Protestan papazı, matematik öğretmeni, çok ağır konulu bilimsel eserlerin yazarı, Oxford’daki bir kolejin yöneticisi olan Lewis Carroll, , insanların arasına karışmayı sevmeyen, kendini yalnız çocukların arasındayken mutlu hisseden çekingen bir insandı. Alice Harikalar Ülkesinde adlı en ünlü eserini, sekiz yaşlarındaki üç küçük kızı kayıkla gezdirirken tasarladı ve 1865’te yayımlanan kitabını bu küçük kızlardan birine, Alice Liddell’e armağan etti.
Alis Harikalar Diyarında Özet
Beyaz bir tavşanın aceleciliğinden şaşkına dönen Alis adlı küçük bir kız, tavşanın ardına düşüp bir yeraltı geçidine, oradan da geçidin ucundaki bir kuyuya dalar. Kuyuda, uzun süren bir düşüşten sonra, garip kişilerle dolu, akıldışı bir masal dünyaısında bulur kendini: sigara içen ve akıl yürüten bir ipekböceği, tencere ve tabaklara istediği gibi vals yaptıran bir ahçı kadın, ağlayıp bağıran ve sonradan küçük bir domuz haline gelen bir bebek. Tuhaf ve gülünç olaylar birbirini izler: delilerle çay partisi, öfkeli bir kupa kızıyla kroket oyunu, Fantezi adlı bir kaplumbağayla bir akbabanın yaptığı kadril dansı, hangi davaya bakıldığını tam olarak kimsenin bilmediği bir mahkeme oturumu v.b. Hikâyenin, önceden hiç tahmin edilemeyen ve çok akla yatkın olan sonunu burada açıklamayalım.
İngiltere’de büyük-küçük herkesin bildiği bu masalı yetişkinlerin çoğu saçma ve anlaşılmaz olmakla suçlarken, gençlerin hemen hepsi hoş ve ince alayları, değişik havası nedeniyle çok beğenir.
Bu eserin kazandığı olağanüstü başarının bir başka nedeni de Alis’in durmadan, bir büyüyüp bir küçümesidir; boyunun birden uzayıp birden kısalması karşısında Alis’in duyduğu endişe, çocuğun büyükler arasında kendini küçük, daha küçükler arasında da günden güne büyük olarak görmesi olayına dayanır. Daha bir dikkatle okunursa, hikâyede, okul hayatı, herkesin öğrenme ve bir metni açıklama tarzı üstüne çok tatlı şakalar da bulunduğu görülür.
Alis’i nasıl okumalı?
İngilizceye özgü kelime oyunlarıyla dolu olan bu küçük ve ünlü kitabın tadına varmak için en iyi yol, İngilizce öğrenip kitabı aslından okumaktır. Üstelik, kolay anlaşılır bir dille yazıldığı ve çok eğlenceli olduğu için, kitabı okurken de insan İngilizcesini ilerletebilir!
Alis’in öyküsünü beğenenler, yazarın bu hikâyenin devamı olarak yayımladığı iki kitabı da seveceklerdir: Ayna Arasından (1872) ve Alis’in Odası (1890). Lewis Carroll ayrıca, sekiz olay üstüne sayıklamalar ya da bunalımlar olarak tanıtılan fantastik bir şiir (Snark Avı, 1876) ve bir roman (Sylvie ile Bruno, 1889) yazdı.