Türk Halk İnançları Nelerdir?

Türk Halk İnançları Nelerdir? Ülkemizin farklı yerlerinden derlenmiş Halk İnançları;  Doğum, Ölüm, Geleneksel Uygulamalar, Mekanlar, Canlı ve Cansız Varlıklarla İlgili İnanışlar, Uygulamalar, Pratikler

Ruh, Mezarlık, Türbe ve Ziyaret Yerleri ile İlgili Halk İnançları:

  • · Ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır.
  • · Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır.
  • · Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
  • · Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.
  • · Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
  • · Ölüye talkın verilirken can gelir, kalkmak ister, başını tahtaya çarpar. O zaman ölü ?eyvah ben ölmüşüm? der.
  • · Ölen bir kişinin etleri ölümünden 40-52 gece sonra kemiklerinden ayrılır. Ölünün etleri kemiklerinden kolay ayrılsın diye o gece evinde dua edilir.
  • · Bir kişi gömüldükten sonra ruhu 7 gün evini ziyaret eder.
  • · Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
  • · Rüyada ölü görmek diriye işarettir, misafir gelir.
  • · Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
  • · Eve ölü girmesi iyi değildir, eve dışarıdan ölü getirilirse o evden birbiri ardı sıra üç ölü çıkar.
  • · Resim yapmak günahtır, resim yapan kişi ahrette ona can verecektir.
  • · Resim olan yerlerden melekler kaçar.
  • · Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir.
  • · Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.
  • · Mezarlıkta yatılmaz.
  • · Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.
  • · Mezara toprak atılırken elden ele kürek verilmez.
  • · Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak kaynayan sütün altına atılır.
  • · Kırık ayna uğursuzluktur.
  • · Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar.
  • · Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez.
  • · Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.
  • · Ezan okunurken bacak bacak üstüne atılmaz.
  • · Mezarlıktan taş, toprak alınmaz.
  • · Köpek uluması ölüme işarettir.
  • · Ölü gömülene kadar ev süpürülmez, çamaşır yıkanmaz, eve su getirilmez.
  • · Mezarlık genişletilmez, çünkü ölü sayısı artar.
  • · Ölünün elbiselerini giyenin ömrü uzar.
  • · Ölü bulunduğu odadan yıkanmaya götürülürken yatağına bir baş soğan konur.
  • · Kefen makasla veya bıçakla kesilmez.
  • · Ölü evden çıkarılmadan üzerinden kedi atlarsa ölünün hortlayacağına inanılır.
  • · Evde namaz kılınırken seccadenin önünden bir hayvan geçerse namaz bozulur.
  • · Kırda namaz kılınırken namazdan önce bir taş veya sopa dikilir.(Öne hayvan geçmemesi için)
  • · Mezarlıkta sigara içilmez.
  • · Saz çalanın babasını mezarlıkta kediler tırmalar.
  • · Bir kimsenin bitlenmesi yakın zamanda öleceğine işarettir.
  • · Ölü olan evin komşuları evlerindeki suları dökerler. Aksi halde birbiri sıra ölümler meydana gelir.
  • · Yatak katlanırken baş tarafından katlanmaz, ayak tarafı önce katlanır. Baş tarafından yalnız ölünün yatağı katlandığı için o yatakta yatan kimse ölür.

Hayvanlarla İlgili Halk İnançları:

