Harun, Kuran’a göre peygamber Musa’nın büyük kardeşi.
Musa çok güzel, etkili ve inandırıcı konuşan Harun’u kendisine yardımcı bir peygamber olarak göndermesini Allah’tan diledi. Bunun üzerine Harun’a vahiy geldi. Musa, Firavun’un ölmesini sağlamak amacıyla kırk gün oruç tutacağı sırada Harun’u kendisine vekil yaptı. Ancak, o günlerde Samiri’nin buzağı sorunu ortaya çıktı. Harun, buzağıya tapılmayarak kendisine uyulması gerektiğini söyledi ve Harun ile Musa’ya Tevrat indi.
Harun’un ölümü ile ilgili şu efsane çok yaygındır: Musa ile Harun, bir gün içinden ışık fışkıran bir kuyu görürler. Kuyunun içine girdiklerinde altından bir taht ile karşılaşırlar. Tahta, Musa sığamadığından Harun oturur ve oturur oturmaz da Azrail gelip canını alır. Musa, israiloğulları’na durumu anlatınca, israiloğulları onu kardeşinin katili olmakla suçlarlar. Ancak, o sırada melekler yetişerek durumu aydınlığa kavuştururlar ve böylelikle sorun kapanmış olur.
İsmaililer, Harun’u Musa’nın yanında bir hüccet (ismaililer’de belirli bir görev yapan kişi) ya da vasi kabul ederler.