Ehl-i sünnet. Kelam ve akaid kitaplarında Ehl-i sünnet ve’l-cemaat terimi, Ehl-i sünnet-i hassa denilen Selefiye ile Ehl-i sünnet-i amme denilen Eş’ariye ve Maturudiye kapsamı içine alır. Ehl-i sünnetin ortak niteliği, islamın temel kaynakları olan Kuran ve sünnetin hükümlerini, bu kaynakların üslubuna ve temel içeriğine ters düşen yollarla değiştirerek yorumlamaktan kaçınmaktır. Bu nedenle ehl -i sünnet bilginleri, Yunan akılcılığını temel alarak islam doğmalarına ikinci derecede önem veren, Evren’in yaratılışı, Allah’ın sıfatları, ölümden sonraki yaşam gibi metafizik konularda islam inancına aykırı görüşler öne süren islam filozoflarını, Kuran ve sünnetteki açık kanıtlara karşın Allah’ ın sıfatlarını, kaderi, şefaati kabul etmeyen mutezileyi; haklarında Hz. Peygamber’in övücü sözleri bulunmasına ve islamın gelişip güçlenmesine gösterdikleri katkılara karşın sahabenin önde gelenlerini (Ebu-bekir, Ömer, Osman vb.) kınayan şiayı,ehl-i sünnetin dışında (ehl-i bid’at) sayarlar.