Türkiye’de siyasal partilerin gelişmesi. Osmanlı imparatorluğunda partilerin ortaya çıkışı Tanzimat dönemine rastlar. Bu ortaya çıkış, Müslüman olmayan etnik gruplarda ulusçuluk akımlarının destekleyicisi olarak kendini gösterdi (1815-1908). Yunanlıların Megalo İdeayı amaçlayan Etniki Eterya derneği buna örnek verilebilir. Bir süre sonra, Yunanlıların yanı sıra Ermeni ihtilal komiteleri de ortaya çıktı. 1887’de Cenevre’de Hınçak derneği, 1890’da da ihtilalci komiteleri kapsayan Taşnaksütyun derneği kuruldu. Gizli dernekler dizisine Bulgarlar, Arnavutlar, Çerkezler, Kürtler ve Arapların kurdukları dernekler de katıldılar.
Jön Türk hareketleri de, aşağı yukarı bir siyasal parti niteliği gösterdi. Bu hareket, 1865’te Yeni Osmanlılar Cemiyeti’nin kuruluşuyla başladı. Amaç, mutlak monarşiyi meşruti monarşi haline getirmekti. Ama bu cemiyet bir süre sonra dağıldı. 1878’de başlayan ikinci Jön Türk hareketiyse çok etkili oldu. Özgürlükçü bir düzen amaçlayan bu harekette, 1889’da İstanbul’da kurulan Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti çok önemli rol oynadı. Cemiyetin, 1896-1897 arasında yurt dışında da çeşitli şubeleri (Paris’te, Kahire’ de, Cenevre’de”) açıldı. Paris şubesi, 1902 kongresinden sonra Osmanlı Terakki ve İttihad Cemiyeti adını aldı.
O dönemde kurulan siyasal amaçlı cemiyetler şöyle sıralanabilir: Osmanlı İttihad ve İnkılâp Cemiyeti (Cenevre, 1904); Cemiyeti İnkılâbiye (İstanbul, 1904); Vatan ve Hürriyet Cemiyeti (Şam, 1907). Ama bu cemiyetlerin hiç biri, tam bir siyasal parti niteliği taşımamaktaydı.
1908-1918 yılları arasında, artık gerçek anlamına yakın bir siyasal yaşamın başladığı gözlendi. Ama bu siyasal yaşamın, nerdeyse anarşik bir niteliği vardır. Çeşitli temellere dayanan, bir başka deyişle türdeş olmayan, partiler arasında büyük anlaşmazlıklar söz konusuydu. Yaklaşık olarak yirmi beşi aşkın parti ve bir o kadar da dernek vardı. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz: Fedekâran-ı Millet Cemiyeti (İstanbul, 1908); Osmanlı Ahrar Fırkası (İstanbul, 1908); Demokrat Fırkası (İstanbul, 1909); İttihad-ı Muhammedi Fırkası (İstanbul, 1909); Osmanlı Sosyalist Fırkası (İstanbul, 1910); Milli Meşrutiyet Fırkası (İstanbul, 1912).
Mütareke dönemini kapsayan 1918-1922 yıllan arasında, siyasal yapıda çeşitli dernekler etkinliklerini sürdürdüler; ayrıca, bunlara yenileri de eklendi: Radikal Avam Fırkası (İstanbul, 1918); Osmanlı Hürriyetperver Avam Fırkası (İstanbul, 1918); Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti (14- 19 Ekim 1918’den sonra kongresini yaptı ve 18 Kasım 1918′ de kendisini feshetti); Teceddüt Fırkası (İstanbul, 1918); Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası (İstanbul, 1919); Osmanlı Mesai Fırkası (İstanbul, 1919) ; Amele Fırkası (İstanbul, 1920) ; Müstakil Sosyalist Fırkası (İstanbul, 1922).
Bundan sonra Türkiye’de siyasal partilerin yaşamında Türkiye Büyük Millet Meclisi dönemi başladı. Kurtuluş savaşı öncesinde kurulan Müdafaai Hukuk hareketi, cumhuriyetin ilanına kadar siyasal yaşamda önemli yer tuttu. Cumhuriyetten sonra kurulan ilk siyasal parti olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kökeni Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’dir. Parti, önce Halk Fırkası, sonra Cumhuriyet Halk Fırkası adını almış, 1935’te de 4. Büyük Kurultay tarafından Cumhuriyet Halk Partisi adı benimsenmiştir. Böylece, parti terimi Türk siyasal yaşamına girmiş oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’nden sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Ama bunların ömürleri çok kısa sürdü, 1945’ten sonra çok partili döneme geçildi; önce Millî Kalkınma Partisi, sonra Demokrat Parti (7 Ocak 1946) ve Millet Partisi (20 Temmuz 1948) kuruldu. Siyasal yaşamda yalnızca son iki parti etkili olabildi. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti iktidara geçti ve 1960’a kadar iktidarda kaldı. 27 Mayıs 1960 Devrimiyle bu iktidara son verildi ve parti kapatıldı.
1961 Anayasasıyla,’ daha önceleri kullanılan ve küçük partilerin gelişmesine hiç bir olanak vermeyen çoğunluk sistemi biçimindeki seçim sistemi ortadan kalktı. Anayasa’ nın getirdiği bazı yeni görüşlerle birlikte, çeşitli siyasal eğilimlerde birçok parti kuruldu. Seçim sistemi olarak da bir ara «Millî Bakîye» ve sonraları da «Nispî Temsil» sistemi kullanılmaya başlandı.
