Cirit Oyunun Tarihçesi? Cirit Atma Tarihçesi

Cirit Osmanlılarda XVI.-XlX. yy. larda çok yaygın bir spordu. Bir nevi savaş gösterisi gibi kabul edilirdi. XIX. yy. da saray çevresinde rakip takımlara bamyacı ve lahanacı adları takılmıştı. Büyük binicilik mahareti yanında havada giden ciridi ustaca yakalamak gibi bir hüner de isteyen cirit çok tehlikeli bir oyundur. Bu yüzden Mahmud II 1826’da cirit oynamayı yasakladı. fakat eyaletlerde oynanmasına engel olamadı. Halk cirit meydanında ölenleri şehit sayıyordu. Cirit, Anadolu’nun bazı bölgelerinde bugün de oynanmaktadır.

Avrupa’da, turnuva adı altında yapılan düellolarla karıştırılan bir çeşit mızrak oyunu da cirit olarak kabul edilebilir. XII. yy. da belirli biçimde ortaya çıkan, XIV. yy. da kaideleri konan bu oyunda iki atlı. ya bomboş veya bel yüksekliğinde ikiye ayrılmış bir alanda, sol ellerinde ucu küt uzun ciritleriyle birbirlerine, attan devirme amacıyle saldırırlar. 4 m uzunluğundaki bu ciritlerin ucu genişletilir, böylece iyice dayanıp destek alarak rakibi itebilmek sağlanmış olurdu. XVII. yy. a kadar özelikle Almanya’da çok ilgi gören bu oyun 1559 yılında Fransa kralı Henri II’nin ölümüne yol açınca bu ülkede yasaklandı. Yalnız Fransa ve İngiltere’de bir süre daha devam ettirildi.

Bir takım oyunu olan ciltte amaç, at üzerindeki binicileri hedefleyip sopaları isabet ettirmektir. Orta Asya kökenli olan cirit oyununun moğol akınlarıyla Anadolu’ya geldiği öne sürülür. Osmanlı döneminde, özellikle XV. yy.’da saray çevresinde, orduda ve onların etkisiyle halk arasında yaygınlaşmıştı. Osmanlı padişah ve komutanlarının seferler sırasında bile askerlerinin gücünü ve moralini artırmak amacıyla cirit oyunları düzenledikleri bilinmektedir. Yıldırım Bayezit ve Çelebi Mehmet döneminde cirit oyununa büyük önem verilmiş, Amasya ve Merzifon’da biniciliklerime tanınmış kişilerden birbirine rakip iki binici bölüğü oluşturulmuştu. Yeniçeriliğin kaldırılmasından sonra eski önemini yitiren cirit oyunu, günümüzde Anadolu’nun bazı yörelerinde (Erzurum, Diyarbakır, Siirt, Konya vb.) düğün, bayram gibi özel günlerde oynanmaktadır.

Cirit atma, XVI. ve XIX. yy.’lar arasında Osmanlı imparatorluğu’nda, özellikle de saray çevrelerinde önemli yer tutan bir spor türüydü. Bireysel savaş gücünü artırdığından saray ve enderun eğitim programlarına alınmıştı. Bu spor yapılırken beden eğitici çalışmalar yanında, çeşitli ağırlık ve yapıdaki ciritleri çeşitli uzaklıktaki hedeflere isabet ettirme, ciritlerle kalın hedefleri parçalama vb. çalışmalara da yer veriliyordu. Bu konularda beceri sahibi olanlar, aynı alıştırmaları koşan atlar üzerinde yapmaya başlarlardı. Osmanlı ordusunda ciridi ustalıkla kullananlardan oluşturulmuş cundi adlı özel bir süvari sınıfı vardı.

Naima, Ata tarihleri ve birçok yabancı kaynak, padişahların da katıldıkları cirit atma yarışlarından söz etmekte, bu yarışlarda uzağa atma rekorları kırıldığını belirtmektedirler.