Afrika kültürü nedir, özelliği nedir, Afrika’nın sanat, kültür, edebiyat ve müzik alanındaki zenginlikleri nelerdir, hakkında bilgi.
Afrika kıtasında günümüzden yaklaşık 100.000 yıl öncesinden 20.000 yıl öncesine kadar geçen zamana ait insan fosillerinin bir bölümü Doğu Afrika’nın volkanik bölgelerinde, bir bölümü de Habeşistan mağaralarında bulunmuştur.
Batı Afrika’da bulunan ipuçlarından insanların buraya ilk kez Yontma taş Çağı’nda yerleştikleri anlaşılmaktadır. Afrika insanı, ormanlık alanlardan çok göl ve akarsu kıyılarına yerleşmiştir. Bulunan hayvan kemik ve fosillerinden bu insanların çok iyi avcı oldukları, el baltaları ve hayvan derisi yüzmek için aletler yaptıkları anlaşılmaktadır.
Taş dönemi sonlarında kullanılan aletlerde büyük değişiklikler olmuş, ağaç işçiliği ağırlık kazanmıştır. Ateşin bulunması öteki kıtalardakinden daha geç olmuştur. Avlanma yöntemleri çevre şartlarına göre değişmekteydi. Açık alanlarda hayvanların bir çukura doğru kovalanıp oraya düşenlerden yararlanılması bir avlanma örneğidir. Daha sonraki zamanlarda topluluklar birbirleriyle ticarete başlamışlar doğaya karşı verdikleri savaşı bırakarak çıkarlarına ters düşen durumlarda birbirleriyle savaşmışlardır.
Güzel sanatlar: Dans, tiyatro, resim ve heykelcilik öteki kıtalarda olduğu gibi Afrika’da da eski çağlarda başlar.
Afrika halkı her önemli olay için bir dans türü geliştirmiştir. Cenaze törenlerinde bile dans ederler. Danslarının amacına göre boyanırlar. Boylara göre değişik özellikler gösteren giyecekler giyerler. Bu giyeceklerin bazıları ağaç yapraklarından yapılma eteklik, bazıları kumaş veya derinden yapılma şortlardır. Dans sırasında dansın amacına göre mimiklerini de değiştirirler. Orta Afrika’ da yaşayan Pigmeler genellikle akrobatik hareketlerle dans ederler. Ne yazık ki Afrika’daki dansların çoğu giderek önemini yitirmektedir.
İlk tiyatro, toplumdaki yanlış hareketlerin, olumsuz gelişmelerin alaycı bir anlatım ve eleştiri biçimine getirilmesiyle başlar. Oyunlar genelde halkın yaşayışından kaynaklanır. Günümüzde kırsal kesimlerde düzenlenen şenliklerde müzikli oyunlar hâlâ işlevini sürdürmektedir. Çağdaş tiyatroda ise batıdan alınan birçok eser Afrika dillerine çevrilmiştir. En önemlileri arasında Shakespeare’in Macbeth’i ve zenci caz operasının oynadığı King Konggibi örnekleri vardır.
Süsleme sanatı, genellikle ağaç ve taş taban üzerine dans eden insan figürleri şeklinde görülmektedir. Mimarlık yapılarında önceleri çamur ve kil kullanılırken onların yerini günümüzde ağaç ve çimento almıştır. Resimler önceleri kayaların üzerine yapılırken sonraları bina, ağaç ve deriler üzerine yapılmıştır. Maskeler ve heykeller de resim sanatının bir ürünüymüş gibi boyanmıştır. Heykeltıraşların en önemli ana maddesi ağaçtır. Bunu demir, pişirilmemiş kil, kayalar vs. izler. Bunların kullanımı oldukça eskilere dayanır.
Çad gölünün bulunduğu bölgede M ö V. yüzyıla ait çömlekler bulunmuştur. Taş oymacılığının geçmişi kanıtlanamamıştır. Eserlerde kullanılan stil çok ilkeldir. Heykellerin hatları genelde kabadır. Eserlerin neyi simgelediklerini, neyi anlatmak istediklerini bilebilmek için o eserin ait olduğu toplumun din yapısını incelemek gerekir. Hayvan heykellerinin her biri, hayvanın toplumca bir erdemin simgesi olarak kabul edilmesi anlayışını yansıtır.
Afrika müziği nedir, özelliği nedir, Afrika müziğinde hangi çalgılar kullanılır. Afrika Müziği hakkında bilgi.
Afrika müziği: Büyük Sahra çölünün güneyinde kalan bölgede yöresel özellikler gösteren müzik, gerçek Afrika müziği olarak tanımlanır.
Kuzey Afrika’daki müzikler genellikle İslamiyet’in etkisinde kaldığından, değişmiştir. Kıta üzerindeki her boyun kendine özgü hızlı müziği vardır. Bu müziğin öteki niteliği tartımlı oluşudur. Müzik günlük yaşamın bir parçası ve düğün, şenlik ile cenaze törenlerinin en önemli öğesidir. Batılı ülkelerle karşılaştırılınca Afrika müziği çok ilkel kalmaktadır.
