Ceviz Ağacının Kullanıldığı Tarihi Eserler
Ceviz ağacı, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı dönemlerinde mihrap, minber, Kuran rahlesi, Kuran mahfazası, vaaz kürsüsü, kapı ve pencere kanatları, sanduka, sandık vb. yapıtlarda yaygın biçimde kullanılmıştır.
Bu ürünler İstanbul Türk ve islam eserleri müzesi, Topkapı sarayı, Ankara Etnografya müzesi, Konya Mevlana müzesi, Taş ve ahşap eserler müzesi ve Etnografya müzesi başta olmak üzere, Anadolu’nun çeşitli müzelerinde sergilenmektedir. Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Damse köyündeki Taşkınpaşa camisi’nin mihrabı (XIV. yy.) bu türün az rastlanır örneklerindendir. Yazıt kuşakları, kıvrık dallar, bitkisel ve geometrik motiflerle süslü mihrap Ankara Etnografya müzesi’ndedir, Ankara Alaettin camisi’nin ceviz oymalı minberi de ahşap minberlerin ilk örneklerindendir (XII yy. sonu). Karamanoğulları döneminden Aksaray Ulu camisi’nin minberi (XV. yy ), Mevlana Celalettin Rumi’nin ve Necmettin Ahmet’in sandukaları, istanbul Türk ve islam eserleri müzesi’ndeki, tek parça ceviz ağacından, palmet ve rumi bezemeli rahle, istanbul’da Süleymaniye camisi’nin vaaz kürsüsü türk ceviz işçiliğinin yetkinliğini yansıtır. Ceviz ağacı türk folklorunda da gelin sandığı olarak yerini almıştır. Günümüzde masif olarak Maraş işi köşelik, telefon sehpası vb. eşya dışında, çoğunlukla kaplama biçiminde değerlendirilmektedir.