Gelin Adetleri Nelerdir? Gelin İle İlgili Gelenekler
Gelin Adetleri Nelerdir? Gelin Ağlatmak Ne Demektir? Gelin Büyüklerinin Yanında Nasıl Davranmalıdır? Gelinin Hayırlı Çıkması Ne Anlama Gelir?
Gelin ağlatma, kına gecesinde gelini ağlatmak amacıyla baba evinden ayrılışı, annenin duyduğu üzüntüyü, hasreti dile getiren türküler söyleme. (Ağlamayan ya da az ağlayan gelin adayı ayıplanır, evlenmeye çok hevesli olduğu, evinden ayrılmaktan üzüntü duymadığı düşünülerek kınanır.) Gelin ağlatma türküleri, kına gecesinde gelini ağlatmak amacıyla söylenen acıklı türküler. (Gelin ağıdı, kına türküleri de denir.) Gelin alayı, gelini evinden alıp güvey evine götürecek olan erkek yanı davetlilerinin oluşturduğu kafile. Gelin alıcı, gelini baba evinden alıp güvey evine götürmek için özel olarak davet edilen erkek yanı davetlilerine verilen ad. Gelin almak, evlenecek kızı baba evinden alıp özel bir törenle güvey evine götürmek. Evlenecek çağda oğlu olan aile için, oğluna uygun bir eş bulup evlendirmek. Gelin ardı yemeği, gerdek gecesinin ertesi günü kız evinin damat ve arkadaşlarına verdiği öğle yemeği. Gelin aşboğazı, gelinin beraberinde getirdiği eşya, çeyiz. Gelin bakma, güvey evine getirilen gelinin koltuk töreninden sonra konuklarca izlenmesi. Gelin bayrağı, düğün evinin çatısına asılan bayrak. {Düğün bayrağı da denir.)
Gelin alayının başında bulunan öncünün taşıdığı bayrak. (Yörükler de evlenecek olan erkeğin çadırına bayrak asılır ve düğüne davetli olan obaların her biri bayrak açarak düğün yerine gelir. Bunlara da aynı ad verilir.) Gelin bindirmek, gelini güvey evine göndermek üzere ata (bazı yörelerde traktöre, arabaya) bindirirken, kız yanınca düzenlenen tören. (Gelin evden çıkarken anne ve babasıyla vedalaşır, dualar ve iyi dileklerle ata bindirilir.) Gelin çalması, bazı yörelerde damadın cuma namazından sonra kız evine giderek kadınların arasından gelini alıp odasına götürmesi, Gelin çıkarması, yuvarlak, üzeri değerli taşlarla ya da benzeri parlak taşlarla süslü gül biçimli yapıştırma. (Hazırlandıktan sonra zamkla gelinin her iki yanağına yapıştırılır. Bazı yörelerde gelinin alnı ve çenesine de teller yapıştırılır ve yüze desenli bir kumaş görünümü verilirdi. Günümüzde ancak gelenekselliğini sürdüren bazı yörelerde rastlanmaktadır.) Gelin çıkartma, evinden alınıp güvey evine götürülecek gelinin hazırlanıp yolcu edilmesi sırasında yapılan tüm işlemler.
Evlenecek kız nişanlandıktan sonra kendi evinde konuk olarak kabul edilir ve erkek tarafının gelini sayılır. Bundan böyle erkek tarafının isteklerine, gelenek ve göreneklerine uygun davranmak zorundadır. Düğün günü kendi evinden dışarı adım attığı andan başlayarak da tüm sorumluluğu erkek tarafına aittir ve geleneklerin katı bir biçimde uygulandığı yörelerde bir daha baba evine dönemez.
Anadolu’nun birçok yöresinde kız babası gelin çıkartma sırasında “baba ocağından diri çıktın, koca ocağından ölü çıkarsın inşallah” diyerek kızını uğurlar. Bununla artık kendi sorumluluğundan çıktığını, yeni evine alışması, gelenek ve göreneklerine uyması gerektiğini ve ölümden başka hiçbir nedenle bu beraberliğin bozulmamasını istediğini dile getirmiş olur.
