İran halısı, İran’ın çeşitli yörelerinde dokunan, çok ince kalitede ve zeminin tümü motiflerle kaplı halıların genel adı.
Araştırmacılar İran’da halıcılığın Selçuklu Türkeri’yle başladığını öne sürmektedirler, İran’da dokunmuş en eski halı örneklerinden bugüne ulaşabileni yoktur, XIV. ve XV. yy.’a art minyatürlerdeki halı desenleri bu konuda fikir vermektedir, İran halıları XVI. yıldan sonra özellik kazanmaya başlamış ve bu dönemden sonra en parlak devrine ulaşmıştır. Sarayda sürdürülen bir el sanatı konumunda olan halıcılığa verilen önem, saraydaki imalathanelerde her türlü gereksiniminin karşılanması yanında yarattıkları her desen ve dokuma için ikramiye alan halıcıların ve desencilerin bulunmasından da anlaşılmaktadır Bu dönemde dokunmuş birçok ipek duvar ve yer halısı, başka ülkelere gönderilen armağanlar arasında önemli bir yere sahipti, İran’da giderek yaygınlaşan halıcılık, halı ticaretini de gündeme getirmiş, özellikle XIX. yy.’da kurulan ticaret organizasyonları sonucu İran, halı ihraç eden ülkeler arasında birinci konuma gelmiştir.
İran’ın özellikle ipekli halıları bugün de dünya halı piyasasında büyük üne sahiptir, İran halıları genellikle dokunduğu ya da pazarlandığı yerin adıyla anılır. Kirman, Şiraz, Isfahan, Kâşan, Meşhed, Buhara, Sultanabad, Karaca, Kum, Saruk, Atşar halıları gibi. Bunların en önemli özelliği, çok ince kalitede dokunmaları ve yüzeyde boş zemine yer verilmemesidir.