  • · Ev yılanı o evin bekçisidir.
  • · Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.
  • · Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.
  • · Bir evin önünde baykuş öterse, o evde biri ölür yada bir yıkım olur.
  • · Kurtlar uluyunca inekleri yemesinler diye gökten ağızlarına yiyecek düşer.
  • · İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa yada ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.
  • · İnek ilk yavrusunu doğurduğu zaman onun ?ağız?ı (ilk sütü) evden çıkarılmaz, aksi halde ineğin sütü kesilir. Sütün içerisine kömür atılıp öyle verilir.
  • · İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır.
  • · İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.
  • · Bir kimsenin önünden kara kedi geçmesi uğursuzdur.
  • · Baykuş ötmesi uğursuzluktur, yanan bir odun alınarak baykuşa atılmalıdır.
  • · Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.
  • · Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir.
  • · Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.(Bir başka inanca göre yağmur yağarmış)
  • · Bir kişi gerdeğe girmeden önce yanlışlıkla kediye basarsa başarısız olur.
  • · Bir evin önünde karga öterse o eve haber gelir.
  • · Rüyada akrep görmek iyidir.
  • · Kedi ile aynı yerde yatmak doğru değildir. Kedi insanın ruhunu çalar, ömrünü kısaltır.
  • · Karga öttüğünde kar yağacağına inanılır.
  • · Köpeğin vakitsiz, gece havlaması, horozun vakitsiz ötmesi, öküzün gece böğürmesi kötü şeylere işarettir.(Düşman saldırısı, deprem, doğal afet vs.)
  • · Köpek havaya doğru bakarak havlarsa kan dökülecek demektir.
  • · Güvercin, kumru, kırlangıç, leylek öldürmek günahtır.
  • · Kuzular satılıncaya kadar yabancılara gösterilmez.
  • · Avlanan hayvan başkasına verilmez, verilecekse karşılığında demir para alınır.
  • · Yılan görmek uğurludur.
  • · Keklik görülmesi uğursuzluktur.
  • · Ezan okunurken köpek uluması uğursuzluktur.
  • · Horoz öttüğünde yağmur yağar.
  • · Baykuşun bir eve konması o ev için uğursuzluktur.
  • · Tavuğun horoz gibi ötmesi uğursuzluktur, öten tavuk kesilir.
  • · Kediyi Hz. Ali sıvazladığı için hiçbir zaman sırtüstü düşmez.
  • · Kesilen kurbanın kemikleri kırılmaz.
  • · Kurbanın kanı ve kemikleri gömülür.

Ocak ve Ateşle İlgili Halk İnançları:

  • · Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
  • · Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.
  • · Ateş yanan yere cinler giremez.
  • · Ateş sönünce cinler, periler ocak başına toplanır.
  • · Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir.
  • · Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.
  • · Sacayağı boş bırakılırsa şeytanlar yemek pişiriyor denir.
  • · Sacayağı boş bırakılırsa o evde ölü suyu kaynar.
  • · Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.
  • · Akşam ateşle oynayan çocuk gece altına işer.
  • · Akşam evden dışarı ateş verilmez.
  • · Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.
  • · Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
  • · Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.
  • · Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz. Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır.
  • · Külün üstüne su dökülmez, işenmez.
  • · Gece kül dökülmez, evin bereketi kaçar.
  • · Hayvan ve insan pisliğinin üstüne kül dökülmez.
  • · Yağmurun dinmesi için avluya sacayağı atılır, sacayağının ortasına da bıçak saplanır.
  • · Sönmüş ocağın yanında yatmak günahtır.
  • · Gece külün yanından geçilmez, üstünden atlanmaz, şeytan gelir.
  • · Ateşin çıkardığı ses, ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir.

Tarım ve Bitkilerle İlgili Halk İnançları:

  • · Karaağaçtan düşen yaşamaz.
  • · Karaağaçtan beşik, sandık yapılmaz.
  • · İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.
  • · Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür.
  • · Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz.
  • · Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.
  • · Zeytin kutsaldır.
  • · Ulu ağaç altında tek başına uyumak iyi değildir.
  • · Ekin ekili tarlada işenmez, cinsel ilişkide bulunulmaz.
  • · Ekin savrulurken harmanın içerisinden geçilmez, geçilirse harmanın bereketi azalır.
  • · Ekin ekmeye, ekin biçmeye giden kimselerin önceden yıkanması, abdest alması uğur getirir.
  • · Ceviz ağacının gölgesinde yatan kişi beceriksiz, başarısız olur. Ceviz ağacı çevresinde olup biten her şeyi resim gibi işlermiş. Kesildiği zaman urlarındaki işaretlerle tüm gizlilikleri açığa çıkarırmış.
  • · Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.
  • · Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.
  • · Yoğurt veya süt dışarıya verilirken üzerine üzerlik, kömür, yeşil yaprak konulmazsa ineğe nazar değer.
  • · Dut ağacı dibinde yatmak, oturmak doğru değildir, cin çarpar.
  • · Hamur yoğururken dışarı hamur sıçrarsa misafir gelir.
  • · Su kabağının çok olduğu evde ölüm olayı da çok olur.
  • · Buğday çok olan evde ölüm az olur.
  • · Tarla sınırında uyunduğunda insanı ağırlık basar, çarpılır.
  • · Zeytin ağacının altında uyunduğunda insanı ağırlık basar.
  • · İncir ağacının altında yatan insanı ağırlık basar.

