İstanbul’da sünnet eğlenceleri nasıl yapılırdı?
Çocuklar beş yaşından on iki yaşına kadar sünnet edilirdi. Hali vakti yerinde olanlar konaklarında mutantan sünnet düğünleri yaparlar, kendi çocuklarından başka bir çok fakir çocukları da sünnet ettirirlerdi.
Eski zaman konaklarının alan denilen geniş ve büyük sofalarında karşılıklı sedirler üzerinde kıymetli yatak takımları ile süslü döşekler hazırlanır, hokkabazlar, çengiler, sazendeler, hanendeler tutulur, akraba, ahbaplar davet edilir. Bir tarafa Karagöz perdesi kurulur, kadınların do görebilmesi için hareme giden kapının iki kanadı açılır, önüne bir kafes konurdu. Sünnet çocuklarına mavi atlastan üzeri nazarlıklı takkeler giydirilir, arkalarına ipekli entari, hırka ve bellerine kuşak bağlanır, münasip bir odada sünnetçi hazırlanır, hokkabazın curcunabazlar bir tarafta saklanır çocuklar sıra ile sünnet edilirdi. Curcunabazlar zıplayarak perendeler atarak bin türlü şaklabanlıklarla: (Hey maşallah, maşallah; çok yaşayın inşallah) diye haykırışarak sünnet alan çocukları avutmaya ve eğlendirmeğe uğraşırlardı.
Her yatağa iki, üç çocuk yatırılmak suretile o «alan sofa > yavrucukların avazesile çınlar, hokkabaz, yardağı İle hokka oynatmağa ve şamatasile ortalığı çınlatmağa başlayınca çocukların ağlaması kesilirdi. Sırasile çalgılar çalar, şarkılar söylenir, hayal ve kukla oynatılır, selâmlıkta, haremde misafirler ağırlanır, gelen misafirler sünnet çocuklarına altın saatler, kordonlar, en güzel oyuncaklar ve yazı takımları getirirlerdi.