Halk oyunları, Halk Oyunları Türleri, Çeşitleri; Halay, Horon, Zeybek vb hakkında bilgiler.
Halk Oyunu Nedir?
Halk arasında günlük yaşamdan kaynaklanan kimi olaylara, dinsel inanışlara, doğal etkilenmelere, geleneğe ya da örgütlenme biçimine bağlı olarak oluşturulan ve eğlenme amacıyla ya da özel günlerde sergilenen danslar.
Halk arasında hoşça vakit geçirmek amacıyla düzenlenen eğlendirici ve şaşırtıcı seyirlik oyunlar (kukla, karagöz, ortaoyunu vb.) danslar (zeybek, halay, bar vb.) dikkat ve rastlantıya dayanan yarışma oyunları (dama, fincan, yüzük vb.) çocuk oyunları ve sporların (cirit vb.) genel adı.(halk oyunları günümüzde yalnızca halk dansları anlamında kullanılmaktadır.
Folk: Halk oyunlarının hemen tümü, oluştuğu ortamdaki geleneklerden, doğal yapıdan, inanışlardan, yaşama biçiminden, toplumsal örgütlenmelerden ve çevrede etkili olmuş olay ya da kişilerden izler taşır. Örneğin, eski Türklerdeki şaman inanışları güvercin barı, turna barı, kartal halayı gibi hayvan devinimlerinin taklidi niteliğindeki halk oyunlarına yansımıştır.
Kılıç kalkan oyunu, askeri düzenin kuruluşu, askerlik eğitimi, savaş ve zaferden sonraki sevinç duygularını yansıtır. Horon oyununun denizin ya da ağa yakalanmış bir balığın devinimlerini canlandırdığı bir çok araştırmacının kabul ettiği bir görüştür. Sıradağların bulunduğu bölgelerde dizi(sıra) oyunlarının, dağların çember oluşturduğu yörelerde halka oyunlarının yaygın oluşu bu tür etkilerin oynama biçimine yansımasına ilginç bir örnektir.
Halk oyunları Anadolu’nun çeşitli yörelerine göre farklılık göstermekle birlikte, kimi figürlerde ortak yanlar görülür. Bunlar çömelip doğrulma, el vurma ve dönme figürleridir. Oynama biçimleri ise sıra, halka, karşılama ve nokta olmak üzere dört türlüdür. Sıra biçiminde oyuncular yan yana dizilerek düz, eğri, bağlı ya da bağsız, birbirine koşut, düz çift sıra dizilişi vb. biçiminde sıra oluştururlar. Halka biçiminde de aynı dizilişler görülür. Karşılama türünde iki yada daha çok kişi yüz yüze gelerek oynarlar. Nokta oyunlar adı da verilen tek oyunlar oyuncu ya da oyuncuların bir yönetici olmadan, içlerinden geldiği gibi kişisel becerilerini sergiledikleri oyunlardır.
Oyunlara eşlik eden çalgılar, yörelere göre değişmekle birlikte genellikle davul, tef, darbuka gibi vurmalı çalgılar, bağlama gibi telli çalgılar, zurna, mey, kaval, klarnet, sipsi, tulum vb. üflemeli çalgılar ve çalpara, zil, zilli, maşa vb. çarpma çalgılar olmak üzere başlıca dört grupta toplanır.
Oyunların ayrımlarının belirlenmesinde ve sınıflandırılmasında üzerinde görüş birliğine varılmış ölçütler yoktur. Bu alanda yapılmış çalışmalarda, illere (Ankara zeybeği, Artvin horonu vb.), bölgelere (Karadeniz horonu, Ege zeybeği vb.), oyuncu sayısına (tek zeybek, üçleme zeybeği vb.), ayak devinimlerine (üçayak, dokuzlu, beşleme vb.), oynanan ortama (açık hava zeybeği, salon zeybeği vb.), diziliş biçimine (dizi ya da sıra oyunları, halka oyunları vb.), Türk boylarının adlarına (Türkmen oyunları, Azeri oyunları vb.), çalgıya (çalgılı oyunlar, çalgısız oyunlar vb.), konularına (hayvan taklidi danslar, doğa olgularını taklit eden danslar, silahlı ya da silahsız vuruşma dansları vb.) göre yapılmış birçok sınıflama vardır.