Doğum ve Kırkla İlgili Olan Halk İnançları:

  • · Kırklı kadın evden fazla uzaklaşmaz.
  • · Kırklı kadın gece evinden dışarıya çıkmaz.
  • · Kırklı bebeğin başının altına Kuran, muska, makas, bıçak, çörek otu konulur.
  • · Kırkı çıkmamış kadın cinsel ilişkide bulunmaz.
  • · Kırklı kadının yattığı odaya kibrit ve süpürge konulur.
  • · Kırklı kadın gece yalnız bırakılmaz.
  • · Kırklı kadın kırkının çıkacağı gün üç yakın komşuya gider, daha sonra evden uzaklaşabilir.
  • · Kırklı kadınlar ve bebekleri birbirleriyle karşılaştırılmaz.
  • · Kırlı çocuğu görmeye gelen kişi, kırk basmaması için demir veya kağıt para verir.
  • · Kırklı çocuğun yanına kedi ve köpek sokulmaz, aksi halde ?al? basar.
  • · Kadın ve geyik kırlı olursa karşılaştırılmaz, aksi halde kırları karışır. Geyik yedi yılda bir yavruladığından kadının da yedi yıl çocuğu olmaz.
  • · Kırklı çocuk yalnız bırakılacağı zaman başucuna bıçak, soğan, sarımsak bırakılır.
  • · Üzerinde para yada altın bulunan bir kişi kırklı çocuğun yanına sokulmaz. Eğer çocuğun yanına gelirse para veya altın, çocuğun başucunda ir süre bekletilir.
  • · Kırkı çıkmamış kadın bir eve gittiğinde mersin yaprağı batırılmış suyu gittiği eve döker, daha sonra eve girer.
  • · Gelin alayı kırkı çıkmamış kadının evinin önünden geçerse gelinin çocuğu olmaz.
  • · Kırkı çıkmamış kadının bulunduğu eve değirmenden un getirilmez.
  • · Kuzular kırkları çıkıncaya kadar kimseye gösterilmez.
  • · Kırklı kadının başucunda gece ışık yakılır.
  • · Kırklı çocuğu olan iki kadın iğne değiştirir, yoksa kırk kalkmaz.

Özel Günlerle İlgili Halk İnançları:

  • · Hıdrellez günü dikiş dikilmez, ağaç, bitki kesilmez, canlı öldürülmez. Bunlar yapılırsa yeni doğacak ne varsa anasının karnında hıdrellez eğrisi olur.
  • · Arife günü, yakını ölen kişi dikiş dikmez.
  • · Arife günü iş yapılmaz.
  • · Arife ve bayram günü ağaç kesilmez.
  • · Hıdrellez günü kapalı un çuvalları açılır.
  • · Arife günü eve odun getirilmez, getirilirse eve odunlarla birlikte mutlaka yılan girer.
  • · Arife günü sabun kullanılmaz.
  • · Hıdrellez günü gün doğmadan eve getirilen suyla yoğurt tutturulabilir, mayaya gerek yoktur.
  • · Hıdrellez günü gün doğmadan akarsuda yıkanılırsa insan sağlıklı olur.
  • · Hıdrellez günü gün doğmadan eve mutlaka bir testi su getirilmelidir. Bu suyun sağlık vereceğine inanılır.
  • · Aşure ayında(oruç süresince) yaş ağaç kesilmez.
  • · Bayram günü tıraş olunmaz.
  • · Kuzular hıdrelleze kadar sayılmaz.

Taş Ve Su Kültüyle İlgili Halk İnançları:

  • · Gece göle girmek iyi değildir. Geceleri cinler, peri kızları gölde yıkanırlar. Girenlerin ruhlarını periler çalar.
  • · Geceleri su üzerinden atlanmaz. Su birikintileri ecinnilerin ve perilerin mekanıdır.
  • · Gece dışarı su dökeni periler çarpar.
  • · Kaynayan suya bıçak sokulmaz.
  • · Suya tükürmek uğursuzluk getirir.
  • · Çeşme başında uyunmaz, şeytan gelir.
  • · Büyük, kökü derinde olan taşın üzerinde uyunmaz, şeytan gelir.
  • · Çamaşır yıkanan suyun üzerinden geçilmez, bu suda şeytan olur.

