İncil: İsa’nın yaşamının ve bildirisinin anlatıldığı kitaplar bütünü; bu kitapların her biri.
Dilimize Arapçadan giren İncil sözcüğünün kökü Yunancaya dayanır ve bu dilde iyi haber anlamına gelmektedir. Hıristiyanların inanışına göre İsa, bütün insanları kurtarmaya gelmiştir; havarilerin, İsa’nın yaşamıyla ilgili anlatılar ya da sözlerinden seçmelerle insanlara verdikleri iyi haber budur.
Bir meseli ya da özellikle çarpıcı birkaç cümleyi, İsa’nın bir mucizesini ya da ölümünden sonra görünmesini yazıya geçirme düşüncesi, çok sonra ortaya çıktı. Yavaş yavaş, tarih sırasına göre bir belge oluşturuldu.
Kilise tarafından kabul edilen İnciller dört tanedir. Geleneğe göre, Aziz Matta”‘ya, Aziz Markos” a, Aziz Luka ‘ya ve Aziz Yuhanna’ya mal edilirler. Bunlardan ilk üçüne “sinoptik” İnciller adı verilir çünkü, sütun sütun karşılaştırıldığında aralarında, biçim ve içerik açısından çok kesin benzerlikler olduğu gözlemlenir. Markos incili geleneksel sıralamada ikinci yeri alır ve gerçekte en eski olan ve öbür iki İncil’e kaynak oluşturan, İsa’nın sözlerinin ilk derlemesini içerir.
Hıristiyanlığın ilk günlerinde yalnızca sözlü geleneğe dayanan vaazlar verilirdi. Ne var ki, vaizlerin işlerini kolaylaştırmak için küçük başvuru kitaplarının yazılması gerekiyordu. Böylece, “İsa’nın sözleriyle ilgili derlemeler, mucizelerin hikâyeleri, meseller ve İsa’nın yaşamının önemli bölümleri bir araya getirildi. Filistin’de ağızdan ağıza dolaşan sözlü geleneklere eklenen bu derlemeler, indilerin çıkış noktasını oluşturdu. Gene de, İncilleri İsa’nın yaşamının ve yaptıklarının özeti olarak görmemek gerekir. Bunlar, sözcüğün bugünkü anlamıyla tarih kitabı değildir; belgelerini, Hristiyan inancını yayma amacıyla, seçen, özetleyen ve yorumlayan din adamları taralından yazılmış, onların dinsel bakış açılarına ve amaçlarına uygun bir çerçeve içinde düzenlenmiştir.