Türk halk oyunlarının başlıca türleri bar*, halay*, çiftetelli*, horon*, kasap* oyunu, kaşıklı* oyunlar, kılıç kalkan* oyunu ve zeybek* oyunlarıdır.
Bar türü halk oyunları daha çok Doğu Anadolu Bölgesinde, özellikle Erzurum, Kars, Tunceli, Gümüşhane, Muş, Ağrı, Van yörelerinde yaygındır. Bununla birlikte, değişik adlar altında başka yörelerde de oynanmaktadır. (Örneğin K.-D. Anadolu’da yaylı adıyla bar türü oyunlar oynanır.)
Çiftetelli başta İstanbul olmak üzere Erzurum, Elazığ, Ankara, Adapazarı, Kütahya, Konya, Eskişehir, Afyon, Kahramanmaraş, Nevşehir, Urfa, Sinop, Samsun, Yozgat, Giresun, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nde oynanan yaygın halk oyunlarındandır.
Halay Ankara, Afyon, Amasya, Yozgat, Bingöl, Bitlis, Bursa, Eskişehir, Antep, Erzincan, Erzurum, Giresun, Hakkari, İzmir, Kars, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Manisa, Malatya, Mardin, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Siirt, Sivas, Tokat, Tunceli, Urfa ve Van’da ezgili ya da ezgisiz olarak çok yaygın biçimde oynanmakta, ezgisine ya da oyunun niteliğine göre değişik adlar almaktadır.
Karadeniz bölgesine özgü bir oyun olarak kabul edilen horon, bu bölgedeki çeşitli iller ve çevresinde yaygın bir biçimde oynanmaktadır.
Kasap oyunu daha çok İstanbul, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli yörelerinde yaygın bir halk oyunudur.
Kaşıklı oyunların çok eski bir geçmişi olduğu öne sürülür. Buna göre Türkler Horasan’da öteden beri bu tür oyunlar oynamışlar, bu gelenek Selçuklular döneminde de sürdürülmüştür. Elde zil, çarpana ya da kaşık vb. çarpma çalgılarla oynanan bu oyunlar İç Anadolu’da özellikle Konya ve çevresinde yaygındır. Bunun yanı sıra Afyon, Kırşehir, Kayseri ve hatta İçel ve Antalya’da oynanan kaşık oyunları da bu türe dahil edilir.
Zeybek, birçok araştırmacılar tarafından değişik boylara ve örgütlenmelere bağlanılmak istenmiştir. Kimilerine göre zeybekler düzeni, güvenliği korumakla yükümlü asker sınıfını, kimilerine göre de esnaf birliğini ya da denizci topluluğunu simgeler. Aydın, Muğla, Çanakkale, Manisa, Burdur, Denizli, Afyon, İzmir, Kütahya, Uşak, Bursa zeybek oyunları açısından en zengin yörelerdir. Ankara, Eskişehir, Adapazarı, İzmit, Kastamonu, Bolu ve Bilecik’te de çeşitli zeybek oyunları oynanır.
Halk oyunlarının oynanışı sırasında yöresel giysiler giyilir. Özel günlerde, toplantılarda kadın erkek topluca oynanan halk oyunları, bir işi birlikte yapma, toplu hareket etme gibi toplumsal bir eğitim vermesinin yanı sıra yöre insanının geleneklerini, geçmişini, yaşam biçimini de yansıtmaktadır.
