Adonis Tanrısı Hakkında Bilgi.
ADONİS (Fenike dilinde adon, senyör’ den), byblos’lu genç fenike tanrısı; avlamak istediği yabandomuzu tarafından öldürüldü. Sevgilisi Aştar, onu kurtarmak için cehenneme indi. Adonis’in öyküsüne, Temmuz (Babil), Osiris, Telibinu (Hitit) ve Baal (Ugarit) mitlerinde rastlanır.
Adonis öyküsü, bitkilerin hayat sürecini simgeler. Bu tapınmayla birlikte öykü de Kıbrıs yoluyla Yunanistan’a geçti ve şair Panyasis (İ.Û. V.yy.) Adonis’in yaşamını Yunancaya uyarladı. Byblos kralı ile kızı Myrrha’nın (Smyrnş) oğlu olan Adonis, ağaca dönüştürülen anasından düşerek dünyaya geldi. Aphrodite onu bulup aldı. Daha sonra avda öldürülünce, kendini Persephone diyarında buldu. Yılın bir kısmını Persephone’nin ölüler diyarında, öbür kısmını da canlılar arasında, Aphrodite’nin yanında geçirmesi kararlaştırıldı.
Yunanlılar, efsaneye ufak tefek bazı değişiklikler ve olaylar ekleyerek, bu Fenike tanrısını yunan mitologyasının tanrılar topluluğuna kattılar. Mevsimlere bağlı olarak ortaya çıkışı, Adonis tapınmasında, çok açık bir biçimde kendini gösterir: adonia-iar, Adonis bahçeleri.
Aphrodite ile Adonis’in aşkları teması, ilkçağ sanatçılarını sık sık esinlendirdi. O zamandan bu yana, Tiziano, Albani, Ru-bens, Nicolas Poussin, Michelangelo, Ca-nova, vb. aynı konuyu işlediler.
Edebiyat alanında, Adonis öyküsü ve tapınması, Theokritos’a (Eidhyllia, XV) ve Ovıdius’a (Değişimler, X [Metomorphose-is, X]) esin kaynağı oldu, La Fontaine de Adonis adlı şiirinde (1669) ondan söz etti. Aphrodite’ye hem başkaldıran (Sha-kespeare’in Venüs and Adonis’i) hem de bu tanrıçanın büyüsüne kapılan (G. Ma-rino’nun Adonis’i) Adonis, Shelley’de şiirin yeniden doğuşunun simgesi oldu (Adonais 1821).
Adonis bahçeleri, eskiçağ insanlarının, özellikle Yunanlıların, sonradan güneşte kurutulmak üzere bitki yetiştirdikleri sepetler ya da saksılar. Bunlar bitkisel yaşamın ve Adonis’in ömrünün kısalığını belirten simgelerdir.