Ahşap nedir? Ahşap neredeler kullanılır, özellikleri nelerdir? Doğal ve Yapay Ahşap Ne Demektir? Yapı Malzemesi Olarak Ahşap Nasıl Kullanılır?
AHŞAP Kereste, tahta.
Ahşap Deseni, bir ahşabın özel dekoratif görünümü; biçme sırasında özellikle tahtada ortaya çıkan ve gerek renklenmeyle (damarlı olma), gerekse odunun lifleri ya da anatomik yapı elemanları üzerinde ışığın kırılma ve yansımasıyla ortaya çıkan görünüm. (Odun liflerinin desenleri, gövdenin bazı özelliklerinden ya da düzensizliklerinden [çata., ur, budak) kaynaklanabilir. Desenlere, bazen, bütün gövde boyunca da örneğin dalgalı desen rastlanabilir
Ahşap dokusu, ahşabın yüzeysel görünümü; biçilmiş ahşapta odunsu maddelerin (özellikle geniş yapraklı türlerde, iletken borular) oluşturduğu doku (kaba, orta ve ince doku). Yapay ahşap, çok küçük çapta ve uzunlukta odun parçalarının (yonga, talaş) birleştirilmesiyle (yapıştırılması) elde edilen yapay ağaç malzemenin genel adı. (Örneğin kontrplaklar, yapay tahtalar, yonga levhalar,) Yumuşak ahşap, her yeri bir biçimde olan ve kolay işlenebilen ağaç. (Ülkemizde köknar ve ladin kerestesi yumuşak ahşap sayılır.)
Kereste ve tahtadan yapılmış yapı ve eşya vb için kullanılır; İstanbul’un ahşap evleri birer birer tarihe karışıyor. Ahşap mobilya.
Mimaride Ahşap ;
Ahşap bina. taşıyıcı elemanları ahşaptan olan bina. Ahşap çatı, makas, dikme, aşık, mertek ve kaplamaları ahşaptan olan çatı. Ahşap döşeme, ahşap kirişler ya da betonarme kaba döşeme üzerine döşeme tahtası ile kaplanmış döşeme. Ahşap iskele, demir-çelik, kâgır ve betonarme inşaatta üst yapıyı taşıyan ve çalışma olanağı sağlayan geçici köprü. Ahşap iskelet yapı. ahşap kolon ve kirişlerle taşıyıcı iskelet oluşturarak bu İskelet arasındaki boşlukların dolgu ve kaplama gereciyle kaplanmasıyla oluşturulan yapı. Ahşapış. yapının ahşaptan yapılmış bölümleri, dülgerlik işi. Ahşap işçilik, ahşap gereç kullanılarak bina yapma sanatı, dülgerlik. Ahşap kalıp ya da ahşap betonarme kalıbı, beton ve betonarme inşaatta betonun döküleceği ve beton, taşıma gücünü kazanıncaya değin taşınacağı kalıp. Ahşap kazık, yumuşak zeminlerde temel tutturmak için zemine çakılan, çürümeyen ağaçtan yapılmış kazık. Ahşap köprü, ayakları, kirişleri ve taban kaplamaları ile korkulukları ya da bunların büyük bir bölümü ahşaptan olan köprü. Ahşap kör döşeme, ahşap parke kaplaması yapımına olanak sağlamak üzere yapılan kaba ahşap döşeme kaplaması. Ahşap kubbe, omurgaları ahşaptan yapılan, iç ve dış yüzeyi ahşapla kaplanan yarım küre dam yapısı, kubbe. Ahşap yapı, taşıyıcılarında ahşap elemanlar (masif ya da yapıştırma kiriş, kolon vb.) kullanarak, ahşap inşaat yöntem ve hesaplarına uyularak yapılan yapı, ahşap inşaat.
