Tomak Oyunu Nedir? Nasıl Oynanır? Tarihçesi? Kuralları

“Tomak” sözlük manası itibarı ile, ağaçtan yapılan top anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Enderunu Hümayunda oynanan oyunlardan birisidir. Devlet ileri gelenlerinin ilgi duydukları bu oyuna “Tura” ya da “Tomakbazi” denilmektedir. Tomak oyununa ise, “Vuku-ı Luab-ı Tomak” ya da “Vu-ku-ı Tomakbâzi” denilirdi. Bu oyunu oynayan sporculara “Tomakçı” adı verilirdi. Yine, saray örgütünde eli çabuk olan, kolay iş gören işçilere de “Tomakçı” denirdi.

Tomak, bir ipin ucuna takılmış meşin bir topla oynanmaktadır. Taraflar tomaklarla birbirlerine saldırırlar. Tomak topu, içi kar keçesi ile sıkıca doldurulmuş, dolu olan tarafı yassı ve kamçı biçiminde örülmüş uzantısı ile elle tutma yeri bulunan, saplı bir araçtır. Bu oyunda amaç, Tomak topunu rakibin sırtına vurmak, savunma ve atak sırasında çabukluk ve beceri göstermektir.

Tomak altışar kişilik iki takım halinde oynanıyordu. Her takımda bir tomak bulunurdu. Atak yapan oyuncuya karşı rakibi kolları ile savunma yapardı. Bu oyun, genellikle Saltanat Binişlerinde, mesire yerlerine topluca gidişlerde, Saray çevresindeki Gülhane, İncili, Çinili, Mustafa Paşa köşklerinin önündeki meydanlarda oynanırdı. Yeniçeri Ocağının antrenman programı arasında bulunan Tomak oyunu, oyuncular ve seyirciler tarafından büyük bir heyecanla karşılanırdı.

Bu oyunu oynayacak Cündi Ağaları, Saltanat Binişi oyunlarında Padişah önünde sıraya dizilirlerdi. Başlarında, boynunda tomak toplarının bulunduğu, çuhadan kapaklı çantasıyla “Çavuş” bulunurdu. Padişah’ın emri ile, Silâhtarağa, Başçavuş’a işaret ederek, çantasındaki tomak toplarını ağalara vermesini sağlardı. Her oyuncuya bir top verilirdi.

Tomak oyunu iki takım olarak karşılıklı oynanırdı. Oyun bir işaretle başlar ve tomak topunu kapan, kamçı gibi yerinden tutarak, karşısındaki rakip oyunculardan birinin sırtına vurmaya, karşısındaki oyuncu da, kolları ile savunma yapmaya çalışırdı. Her vuruşa “Hamle etmek” denirdi. Sıra ile ağalar birbirlerine hamle yaparlardı. Bu oyunda amaç, çabukluk, beceri ve kolları iyi kullanarak, tomak topunu sırtına vurdurmamaktı. Tomak topu sırtına vurulanlar oyun dışı kalırlardı. Oyun Çavuş’un, “Çek” sözü ile sona ererdi. Bu oyunun usta oyuncularına “Tomakçıbaşı” denirdi.

Sultan Mahmut bahçe içindeki köşklerden “İncili” önündeki meydanda Hicri i 228 yılında, ezanî saat 6 sıralarında -o zamanki deyişle- “Tomak ısmarlanmıştı. Ağalar, köşkün önüne gelerek, yerleri öperek Padişahı selâmlamışlar ve oyuna başlamışlardı. Bir saat kadar süren oyun sonunda başarılı olanlara ödüller verilmişti. Aynı yılın cemaziyelevvelinde aynı yerde yine Tomak Oyunu ısmarlanmıştır. Bu kez Ağalar oyun için serbest bırakılmıştır. İsteyen oyunun kurallarına uyacak, isteyenler ise kural dışı da oyunu sürdürebileceklerdi. Karşılaşma bir saat kadar sürdü. Hâ-fiz Hızır İlyas Efendi’nin Tarih-i Enderun’unda tomak oyunundan pek çok defa bahsedilmektedir.