türk ev tipinin anıtlaştırıldığı görkemli bir örnektir. Türk evi; Türklerin, geleneksel yaşam biçimlerine uygun olarak geliştirdikleri, kendilerine özgü bir konut tipidir. Türk evinde en önemli öge “oda”dır. Çinili Köşk, kubbeli büyük orta salona açılan dört eyvan ve köşelerde aynı çapta birer kubbeli odadan oluşan iki katlı bir binadır. Giriş cephesinin ortasındaki büyük eyvan, tamamen çini mozaiklerle kaplıdır. Bunlar Anadolu Selçuklu çinilerinin özelliklerini yansıtır.
İstanbul Bağdat Köşkü (1639): Padişah IV. Murat tarafından Bağdat’ın geri alınmasının anısına yaptırılmıştır. Üzeri büyük bir kubbe ile örtülü salona açılan, dört eyvanlı, ahşap tavanlı, simetrik bir yapıdır. Bağdat Köşkü; çinileri, tavan süslemeleri, fil dişi, sedef kakmalı kapı ve pencere kanatları ile Türk köşk mimarisinin güzel bir örneğidir. Bu dönemde yapılan diğer köşkler arasında İstanbul’daki Fatih Köşkü, Revan Köşkü, Florya Köşkü ve Sultan Osman Köşkü sayılabilir.