Mimaride inşaatlarda kullanılan ahşap, her tür ağaçtan sağlanabilir. Ancak her ağacın özelliği farklı olduğundan, yapının değişik yerlerinde farklı ağaçlar kullanmak gerekir. Kerestelik ağaç, özsuyunun en az olduğu sonbahar ve kış aylarında kesilir. Böylelikle bu ağaçlardan elde edilecek ahşabın çürümeye ve kurutma sırasında çatlama ve yarılmaya karşı dayanıklılığı artırılmış olur. Kimi ağaçların yapılarındaki nişasta, yaz aylarında yağa dönüştüğünden, bunların en uygun kesim dönemi yaz aylarıdır.
Ahşabın güvenlikle kullanılabilmesi, kolaylıkla izlenilebilmesi için kurutulması gereklidir. Temellerde kullanılacak tomruklar ise kurutulmadan kazıklar haline getirilir ve sürekli su altında kalacak biçimde kullanılır. Kurutma doğal ya da yapay yöntemlerle yapılabilir. Doğal kurutmada tomruklar önce helezon biçiminde yer yer soyularak her yanının homojen olarak kuruması sağlanır. Böylece ağacın nemi % 50’den % 30’a düşürülür. Üstü örtülü çardaklar altında, rüzgâr yönüne doğru ızgara biçiminde istiflenmiş kerestelerde nem oranı birkaç yılda % 15-20’ye düşürülebilmektedir. Bu keresteler dülgerlik ve doğrama işleri için uygundur.
Mobilyacılık ve daha özenli işler için ahşabın nem oranının daha da düşük olması gerekir. Kurutma süresinin kısaltılması için yapay kurutma yöntemleri uygulanabilir Bunun için tomruk ya da keresteler, kurutma tünellerinde ya da kurutma odalarında, ağacın cinsine göre programlanan ısıtma-nem rejimiyle kurutulur. Ağacın çürümemesi ve parazitlere karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için bu aşamadan sonra lizol, bakır vitriyol, çinko sülfat ve kreozot gibi ilaçlara batırılır; bu ilaçlar enjekte edilir ya da otoklavlarda yüksek basınç ve sıcaklıkta emdirilir. Kurutulan ve ilaçlanan tomruklar kereste fabrikalarında hızar ve katraklarla kullanıma uygun kesit ve biçimlerde biçilir; kiriş, kalas, tahta, lata ve çıta gibi adlarla satılır. Depolarda ya da satış yerlerinde bu keresteler dik olarak, bol hava alacak biçimde saklanır.
Ahşap yapıda kullanılacak ağaçlar dört grupta toplanabilir. Yumuşak ya da beyaz ağaçlar, yaş halkaları belirsiz ya da çok aralıklı olan, hızlı büyüyen türlerdir (kavak, ıhlamur, akasya, söğüt vb.). Geç büyüyen sert ağaçların ise yaş halkaları sık, öz ışınları belirgindir (meşe, kestane karaağaç, gürgen vb.). Çıralı ağaçlar kışın yaprağını dökmeyen, iğne yapraklı, reçineli türlerdir (çıralı çam, akçam, kızıl ve karaçam, sedir vb.). Değerli ağaçlar, yavaş ve güç büyüyen, yerli ve tropikal türlerdir (ceviz, dişbudak, gül, abanoz, tik, maun vb ).
Türkiye’de inşaatlarda daha çok çam kullanılır. Kalıp ve iskelelerde, kolon ve döşeme kirişlerinde, çatı makaslarında çam, doğramalarda ise çıralı çam kullanımı yaygındır. Meşe yoğun ve dayanıklı olduğundan sualtı yapıları için uygundur; pahalı olduğu için özel doğrama işlerinde, parke ve mobilyacılıkta kullanılır. Kayın, lifleri sık ve mekanik özellikleri iyi olduğu halde, suya dayanıksızlığı yüzünden yapıların dışında ve doğrama işlerinde kullanılmaz; kontrplak ve parke için uygundur Kavağın lifleri ince, yaş halkaları belli belirsiz, hafif ve yumuşaktır. Ihlamur yumuşak ve dayanıklıdır.
