Beylik, Türk-İslam ortaçağında, daha çok kabile ve yarı kabileci karakter taşıyan bağımsız ya da yarı bağımsız yönetimlere verilen ad.
Arapça “emaret’in eşanlamlısı olan beylik, her biri kendi şeflerinin yönetimindeki Türkmen kabilelerinin Anadolu’ya yoğun göçü temelinde ve daha çok Anadolu Selçuklu Devleti’nin parçalanması sürecinde ortaya çıktı. Bölgelerin soylu aileleri, Türkmen boy başkanları ve komutanlar, güven altına aldıkları yörelerde beylikler oluşturdular. Büyük Selçuklu egemenliğini tanıyan önceki Mengücek. Danişment, Artuklu devletlerinde hükümdarlar melik ve şah adları kullanırken, 13-15. yüzyıllarda, hükümdarları bey adını taşıyan birçok bağımsız beylik kuruldu.
Osmanlılar da I Bayezid’e değin bir beylikti. Batı ortaçağının başlangıcında benzer yarı kabile temel üzerinde kurulan Germen krallıkları gibi bu beylikler de belirli bir devlete sıçrayış platformu rolünü oynadı.
Beylik sözcüğünün “beye ait olan” biçimindeki bir başka anlamı, devleti ve hazineyi ilgilendiren taşınır ya da taşınmaz mallar İçin miri yerine çoğu zaman “beylik” denmesinde görülür (beylik ahır beylik at. beylik arazi). Osmanlı sarayındaki kadınların belirli kurallara uyarak çıktıkları kır gezintilerine de “beylik gezmek” denirdi.