İstanbul Su Kültürü ve Su Kaynakları

İstanbul Su Kültürü ve Su Kaynakları, İstanbul’un su ihtiyacı nasıl karşılanırdı? Hangi sular tercih edilirdi?

İçme Suyu ve Kültürü

Eski İstanbul’un ağız tadında içme suyu “ab-ı leziz” adıyla anılır ve önemli bir yer tutar. Bir suyun içiminin güzel olması, içtikten sonra mideye ağırlık ve şişkinlik vermemesi, hafif olması aranır. Eski İstanbul’da su meraklıları ve su tanıyıcıları bulunurdu. Bunlar içtikleri suyun Taşdelen mi, Karakulak mı, Sırmakeş mi anlarlar ve özellikle o beğendikleri suyu ararlardı. Çeşmeden akan su ise pek makbul sayılmaz, terkos veya musluk suyu tabir edilirdi.

Şehre geniş bir dağıtım ağı ile terkos dışında ulaşan Kayışdağı ve Hamidiye çeşmelerinden akan sular da makbuldü ama damacana ile alınan özel suların yerini hiçbirisi tutmazdı.

İstanbul’un kendine has gelenekleri arasında ayrıca sakalar yer alırdı. Su tesisatı olmayan eski İstanbul evlerinde su ihtiyacı, çeşmelerden karşılanırdı. Ancak çeşmelerin önünde uzun kuyruklar oluşunca, 15. yy’da saka loncası kuruldu. 19. yyın sonuna kadar evlere suyu bu loncaya bağlı kişiler taşırdı. Sakalar suyu sebillerden alır, kırbalarla eve taşırdı. Kırbalar 45-50 lt kadar su alırdı.

Su Kaynakları

İstanbul’da halkın su ihtiyacını sağlayan Avrupa yakasındaki en meşhur kaynak suları Sarıyer civarındadır. Sarıyer Deresi’nin ilerisindeki tepelerden çıkarak maslaklarda toplanan bu kaynaklar: Çırçır, Kestane, Gürcüoğlu, Hünkar, Fındık, Fıstık sularıdır.

Ayrıca Abraham Paşa Korusu karşısında Büyükdere civarındaki tepelerden birinin eteğinde bulunan Sultan Suyu, yine aynı bölgede toplanarak Boğaz’a getirilen Kocataş ve Büyükdere Suları ve kaynağı Bakırköy’de olan Çoban çeşme, Aksu ve Çınar Suları da önemli memba sularıdır.

Anadolu kıyısında uzun isale hatları ile şehre getirilmeyen ünlü memba suları bölgelerine göre isim almıştır: Çamlıca, Kayışdağı ve Alemdağı kaynakları dışında Boğaz’ın doğusunda pek çok tanınmış kaynak suyu vardır.

Çamlıca Suları, Büyükçamlıca’da Yusuf İzzeddin Efendi Köşkü’nün yanında Subaşı Gazinosu’nun içinden çıkar. Bu suların kaynakları şunlardır: Tiryal Hanım Çeşmesi’nin suyu, Kısıklı Suyu, Küçükçamlıca Suyu, Ömer Efendi Suyu, Şekerkaya Suyu, Fıstık Dibi Suyu,

Kayışdağı Suları, Kayış Dağı’dan çınarlar arasından çıkar. Kayışdağı sularının kaynakları arasında Zeynel Suyu, Ayazma Suyu, Hacı Ömer Suyu, Fındık Suyu, Kestane Suyu.

Alemdağ Suları ise Alemdağ Köyü etrafındaki geniş arazinin çeşitli yerlerinden çıkar. Bu suların kaynakları arasında: Taşdelen Suyu, Saray Suları, Taflanlı Suları, Büyükelmalı Suyu ve bugün kaybolan Küçükelmalı Suyu’dur.
Boğaziçi’nin meşhur suları arasında Vaniköy ve Kandilli sırtlarından çıkan ve böbrek taşı düşürmesi ile ün yapmış Mehmed Said Efendi Suyu, Çubuklu İskelesi’nin arkasındaki bir haznede toplanan ve Çubuklu Suyu diye bilinen Küçükmaden ve Mehmedoğlu Suları; Elmalı Bendi’nin kuzeyinden Kanlıca’nın doğusundan çıkan Göztepe Suyu; Kanlıca tepelerinden çıkan Kanlıca Suları önemlidir.

Kaynak: İstanbul Şehir ve Kültür / A. Haluk Dursun