Karanlık ve Işıkla İlgili Halk İnançları:

  • · Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.
  • · Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.
  • · Gece acı(biber, soğan, sarımsak) evden dışarıya verilmez.
  • · Yoğurt, süt, peynir vs. gece dışarıya verilmez. Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir.
  • · Gece ıslık çalmak günahtır.
  • · Gece evden eve tuz verilmez.
  • · Akşam kapının önü süpürülmez.
  • · Ekmek aktaracağı evden eve verilmez.
  • · Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir.

Bereketle İlgili Halk İnançları:

  • · Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür.
  • · Dışarıya maya verilirse evin bereketi gider.
  • · Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.
  • · Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır.
  • · Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.
  • · Bıçakla ekmek kesilmez, evin bereketi kaçar.
  • · Bismillah demeden yemek yiyen kişi doymaz. Şeytan da onunla birlikte yemek yer.
  • · Çorap örerken boğazından başlamalı yoksa dayanıklı olmaz.
  • · Kürek kemiğinin kırılması bahtı açar, t yenildikten sonra bu kemik kırılır.

Evle İlgili Halk İnançları:

  • · Evin temeline karataş koymak iyi değildir.
  • · Kapının önünde oturan kişi iftiraya uğrar.
  • · Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır.
  • · Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.
  • · Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz.
  • · Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez. Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır.
  • · Kapı eşiğinde oturulmaz. İnsan fakir olur.
  • · Kapı eşiğinde oturulmaz. İnsan bekar kalır.
  • · Urganla komşunun evine girilmez. Aksi halde komşunun evinde kıtlık olur
  • · Kapı eşiğinde oturulmaz. Kapı eşiğinde şeytan bulunur.
  • · Yağmur yağarken kapı eşiğinde oturmak günahtır.

Atmosfer Olaylarıyla İlgili Halk İnançları:

  • · Dolunun kesilmesi için avluya bıçak atılır.
  • · Mezardan çıkarılan kafatası suya atılırsa yağmur yağar.
  • · Şeytan düğün ederken(nisan yağmuru) yağmurun altında duranları cinler alır götürür.
  • · Nisan yağmuru zemzem suyu gibidir, uğurludur. Nisan yağmurunda ıslanmak insana sağlık verir.
  • · Gök gürlediğinde demir ısırmak uğurludur.
  • · Gökkuşağının altında bir erkek geçerse kız, kız geçerse erkek olur.
  • · Dolu ilk yağdığında birkaç tane yemek sağlığı iyi gelir.
  • · İlk dolu yağdığında ismi Mehmet olan yada anasının ilk oğlu doluyu bıçakla ikiye ayırır.
  • · Gök gürleyince bir bıçak alınarak dama atılır.
  • · Beş taş oynamak kuraklığa işarettir.
  • · Dolu yağdığında dolunun kesilmesi için dışarıya sacayağı atılır.
  • · Şimşek çaktığında yere bıçak saplanır.

Mevsimlerle, Aylarla ve Günlerle İlgili Halk İnançları:

  • · Martın birinci günü eve dışarıdan kimse giremez, girerse buzağılar, kuzular ölür.
  • · Ocak ayının birinci günü görülen kimse sana iyi gelirse o yıl yaşarsın, iyi gelmezse hasta olursun.
  • · Salı günü çamaşır yıkanmaz, yıkanan çamaşırı giyen kişi onu kirletemez, ölür.
  • · Salı günü doğan çocuklar kan dökücü olur.
  • · Salı günü düğün yapılmaz.
  • · Cuma günleri dışarı toz dökülmez, işe gidilmez.
  • · Cuma günü ana rahmine düşen çocuk bilgili olur.
  • · Cumartesi günü çamaşır yıkanmaz.
  • · Cuma gecesi sabaha karşı doğan çocuğun rızkı bol olur.
  • · Cuma günü örgü örülmez, insan kısmetini kaybeder.
  • · Cuma akşamı tırnak kesilmez, insan gözden düşer.
  • · Ağustosun yedisinde tarlaya giren kimse çarpılır.
  • · Cumartesi günü yorgana çarşaf kaplanmaz, çünkü cumartesi kaplanan çarşaf ölü ister.
  • · Salı sallanır.
  • · Tarlaya ilk tohum Salı ve Çarşamba günü atılmaz.
  • · Cuma günü namaza kadar ağaç kesilmez.
  • · Salı ve Cuma günü hiçbir işe başlanmaz.
  • · Cuma günü ekin ekilmez.
  • · Pazartesi başlanan işler ağır gider.

