Diyalog Türündeki Eserler

Türk edebiyatında islam dininin benimsenmesinden sonraki en eski yapıtlardan Kutadgu’ bilig, diyalog türünde bir metindir. Bu kitapta “mutluluk”, “adalet” vb. gibi kavramları canlandıran kişiler, karşılıklı konuşmalarla yaşam, din, ahlak, devlet yönetimi vb. konularındaki düşünceleri dile getirirler.

Divan edebiyatında münazara türünde yazılmış Beng ü bade (Fuzuli), Münazara-i sultan-ı bahar bâ şehriyarı şifa (Lamii) vb. gibi yapıtlar afyonla şarap, baharla kış vb. gibi varlıkları, kavramları karşı karşıya getiren diyaloglardan oluşur. Anlatı türündeki yapıtlarda geçen diyaloglar için bazı anlatım kalıpları kullanılmıştır. Dede Korkut kitabında “…dedi” sözünün yanı sıra, özellikle manzum bölümlerin başında “Aydur.” sözcüğü yer alır. Halk hikâyelerinde kişilerin manzum konuşmaları “Aldı Kerem”, “Aldı Aslı” biçimindeki söz kalıplarıyla sürdürülür

Tanzimat döneminden itibaren roman, hikâye kişilerinin diyalogları da tiyatro yapıtlarında olduğu gibi konuşma çizgisiyle gösterilmeye başlandı. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanlarında yer alan diyalogların canlılık, hareketlilik bakımından benzerleri, Ahmet Rasim’in söyleşi, fıkra türündeki yazılarında da geniş biçimde yer aldı. Gerçekçi yazarların (Sabahattin Ali, Orhan Kemal vb.) yapıtlarındaki diyaloglar halkın konuşmasını yansıttı. Köy romanında şive taklidiyle düzenlenmiş diyaloglara yer verildi.

Dinsel (diyaloglu çile, mister) ya da dindışı (oyun, dramatik madrigal) bir müzikli gösteriden doğmuş olan diyalog, XVII. yy.’da başlıca dramatik türlere (opera, oratoryo, kantat) ve bazı motet’lere katılmaya başladı. Bir metne dayanmaksızın, çalgısal olarak da diyalog yapılabilir: birçok çalgı ya da bir çalgının (örn. org) çeşitli ses bölgeleri arasında.