Adem-i Merkeziyetçilik Nedir, Ne Demek, Temsilcileri, Özelliği

Adem-i Merkeziyetçilik nedir, ne demektir, anlamı nedir? Adem-i Merkeziyetçilik nasıl ortaya çıkmıştır, temsilcileri kimlerdir? Adem-i Merkeziyetçilik akımı hakkında bilgi.

Prens Sabahattin’in Türk toplumu için öngördüğü temel ilkelerden biri. Sabahattin’e göre bütüncü, kamucu, her şeyi devletten bekleyen, kaderine razı Osmanlı toplumunun gelişebilmesi için bireyci bir yapıya geçmesi gerekiyordu.

Ademi merkeziyetçilik (yerinden yönetim), bireyci yapıya geçilirken devlet düzeninin yenilenmesinde temel ilke olacaktı. Yeni yetişecek burjuva sınıfının girişimciliğini engellemeyecek bir yönetim biçimi, ancak, İngiliz -Amerikan örneğine uygun, bir yerinden yönetim modeli olabilirdi.

Uygulama için öngörülen temeller şunlardı: ülkede uygulanacak yenileştirme (ıslahat) bütün vatandaşları kapsayacak, yerinden yönetim, ve yetki devri ilkeleri uygulanacak, seçimle gelecek belediye meclisi üyeleri yerel yönetimde söz sahibi olacak, vilayet meclislerinde azınlıklar nüfusları oranında temsil edilecek, Osmanlı uyruklular arasında ayrıcalıklı hiçbir grup bulunmayacak, jandarma örgütünde her azınlık grubu, nüfusu oranında yer alacaktı. Yalnız vali, mutasarrıf, defterdar, mahkeme reisleri, savcılar merkezi yönetim tarafından atanacaktı.

Ademimerkeziyetçi görüş kimi Jön Türklerce tepkiyle karşılandı. Sabahattin Bey’ in, bu görüşün azınlıklara özerklik verilmesi anlamına gelmeyeceği yolunda açıklamasına karşın, devleti bölünmeye götürecek bir ilke olarak değerlendirildi. Sabahattin Bey’in, özel girişimcilik (teşebbü-si şahsi) ilkesini benimseyen ittihat ve Terakki partisi yönetimi, ademimerkeziyet ilkesine şiddetle karşı çıktı. 1913’ten sonra ittihat ve Terakki Partisi’nin iktidarı döneminde muhalif partilerden (Osmanlı) Ahrar fırkası, Hürriyet ve itilaf fırkası ade-mimerkeziyetçi görüşü programlarına aldılar.

Çoğunlukla İdare hukukunda kullanılan bir terimdir. Merkez yönetimine ait bazı görev ve yetkilerin yerel yönetimlerce belli ölçüler içinde bağımsız, ancak merkezin genel denetimi altında kullanılması anlamındadır. Bu uygulamanın yanında bir de siyasi ademi merkeziyet yönetimi vardır. Bu durumda da federasyon ve konfederasyon biçimleri söz konusu olmaktadır.

Bir ülkede yönetimin görevi; tüm yurttaşların çıkarlarını korumak, yararları için gereken bütün önlemleri almaktır. Ancak, coğrafi ekonomik, sosyal v.b. nedenlerle yaygın devletlerde, çeşitli yörelerin değişik ve kendine özgü sorunları olabilir veya merkezî yönetim, bu yörelerin sorunlarını çözmede, çıkarlarını sağlamada uygulamaya yönelik güçlüklerle karşılaşabilir. Bu durumda, çeşitli yörelerin, yararlarının aynı anda korunması veya sağlanması için devlet, yerel yönetimleri, kendi denetimi altında bağımsız birimler durumunda örgütleyebilir ve onları görevlendirilebilir. Bu tür yönetimlere idare hukukunda, ademi merkezî yönetimler denir.

Ademimerkeziyet, bölge ve hizmet olarak ikiye ayrılır. Bölgesel ademi merkeziyet bölgesel yönetimlerin bağımsızlığını öngörür. ‘Hizmet ademi merkeziyeti ise, bazı görevlere ait yönetimlerin (ulaşım, maden işletmeleri, posta işleri v.b) yerel yönetimlere bırakılması demektir.

Ademimerkeziyet genel olarak, yerel yöneticilerin merkezî atama dışında başka bir yöntemle (örneğin seçimle) görevlendirilmeleri sonucu veya yetki ve sorumluluklarının artırılması ile gerçekleştirilir. Günümüz gelişmiş ülkelerinde ademimerkeziyet, yerel yöneticilerin o yöre halkınca ve özgürce seçilmeleriyle oluşturulan bir yönetim biçimi olarak anlaşılmakta ve uygulanmaktadır. Ademi merkezî yönetimler günümüzde bile merkezi yönetimin çeşitli biçimlerde denetimi altında tutulmaktadırlar. Devlet, bu denetimi, bazı organ ve kuruluşlarıyla gerçekleştirdiği gibi malî açıdan sınırlamak veya belirli koşullarda yerel yöneticileri görevlerinden almak biçiminde uygulanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü ve yaygın olduğu dönemlerde sancak beyleri ile valilere geniş yetkiler verilmiş, devlet belli ölçülerde ademi merkezi bir yönetim kurmuştur. Bugünkü anlamda ademimerkeziyet denenmesine ilk kez Padişah Abdülaziz döneminde gidilmiş, ancak uygulama uzun sürmemiştir. Daha sonra meşrutiyet döneminde de bu sistem denenmek istenmişse de başarılı olunamamış, merkez yönetiminin sertleşmesi ile uygulama kendiliğinden son bulmuştur.

Ademimerkeziyetin çağdaş anlamda uygulanması cumhuriyet zamanında ortaya çıkmış, il yönetimleri ile belediyeler, gün geçtikçe gelişen bir anlayış içinde ademimerkeziyetin başarılı uygulamalarına örnek olmuşlardır.