Ahşap, esnekliği, ısıya ve suya karşı dirençli olması, çeşitli önlemlerle korunabilmesi, sualtı ve su üstü yapılarında gösterdiği daynıklılık, kolaylıkla bulunabilmesi, birkaç kez kullanılabilmesi, istenildiği gibi yontulabilmesi, görünüşünün sıcak ve estetik olması gibi nedenlerle, doğramacılık yanında, inşaat ve bayındırlık işlerinde yaygın biçimde kullanılır. Temeller, istinat duvarları, geçit ve köprüler, çatılar, hangar ve haller iskele ve kalıplar ahşaptan yapılabilir. Ancak ahşabın organik yapısından gelen kimi sakıncaları da vardır. Niteliklerinin homojen olmaması kullanımındaki güvenlik derecesini azaltır. Nemin etkisiyle oylumu büyür ya da kuruma ile küçülür (ahşabın çalışması). Yüksek sıcaklıkta yanar. Böcek, mantar ve bakterilerin etkisiyle çürür. Bunların yanı sıra ahşabın boyutları ağacın boyutlarıyla sınırlıdır. Bu sakıncaların yanında, ağacın büyümesi sırasında oluşan özürler de vardır. Budakların düşmesi, don yüzünden kabuktan öze doğru oluşan yarık ve çatlaklar, dönerek büyüme sonucu bozulan lif düzeni bunlar arasında sayılabilir. Bu tür kusurları olan ağaçlar yapılarda kullanılmaz. Ancak, ahşabın sakıncaları tomruğun seçimi ve işlenmesi ile önlenebilir Uygun kurutma ile ahşabın çalışması en aza indirilebilir Ayrıca havalanan yerlerde, uygun detay seçimiyle ve boyanarak dış etkilerden korunabilir. Tüm bunlara karşılık ahşabın ömrü yine de sınırlıdır.
Günümüzde ahşap daha çok yapıyı bütünleyen değerli bir yapı gereci olmuştur. Buna bağlı olarak ahşabın sakıncalarını giderici yöntemler geliştirilmiş; yangına dayanıklı, mekanik nitelikleri yüksek, çalışması önlenmiş ya da en aza indirilmiş, büyük boyutlu levhalar üretilmeye başlanmıştır. Kontrplak, marangoz levhaları (kontratabla), ahşap lif levhaları, ahşap yonga levhaları, ahşap talaş levhaları, reçine emdirilmiş ve preslenmiş ahşap gibi kullanım biçimleri geliştirilmiştir.
Ahşap, mimarlığın başlangıcından bugüne değin kullanılan üç ana yapı gerecinden biri olmuştur. Türkler tarafından kullanılışı, daha çok Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra yaygınlaştı. Türk mimarlığında batı etkisinin başladığı XVIII.yy. sonuyla, XIX yy. da İstanbul ve çevresinde, kimi büyük kentlerde ahşap yapılar artmıştır. Özellikle İstanbul Boğaziçi’ndeki yalılar, köşkler, Safranbolu, Kula, Birgi vb. evleri bu türün önemli örnekleridir. Geniş saçaklar, kafes ve cumbalar, kapı ve pencere kapakları, oymalı korkuluklar, raflar, dolaplar, ocak yaşmakları ahşabın yaygın biçimde kullanıldığı yapı öğeleridir. Ayrıca ahşap Anadolu’nun çeşitli yörelerinde farklı biçimlerde değerlendirilmektedir. Kuzey Batı Anadolu, Gerede, Bolu Zonguldak ve Adapazarı’nın kimi kesimlerinde görülen çantı mimarlık, tümüyle ağaca dayanan bir yapılaşmadır. Karadeniz bölgesinin doğu bölümünde, Artvin, Rize, Trabzon’da görülen serenderler de yöresel gereksinimlerden doğmuş ahşap mimarlık örnekleridir.