Afrikalı bazı müzisyenler kiliselerdeki müzikle kendi yöresel müziklerini karıştırmışlar ve ortaya yeni müzik türleri çıkarmışlardır. Afrika müziğinde ton önemlidir. Şarkının vermek istediği şey ton ile belli olur. Bu şarkıların konuları genellikle avcılık, kahramanlık, din, haberleşme, ağıt, şefleri övme vb. dir. Bu şarkılar müzik aletleri eşliğinde solo veya koro olarak söylenir. Tartımlı şarkıların yanı sıra bir hızlanıp bir yavaşlayan müzikler de vardır. Çeşitli davullar Afrika müziğinin çalgılarıdır. Bir müzik grubunda birden fazla davul bulunur ve bunlar ton ve tartım yönünden farklıdır. Çok karışık olan müzik tipleri Gana ve Kongo’nun sık ormanlarındaki boylarda görülür. Afrika’daki ilk müzik aletlerinin XIV. yüzyılda ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Vurmalı, nefesli, telli çalgıların yanında ayak ve kollara takılan ziller de bunlara eşlik etmektedir. Telli çalgıların çoğu sınıflandırılamamaktadırlar. Pluriarc ve kora gibi isimler alırlar. Harp ve buna benzer çok telli çalgılar da kullanılmaktadır. Harp genellikle orta ve doğu Afrika’da yaygındır, üflemeli çalgılarda bir ana gövde bulunur ve çalanın Hızlı veya yavaş üflemesiyle değişik tonlar elde edilir. Bunlar genelde bambu veya buna benzer kamışlardan yapılırlar.
Madagaskar’ da yalnızca üflemeli çalgılardan oluşan bir müzik eşliğinde danslar yapılmaktadır. Antilop ve sığırların boynuzlarından elde edilen çalgılar bir nevi trompet sayılırlar. Ama bunlar tek tonda ses çıkarmaktadırlar. Makandere denilen bu tip bir çalgı Uganda’da çok kullanılır. Değişik ses tonları elde edilebilen boynuz çalgılardan biri olan mali-penga, Malavi halkınca kullanılmaktadır. Sert titreşimli çalgılardan olan ksie-lofon Mozambik ve Gine’de yaygındır. Bir cins ağaçtan yapılır. Değişik bir tipi, Mozambik’de olduğu gibi grup halinde çalınır.
Genellikle bütün davul çeşitleri antilop ve sığır derisinden yapılmaktadır. El ve sopayla çalınırlar. Bir tarafları açık olabileceği gibi iki tarafı da deriyle kaplı olanlar vardır. İki deri arasında davulun içinde kalan hava değişik tonlar elde etmeye yardımcı olur. Afrika davullarının tartımı yabancıları daha çok çekmektedir. Bunun nedeni bir orkestrada davulun diğer çalgılardan ayrı tartımlı olmasıdır. Davullar genellikle hızlı ve akıcı danslar için çalınır. Davul diğer çalgılardan daha önemli olduğundan ulusal bayramlar veya kutlamalarda çalınırlar. Tek bir davulun çalınabilmesinin yanı sıra Doğu Afrika’da, Burundi, Zaire, Uganda gibi ülkelerde 15-20 davulun oluşturduğu orkestralar da bulunmaktadır.
Sudan Kültürü, Batı Afrika Kültürü, Doğu Afrika Kültürü, Güney Afrika Kültürü hakkında bilgi.
Sudan kültürü: Bulunan yazıtlardan halkın hayvancılığa önem verdiği anlaşılmaktadır. Geleneksel mimarlıkta duvarlar resimlerle süslenmiştir, İslamiyet’in gelişiyle cami yapımı ve süslemesi ağırlık kazanmıştır. Bu yörelerde yaşayan Doğun, Bozo, Bambara, Malinke, Marka Mossi, Kurumba, Bobo-Ule, Bobofing, Senufa gibi boyların kendilerine özgü mimari, resim ve heykelcilik anlayışları vardır. Nijerya’da yaşayan boyların bazıları geleneklerini sürdürürken Müslümanlığı kabul eden diğerleri de İslamiyet’in koyduğu yasaklardan dolayı resim ve heykelciliği geliştirememişlerdir. Kamerun’da yaşayan bazı boyların yaptığı heykellerde oransızlık, yani baş ve gövde boyutlarının oransızlığı görülmektedir.
Batı Afrika kültürü: Batı Afrika’daki evler genellikle kamış ve çamur kullanılarak, çatıları da büyük yapraklarla kaplanarak yapılır. Büyük yerleşim alanlarında bunlara çimento, tuğla ve demir de eklenir. Bu bölgelerde altın ve gümüş süs eşyacılığı yaygındır. Kıyılardaki halk balıkçılıkla uğraşır. Doğuda olduğu gibi burada da boylar ve yerleşim merkezleri değişik geleneklere sahiptir.