Cinsiyetle İlgili Halk İnançları:

  • · Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içerisinde ve bereketli olur.
  • · Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
  • · Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.
  • · Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.
  • · Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur.
  • · Yarım çay içen kadın dul kalır.
  • · Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avlanamaz. Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer.
  • · Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur.
  • · Oğlan çocuğunun ilk kez amcası veya dayısı keser.
  • · Kız baba evinden Perşembe veya Pazar günü çıkar.
  • · Koç katımında koçun üzerine kız çocuğu bindirilirse doğacak kuzu dişi, oğlan çocuk bindirilirse erkek olur.
  • Yol ve Yolculukla İlgili Halk İnançları:
  • · Yola giderken tükürmek insana yıkım getirir.
  • · Yola giderken dönüp bakmak iyi değildir.
  • · Üç yol ağzında yatmak uğursuzluktur.
  • · Bıçak yere atıldığında sırtı üzerinde durursa misafir gelecek demektir.
  • · Elden kaşık düşerse misafir geleceğine inanılır.
  • · Ağızdan lokma düşerse misafir gelir.
  • · Ava giden kişinin arkasından karısı süpürge atar.
  • · Ava giden kişiye ?Nereye gidiyorsun?? diye sorulmaz. Sorulduğu takdirde kişi avlanamaz.
  • · Ayakkabılar üst üste gelirse yola gidileceğine inanılır.
  • · Yol kenarında yatılmaz. Yatan kişileri ?yel üstünde gidersin? (şeytan çarpar anlamında) denilir.
  • · Ava giden kişiyle konuşulmaz, rızkı kesilir.
  • · Ava gitmeden önce tüfek yere konulur. En fazla üç-dört yaşındaki bir kız yada oğlan çocuğu tüfeğin üzerinden atlar.
  • · Ava gidildiğinde uzun bir süre avlanılamazsa avcılar toplanır. İçlerinden biri sıçar, sıçan kişi bokuna ateş eder. Bu işlemden sonra av açılır.

İnsan Vücuduyla İlgili Halk İnançları:

  • · Üst çenenin önündeki dişlerden birisi düşerse ana babadan birisinin öleceğine inanılır.
  • · Sağ üst azı dişi düşerse ağabey yada amcanın öleceğine inanılır.
  • · Sol üst azı dişi düşerse evlat yada kardeşin öleceğine inanılır.(Diş ile ilgili inançların gerçekleşmesi için sadaka verilir, sabah kahvaltıdan önce kuşlara yem verilir)
  • · Erkeğin sağ gözü seğirirse iyiye işarettir.
  • · Erkeğin sol gözü seğirirse kötüye işarettir.
  • · Sağ kulağın çınlaması iyiye işarettir.
  • · Sol kulağın çınlaması kötüye işarettir.
  • · Avuç içi kaşınırsa bir yerden para geleceğine işarettir.
  • · Ayak tabanı kaşınırsa yolculuk var demektir.
  • · Kesilen saçın üzerine basılmaz, basılırsa o kişinin başı ağrır.
  • · Kesilen saçları kuşlar alıp yuvalarına götürürlerse o kişinin başı ağrır.

Eşyalarla İlgili Halk İnançları:

  • · Ayakkabının ters gelmesi hastalığı işarettir.
  • · Elden ele sabun verilmez. Verilirse kavga edilir. Sabunu vermek gerektiğinde elin tersi kullanılır.
  • · Yemekten sonra kaşığın ağzı yukarı çevrilir, yoksa nasip kapanır.
  • · Kapakla su içilmez, nasip kapanır.

Hazırlayan: Aydın DURDU 
Kaynak: Enfalde, folklor.org.tr