Eskrim: Kılıçla dövüşme sanatı.
Çinliler, Milattan önce eskrimi biliyorlardı ve eskrim uzmanları vardı. Eski Yunan’da eskrim, gymnasion adlı okullarda hoplomakhos denen öğretmenler tarafından öğretilirdi. Roma imparatorluğu’nda, askerlere kılıçla savaş tekniği öğreten doctores armorum adlı öğretmenlerin yetiştiği özel okullar vardı.
Fakat modern eskrimin doğduğu yer ispanya oldu. Toledo (Tuleytule) şehrinde zarifliği ve sağlamlığıyla ün salmış kılıçlar yapılırdı. Eskrim bu kılıçlar sayesinde gelişti, kaba güçten çok bilgi ve ustalığa dayanan bir spor niteliği kazandı.
Savaştan Spora
XVI. yy.dan başlayarak, İtalyan ve Fransız silâh öğretmenleri eskrimi kurallara bağlamağa çalıştılar. İtalyanlar, kesici olmayan, köşeli, esnek ve hafif bir kılıç olan flöre’yi icat ettiler: bu, yumuşak ve hızlı hareketlere elverişli bir silâhtı ve kesici darbeler karşısında dokunuş hareketlerine üstünlük veriyordu. Fransa’da, XVII. yy.da dostluk karşılaşmalarında olduğu gibi, pek çok soylu kişinin hayatım yitirdiği düello larda da (1588 ile 1608 arasında 8 000 kurban) uyulacak kuralları belirten kitaplar yayımlandı. Ana çizgileriyle bu kurallar, günümüze kadar hemen de hiç değişmeden geldi.
1896’dan beri 0limpiyat Oyunlarına katılan eskrim sporunda üç dalda yarışılır: flöre, kılıç ve epe. İkinci Dünya Savaşı’na kadar uluslararası karşılaşmalarda Fransızlarla İtalyanlar hemen her sefer birinci geliyordu; o dönemden beri, S.S.C.B., Macaristan, Polonya, İngiltere, Romanya gibi başka ülkeler de şampiyonlukta söz sahibi oldular.
Bir Disiplin Sporu
Eskrim ustalık ve soğukkanlılık kadar, nefes gücü ve dayanıklılık da isteyen, yorucu bir spordur. Antrenmanda, eskrimci, bütün saldırı ve savunma hareketlerini, özellikle her dalda (flöre, kılıç, epe) hamlelerin sekiz temel pozisyonunu iyice bellemek için, aynı hareketleri, defalarca tekrarlamak zorundadır.