Halk oyunlarının özgün biçimlerine ilişkin şimdiye değin yapılmış kapsamlı bir araştırma yoktur. Bu nedenle çoğunun ilk biçimlerini yitirdiği, özellikle kentlerde, toplumsal beğeniye koşut bir gelişim gösterdiği öne sürülür. Günümüzde halk oyunlarının özgün biçimiyle sürdürülmesi amacıyla kurulmuş resmi ve özel birçok dernek ve kuruluş vardır. Bu dernekler oluşturdukları halk oyunları topluluklarıyla yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli gösteriler yapmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Devlet Halk Oyunları Topluluğu da Türk halk oyunlarının çağdaş bir görünüm kazanması ve tanıtılması konusunda atılmış önemli adımlardandır.
Halk Oyunlarının Kendi İçinde Ayrıldıkları Belli Ana Türler
Çiftlerin karşılıklı olarak toplanmasıyla bir grup halinde de oynanmaktadır. Kız ve erkekten oluşan çiftlerin, karşılıklı iki sıra halinde dizilmesiyle bir grup oyunu biçiminde de sürdürülmektedir. Karşılamalar salma oyunlardır. Oyuncular birbirlerine tutunmazlar. Bazı karşılamalarda bütün oyuncuların ellerinde birer mendil bulunur. Genellikle Trakya’da, kısmen de Marmara’nın Doğu ve Güneyinde görülen bir oyun türüdür. Edirne, Tekirdağ, Kırklareli, İzmit, Adapazarı, Çanakkale, Bursa, Bilecik… illerinde oynanır.
Barlar: Toplu olarak ve genellikle düz dizi ya da yarım ay biçiminde, oyuncuların birbirlerine tutunarak oynadıkları disiplinli grup oyunlarına bar denir. Genellikle Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde icra edilen bir oyun türüdür. Erzurum, Kars, Ağrı, Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan illerinde oynanır.
Horonlar: Oyuncuların dizi biçiminde birbirine tutunarak oynadığı oyunlardır. Doğa yapısının sert ve dağlık oluşu, denizinin ve havasının kararsızlığı horon oyunlarında göze çarpar, Doğu Karadeniz kıyılarında kemençe veya davul eşliğinde icra edilir. Trabzon, Samsun, Artvin, Ordu, Rize… illerinde oynanır.
Araçlı oyunlar: Kaşık oyunu, araçlı oyunlara güzel bir örnektir. Oyuncular ellerinde ritim aracı olarak tahta kaşıklar bulundururlar. Güney Anadolu’nun Akdeniz’e uzanan kesimleri genellikle kaşıklı oyunlar bölgesi olarak gösterilir. Eskişehir, Afyon, Kütahya, Bilecik, Kırşehir , Konya, Mersin, Antalya, Bolu, Bursa… illerinde oynanır.
Yallılar: Kars yöresinde bir sıra oyunu adıdır. Düğünlerde el ele tutuşulur, kadınlar ve erkekler tarafından yürütülür. Yallı oyunu, tek çeşitten ibaret değildir. Kars yöresinde muhtelif yallılar vardır. Yallılar, doğuda Kafkas Azerbaycan’ını da içine alır.
Nanaylar: Çoğu zaman kızların ve erkeklerin beraber yallı (halay) tutukları zaman söylenirse de, nanay denince akla ilk gelen kızlar ve gelinlerdir. Yallıya çıkıldığı zaman el ele tutulur. Bir yallıda altıdan yirmiye kadar kız ve erkek bulunabilir.
Bengiler; Marmara bölgesinin güneyinde genellikle Balıkesir dolaylarında görülen bir oyun türüdür. Balıkesir, Manisa, Bursa, Çanakkal illerinde oynanır.
Mengiler: Ege bölgesi ve Akdeniz bölgesinin bazı İllerinde bu oyun türüne rastlamak mümkündür.
Seymenler: Özellikle Ankara çevresi köy düğünlerinde kız evine gelin almaya giden ve bundan başka bazı törenlere de katılan yöresel giyimli kişilerin oluşturduğu topluluktur.
Davul ve zurna ile oynanması nedeniyle yörede oynanan diğer zeybeklerden farklı olan seymen zeybeği iki yada üç kişi ile düğünlerde düzenlenen Seymen alayının önündeki efelerce oynanır. Kılıç ya da teke palası kuşanan efeler, oyun boyunca bunları havada savururken naralar da atarlar.