Yeni gelin erkek evinde uzun süre özel bir muamele görür. Kendisine her söylenen işe yerinmeden koşmak, büyüklerine saygı göstermek, evin gereksinimlerini görüp bunları karşılamak zorundadır. Birçok yörede günümüzde de yaşayan geleneklere göre yeni evinde yüksek sesle konuşamaz, söze karışamaz, haksızlığa bile uğrasa ses çıkaramaz. Bu hakları elde etmesi için özellikle erkek çocuk anası olması ve kayınbabasından izin verdiğini gösterir bir armağan alması gerekir. Gelin evinerkeklerini adlarıyla çağıramaz ve bu adlan başka yerde de söylememesi gerekir.
Anadolu’nun gelenekselliğini koruyan birçok yöresinde nişanlılık ve evliliğin ilk dönemlerindeki kimi olaylarla gelin arasında ilişki kurulur ve gelinin uğurlu ya da uğursuz olduğuna karar verilir. Gelin eve geldikten sonra mevsimi olmadığı halde bereketli yağmurlar yağarsa, erkek yanının akrabalarından biri erkek çocuk doğurursa, kısrak yavrulama, hayvanlar dişi yavru doğurursa, bir hasta iyileşir ya da üzüntü veren bir durum ortadan kalkarsa, güvey yaptığı işte başarıya ulaşırsa gelinin uğurlu olduğuna inanılır.
Nişan ya da düğün haftasında havalar beklenmedik bir biçimde bozar, ürünü etkileyecek bir doğal olay olur, ay ya da güneş tutulur, erkek tarafından biri ölür ya da hastalanırsa, gelin bindiği attan düşer ya da arabası yolda kalırsa uğursuz olduğu düşünülür.
Gelin alayı, gelin alma günü sabahın çok erken saatlerinde hazırlanır ve arabalara ya da atlara binerek topluca kız evine doğru hareket eder. Alayda güvey tarafının erkek akrabaları ve damadın erkek arkadaşları bulunur. Güveyin sağdıç’ı da bunlar arasındadır. Yol boyunca davul zurna çalınıp havaya silah atılarak ilerleyen alayın başındaki kişi genellikle bir bayrak taşır. Kız evine yaklaşıldığında, haber vermek için havaya silah atılır, karşılayıcı henüz gelmemişse konaklanıp ateş yakılır. Karşılayıcılar gelince hep birlikte kız evine gidilir, uzak yoldan gelmişlerse kız evi yemek çıkarır ya da çay, kahve ikram eder. Bazı yörelerde kayınvalide de alaya katılır. Gelin odasından alınıp kayınvalidenin ve alaycıların eli öptürülür.
Kayınvalidenin gelin alayı odaya girdiğinde paçalarını bağlaması beklenir. Bunu yapmazsa gelinle aralarında geçimsizlik olacağına inanılır. Genellikle “gün yarılanmadan yeni evine girsin” diye alay hemen yola çıkar ve öğleden önce güvey evine varılır. Gelin aynı köydense alay kız evine gelir ve güvey evine dönerken çeşitli yollardan geçirilerek dolaştırılır.
Gelin hamamı, genellikle düğünden birkaç gün önce ve salı günü yapılır. Gelin hamamına kız ve erkek yanı çağrılıdır. Bazı yörelerde çağrı gönderilen bir kalıp sabunla yapılır. Gelin hamamının yapılacağı gün gelin adayı, akrabalarıyla birlikte erkenden hamama gider, sırmalı peşte-mal kuşanıp gümüş süslemeli nalınlar giyerek soğuklukta konukları karşılar. Bu arada kadınlardan oluşan saz takımı çeşitli türküler söyler. Konuklar tamamlanınca gelin adayının ardına evli olmayan arkadaşları sıralanır ve ellerine birer mum alarak hamamdan içeri girerler. Oyunlar oynanır, türküler söylenir, çengi oynatılır. Daha sonra gelin yıkanır, erkek tarafı gelinin kurnasına para atar. Herkes yıkandıktan sonra soğukluğa çıkılıp yemekler yenir, şerbet içilir. Natırlara, çalgıcılara, çengilere armağanlar ve bahşiş verildikten sonra tören sona erer.
Bazı yörelerde gerdek gecesinin ertesi günü yapılan benzeri bir törene de aynı ad verilir. Bu törene yalnız kız tarafının yakınları katılır.