Doğu Afrika kültürü: Güneydoğu Sudan Araplaşmış olan Kuzey Sudan’dan bazı yönleriyle ayrılmaktadır. Tarım ve hayvancılık gelişmiştir. Ağaç oymacılığı yaygındır. Süslemeler geometrik şekillerden oluşur. Daha kuzeyde Habeşistan bölgesinde Müslüman ve çok tanrılı dine bağlı gruplar yaşar, Madagaskar adasının nüfusu kıta nüfusuna dahil olmamakla birlikte sanat ve kültürü Afrika’nın aynıdır.
Güney Afrika kültürü: Bölgenin kuzey kısımlarında yaşayan halk gelenek ve inançlarına bağlıdır. Daha güney kısımlar Avrupalı azınlığın etkisinde kalmıştır. Ama hâlâ şenlik ve törenlerde süslü başlık giymeyi ve ilkel silahlarıyla dans etmeyi unutmamışlardır. Orta Afrika kültürü: Orta Afrika halkının günlük yaşamıyla sanat bir bütün oluşturmaktadır. Diğer bölgelerde görülen maske oymacılığı ve süsleme sanatı burada da yaygındır. Kongo ormanlarında yaşayan halkın çoğu avcılık ve balıkçılıkla geçinir. Günlük eşyalar ağaç oymacılığı ile yapılır. Çanak çömlek yapmak kadınların işidir, özel törenler için kulübe ve evler yaparlar, insan figürlü heykeller bütün törenlerde kullanılır.
Afrika Edebiyat ve Sanatı Hakkında Bilgi
Afrikalı sanatçıların ürünleri Afrika yaşamının gerçeğini yansıtır. O ürünlerden sosyal tabakanın varlığı daha iyi anlaşılmaktadır. Dahomey kralının sarayını süsleyen motifler onun toplum içindeki yerini belli etmektedir. Totemlere bağlı dinler yaygın’ olduğundan farklı dinler kendileriyle ilgili sanat eserleri ve tören şekilleri yaratmışlardır. Daha çok ağaç heykelciliği yaygınlaşmıştır. Her boya özgü şekil ve motifler eserlerde açıkça görülmektedir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Afrika sanatı eskiden olduğundan daha farklı bir duruma gelmiştir. Bunun nedeni, Avrupalıların Afrika’da oluşturdukları” sömürgeler ve ülkelerinden getirdikleri kendi kültürleridir. Afrikalılar, Hıristiyanlığın gelişmesinden sonra çok tanrılı dinin etkisinden sıyrılıp tek tanrılı dine bağlanmışlar bunun sonucunda sanatta totem figürlerinden kaçınmışlardır.
Edebiyat alanının en yetkin ürünleri İslam kültürü altında Kuzey Afrika’da görülmektedir. Fransızca ve İngilizce gibi Avrupa dillerinin Afrika’ya girmesinden sonra ozan ve yazarlar bu dillerde eserler vermişlerdir. Ama bu yazarların gerçek duygularını yansıttıklarını söylemek zordur. Afrika’da efsaneler oldukça güçlü yaşama öğeleridir. Gine’de, Tanrıdan önce ölümün olduğunu anlatan bir efsanede doğa üstü güçlerin varlığını görmekteyiz. Afrikalı ozanlar genelde insan, doğa, yaşam gibi öğeleri konu almışlardır.
Modern Afrika edebiyatı Portekizce, Fransızca ve İngilizcenin kıtada kullanılmasıyla başlar. Fransızca olarak verilen eserler 1960’lardan sonra yaygınlaşmış, Şeyk Hamido Kane ve Yambo Ouologuem gibi yazarlar Doğu Sudan İslam kültürüne yönelik eserler vermişlerdir. Portekizce yazılan şiirler içinde akla hemen Mario de Andrea’nın eserleri gelmektedir, İngilizce yazarların arasında Michael Dei-Ananag ve Ganalı Raphaet Armattoe gibi öncüler vardır. Akka ve ibadan’da açılan üniversitelerle edebiyatın etki alanı daha da genişletilmiştir.
Nijerya’da edebiyat etkinliklerinin merkezi İbadan olmuştur. Afrika’nın en ünlü oyun yazarı Nijeryalı Wole Soyinka’dır. Eserlerinin çoğu Batı Afrika yı konu almaktadır. 1960’lar edebiyatın Doğu Afrika’da etkin olduğu dönemdir. Güney Afrika’da yönetime karşı olan yazarların kısa öyküleri de edebiyatta yer alır. Okur-ya-zar oranının Afrika’da yükselmesinden sonra Bantu dilinde de yazılı ürünler verilmiştir, İncil bu dile çevrilmiştir. Bu dilde ölçülü ve uyaklı şiirler yazılmıştır. Afrika edebiyatında Duro La-pido’nun oyunları önemli bir yer tutar. Hz. Muhammed’in, Yusuf Peygamber’in, Hz. Adem’in yaşamları hakkında yazılmış eserler de bulunmaktadır. David Diva ve Ömer Şerif gibi yazarlar çağdaş edebiyatın önemli sanatçılarıdır.