Zeybek: Bu oyun türüne özellikle Ege’de rastlanır. Zeybek kelimesi (Zey:Topluluk Bek:Bey)” topluluk beyi” anlamına gelir. Bireysel oyunlardır. Kişi sayısı sınırlaması yoktur. Sahneye büyük biri çıktığında onu yalnız bırakma geleneği vardır. Bu davranış saygı gereğidir. Kadın ve erkek ayrı oynar. Zeybek oyunları, toplu olarak oynandığı zaman oyuncuların birbirlerine tutunmadan oynadıkları salma oyunlardır. Türkiye’deki Türk halk oyunlarından en yaygın olanlarından biri de zeybek türü oyunlardır. Kelimenin kullanıldığı bölgelere bakarsak, sadece Batı Anadolu’da değil, İç Anadolu’da ve hatta diğer Türk topluluklarının yaşadığı Orta Asya topraklarında da zeybek türünün oynandığını görüyoruz.
Zeybekler bir efenin yönetiminde ovadan ovaya, dağdan dağa gezen, yoksulları gözetip yörede belirli bir otoriteye sahip olan, genellikle zalimlere veya sonradan görme zenginlere göz açtırmayan, zaman zaman işlediği bir suç yüzünden hapse girmeden dağlara kaçan, yönetime ters düşmüş insanlardır. Efeler ise yanına gelen, kendisine sığınan diğer zeybeklere yol, yöntem öğreten, onları eğiten, yerine göre akıl verip anlaşmazlıkları çözen bir kimlik içinde görünmüşlerdir.
Zeybeklerin yaşayışları çok hareketlidir. Çok kısa bir süre içinde kilometrelerce uzaklara gidip takipten kurtulabilirler. Ancak bu hareketli geçen yaşayışları içinde, zaman zaman coşkuya, heyecana ve özleme kapıldıklarını; yer yer hareketli, yer yer ağr ve asaletini ortaya koyan duruş ye adımlarla örülmüş bir oyuna kalktıklarını biliyoruz. Bu oyun sırasında ses tonlarıyla, hareketleriyle ve hatta mimikleriyle çevrelerinde saygı ve hayranlık duygularını canlandırırlar.
Oyunlarında çalınan enstrümanlar arasında bağlamaları, curaları, açık havada ise davul ile zurna birlikteliğini görürüz. Kapalı mekânlarda ise darbuka, tef veya zilli maşa da kullanılır. Geçen yüzyılın başından itibaren klârnetin de yer yer oyunlarda kullanılması, bu bölgenin Batı kökenli sazlara karşı olan eğilimini kanıtlamaktadır.
İki tür zeybek vardır.
- 1. Ağır Zeybek (Erkekler)
- 2. Kıvrak Zeybek (Kadınlar)
Ritmik yapı 9 zamanlıdır. Oynayan kişiler saygın kişilerse, oyuna o kişinin adı verilir. Yörük Ali Zeybeği, Çakır Efe Zeybeği gibi. Ağır zeybeklerde enstrümanlar: Davul ve zurnadır. Klarnet sonradan girmiştir. Kıvrak zeybeklerde enstrümanlar: İnce saz kullanılır (kapalı mekânlarda).
a. Halay: Alaydan türemiştir. Düzenli insan topluluğu ile kalabalık oynanır. Sıralı oynanır. En az 5 kişi olmalıdır. Özellikle Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu’da davul ve zurna eşliğinde oynanır. Çok haraketli bir danstır. Halaylarda 4 bölüm vardır:
- 1. Ölüm (kötüyü öldürme)
- 2. Doğum (iyinin gelmesi)
- 3. Güçlendirme (iyinin devamı)
- 4. Kutlama(bu durumların kutlanması)
Bu dört bölüm parçalanarak görülür;
- a. Ağırlama
- b. Yanlama
- c. Sıktırma, Oynatma, Yeldirme
- d. Belleme, Hoplama, Zıplatma
Elden, belden, omuzdan ve parmaklardan tutuşlar vardır. Genellikle hızlı kısımlarda omuzlardan tutulur. Oyun halay başının komutuyla yönetilir. Mendil vazgeçilmez bir oyun aracıdır. 4 zamanlı ağırlıklıdır. Ezgiler geçişlidir. Oyunlar ağırdan başlayıp gittikçe hızlanır.