1981 Anayasası, siyasal partileri ister iktidarda, ister muhalefette olsunlar, demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez öğeleri olarak görmekteydi. 13 Temmuz 1965 tarihli ve 648 sayılı Siyasi Partiler Kanunu, beş geçici maddesiyle birlikte 137 maddelik bir metinden oluşur ve on bölüme ayrılmıştır. Bu bölümler, siyasal partilerin kuruluşuna ilişkin genel kuralları, örgütleniş biçimlerini, mali yönden nasıl yönetilmeleri gerektiğini gösterir. Ayrıca parti yasaklarından söz ederek, ideolojik koruma sistemini de birlikte getirir. Cumhuriyetin, milli, laik devlet niteliğinin, Atatürk devrimlerinin demokratik düzeninin, temel hak “Ve ödevlerin, Anayasa’nın meşruluk temelinin, 27 Mayıs Devrimi’nin korunmasından söz eder; bunlara ek olarak genel yasaklar da ele alınır: Ahlak ve adaba aykırı parti kurma, yasağı; komünist, faşist, anarşist partiler kurma yasağı; askeri nitelikte parti kurma yasağı.
1960 Devrimi’nden sonra kurulan partilerin bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Adalet Partisi (11 Şubat 1961 “de kuruldu); Türkiye İşçi Partisi (13 Şubat 1961’de kuruldu, 21 Temmuz 1971’de kapatıldı); tüzük! dışı etkinlikte bulunduğu gerekçesiyle 1954’te kapatılan ve 1958’de Türkiye Köylü Partisi’nin de katılmasıyla Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adını alan partiye, 1935′ te giren bir grubun zamanla egemen olmasıyla ortaya çıkan Milliyetçi Hareket Partisi (1989); Milli Nizam Partisi (8 Şubat 1970’te kuruldu, 21 Mayıs 1971’de kapatıldı); Milli Selamet Partisi (1970’te kuruldu); başlangıçta adı Güven Partisi olan Cumhuriyetçi Güven Partisi (1967’de kuruldu); Demokratik Parti (1970 te kuruldu) .
12 Eylül 1980 tarihine kadar geçen süre içinde siyasal partilerin hukuksal statüleri şöyle açıklanabilir: Siyasal partilerin kurulması serbesttir, önceden izin alma koşulu aranmaz; her Türk vatandaşı yasada ve parti tüzüğünde yeralan koşullara göre partiye üye olabilir. Ne var ki, birden çok partiye üye olunamaz. Siyasal partiler örgütü şunlardan oluşur: Merkez organı; il ve ilçe örgütü ve bunların köy ve mahallelerdeki yardımcı kuruluşları; varsa T.B.M.M’ndeki grubu; il Genel Mecli-si’ndeki grubu; Belediye Meclisi’ndeki grubu.
Siyasal parti kurabilmek için milletvekili olabilecek nitelikteki on beş kişinin bir araya gelmesi yeterlidir. Bu kişiler tarafından kuruluş bildirisinin İçişleri Bakanlığı’na verilmesiyle parti, tüzel kişilik kazanır. Ama partiyi kurarken yine de bazı kurallara uymak ı gereği vardır ve bu kurallar yukarda adı geçen 648 sayılı siyasal partiler yasasında gösterilmiştir. Yasa yönünden yeterli olan herkes dil, din, ırk, mezhep, aile, cins ayrımı gözetilmeksizin herhangi bir siyasal partiye üye olabilir. Reşit olmayanlar, ortaöğretim kuruluşlarında okuyanlar, yasaca kısıtlı olanlar, devlet memurları, siyasal partiye üye olamazlar. Yalnızca üniversite öğretim üye ve yardımcıları, siyasal partilerin genel merkezdeki karar ve yönetim organlarında görev alabilirler.
Siyasal partiler yasasında da gösterildiği gibi, parti disiplinini sağlamak amacıyla, parti içi disiplin organları kurulmuştur. Disiplin kurulları uyarma, kınama, geçici çıkarma ve partiden kesin olarak çıkarma cezaları verebilir. Siyasal partiler yasası, disiplin cezalarını saptamış, ama hangi durumda hangi cezanın verileceğini parti tüzüğüne bırakmıştır.
Ayrıca, siyasal partilere, seçimlerde geçerli oy sayısının yüzde beşini almak koşuluyla, devlet tarafından para yardımı yapılacağı karar altına alınmıştır. Bunun dışında siyasal partilerin para kaynakları şunlardır: Parti üyelerinden alman giriş aidatı ile aylık ya da yıllık aidat; parti üyesi T.B.M.M. üyelerinden alınan giriş aidatı; parti yayınlarının satışlarından elde edilen gelir; parti mallarından elde edilen gelir. Partilerin gelir ve giderleri, parti içinde parti organlarınca, parti dışındaysa Anayasa Mahkeme-si’nde denetlenir.
Ülkemizde 12 Eylül 1980 tarihinden başlanarak siyasal parti çalışmaları durdurulmuş, ülkenin yasalarla ilgili durumunu, bu arada siyasal partilerin de yeni durumunu belirleyecek olan Kurucu Meclis’in (ya da Danışma Meclisi) ön hazırlıklarına başlanmıştır.