Halaylarda kullanılan enstrümanlar genellikle davul ve zurnadır. Nanay biçiminde oynanan oyunlarda ise hiç çalgı kullanılmaz. Karşılıklı türküler söylenerek oynanır. Karma oynandığı gibi sadece erkekler, sadece kadınlar tarafından da ayrı oynanır. Giyim hatları biri birine benzer.
b. Çiftetelli :Türk Dil Kurumu sözlüğünde “göğüs ve göbek titreterek, gerdan kırarak oynanan bir oyun ve bu oyunun müziği” olarak tanımlanır. Çiftetelli, yalnız eğlence amacı ile ritim eşliğinde vücudun, omuz, göğüs, bacak titreşimleriyle, kalça ve göbek atarak, gerdan kırarak oynanmasıdır.
Osmanlılarda, saray eğlencelerinde çiftetelli oyunu görülmektedir. Günümüzde hareket serbestliği ve figür zenginliği nedeniyle Anadolu’nun tüm yörelerinde herkes tarafından kolayca oynanmaktadır. Tek kişi ile olduğu gibi birçok kişinin katılmasıyla kadın ve erkek toplu olarak da sergilenebilir.
Çiftetellide adımlar küçük atılır, ayakların oyunda değeri yoktur. Serbest ve istenildiği gibi adım atmak mümkündür. Temel olan ritmin vücuda ve omuzlara alınmasıdır. Çiftetellide eğlence ve müziğe uydurulmuş bir vücudun neşesinin gösterilmesi veya yaşanması söz konusudur. Belli bir yön kısıtlaması olmadığı için bağımsız, hatta disiplinsiz bir oyun olduğu savunulur.
Çiftetellide Zeybek ve Halay gibi belirlenmiş özel kıyafetler yoktur. Genelde parlak, canlı ve süslü kıyafetler kullanılır.
Halay Nedir?
Halay; toplu halde çeşitli biçimlerde bağlı dizi oluşturularak, sözlü yada sözsüz ezgiler eşliğinde oynanan halkoyunlarının genel adı.
Halay çekmek; halay türü bir halkoyunu oynamak.
Halay faslı; belli bir sıra izlenerek art arda çalınan yada söylenen, aynı makamda halk ezgileri.
Halay havası; halay oyunlarına eşlik eden sözlü yada sözsüz ezgi.(Bazı yörelerde sadece türkülü halay ezgileri için kullanılır.)
Halay tepmek; horadaki gibi ayakları yere vurarak halay çekmek.
Halay tutmak; halay çekmek üzere bağlı dizi oluşturmak.
Halaya durmak; halay oynamak üzere dizilmek.
Kadın halayı; yalnızca kadınların oynadığı halay.
Omuz halayı; oyuncuların birbirlerinin omuzlarından tutarak oynadıkları halay.
Tepeli halay; oyuncuların omuzlarına bir başka kişiyi alarak oynadıkları halay.
Halay, Anadolu’nun birçok yöresinde, özellikle İç ve G.D. Anadolu’da yaygın bir halkoyunu türüdür. Bir topluluk dansı, disiplinli bir dizi oyunudur. En az beş kişi tarafından oynanır. Bununla birlikte daha az kişiyle oynanan halay oyunlarında vardır. Eşlik çalgıları, yörelere göre farklılık göstermekle birlikte, genellikle davul zurnadır. Kadınlar bazı yörelerde türkü söyleyip tef çalarak halay oynarlar. Halay yalnız erkekler, yalnız kadınlar ya da kadın erkek birlikte oynanır.
Halaylar bağımlı oyunlardır. Oyuncular halay başının komutuna uyarak hareket ederler. Halaya çoğunlukla bağlı diziyle başlanır. Oyuncular birbirlerinin küçük parmaklarından tutarak, kol kola girerek ya da omuzlarından tutarak diziyi oluştururlar. Bazı halaylarda bu diziliş bir süre sonra değişir, bazılarındaysa oyunun sonuna değin sürer.
Halaylar, tek bölümlü halaylar, iki bölümlü halaylar ve üç bölümlü halaylar olmak üzere üçe ayrılır. Tek bölümlü halaylar, oyunun başından sonuna değin aynı melodi, ritim ve figürlerle oynanan halaylardır. Bunlarda oyun ilerledikçe yalnızca ezginin hızında bir artış olur, bunun dışında başladığı biçimiyle sürdürülür. İki bölümlü halaylar iki melodi, iki ritim ve iki ayrı oynama biçimi olan halaylardır.
Ağırlama adı verilen ilk bölümde, ayaklar oynamadan sağa sola kıvrılışlar ve ufak yıkılışlarla oyuna başlanır. Melodi ağır bir tempodadır. Çoğunlukla oyuncular kapalı dizi oluştururlar. Halay başının mendil sallayarak verdiği komutla ikinci bölüme geçilir. Eşlik çalgıları birinciyle uyumlu ama daha hareketli ikinci bir ezgiye başlar, oyunun figürleri hızlanır. Birinciyle ikinci bölüm bütünüyle birbirinden farklı iki oyun gibidir. İkinci bölüme yörelere göre yelleme, hoplatma, sıktırma, gibi adlar verilir. Üç bölümlü halaylarında ise üç ayrı ezgi, üç ayrı ritim ve farklı figürler yer alır. Ağırlama ve hoplatma bölümlerinin arasında kimi yörelerde yanlama, kimilerindeyse ortalama adı verilen hareketli bir bölüm bulunur. Yanlama adı verilen bu bölümde oyuncuların birbirlerinin üzerine abanarak yana doğru tüm bedenleriyle eğilmelerinden kaynaklanmaktadır.
Anadolu’da eşlik türkülerinin yada figürlerin kaynaklandığı olay, yer ya da kişilerin adını taşıyan yüzlerce halay adı saptanmıştır. Halaylar düğün, nişan, kına gecesi, dini yada resmi bayramlar nedeniyle düzenlenen törenler, askere uğurlama vb. toplu halde yapılan her türlü eğlentide oynanır. Halay giysisi yörelere göre farklılık gösterirse de genellikle erkeklerde poşu, yazma, işlik, şal kuşak, gömlek, cepken, şalvar, yemeni ya da çarıktan; kadınlarda ise kefiye, yazma vb. başörtüsü, fistan (üçetek), iç donu, şalvar, kuşak ve ayakkabıdan (çarık, yemeni) oluşur.
HALAYBAŞI
Halay türü halkoyunlarında dizinin sağ başında bulunan ve elindeki mendil yardımıyla oyunu yöneten kişiye verilen ad (Bazı yörelerde başadur, başçeken, sırabaşı da denir.).
Halay başı, oyunu çok iyi bilen ve çevrede saygınlığı olan kişilerden seçilir. Oyunculardan tümü halay başının elindeki mendil aracılığıyla verdiği komutlara uymak zorundadır. Melodi yada ritim değişmesi, figürlerin yenileme sayısı, oyunun hangi hızda oynanacağı halay başının komutları ile belirlenir. Oyun başında halay başı bir bölümü oynatmadan başka bir bölüme geçebilir. Dizinin en sonunda bulunan ve pöççük adı verilen oyuncunun görevi halay başının verdiği komutların anlaşılıp anlaşılmadığını denetlemek ve elinde taşıdığı mendil yardımı ile halay başına bildirmektir. Halay başının hemen yanında ikinci denen ve halay başılığa aday olan bir oyuncu bulunur. Halaybaşıyla pöççük arasındakilere kelle yada sıra oyuncuları denir.