Türk kadifeciliği XV. ve XVI. yy.larda hızlı bir gelişme gösterdi ve Batı’da, İran kadifelerinden çok daha büyük bir ilgi uyandırdı. Osmanlılar döneminde kadife dokumacılığının çok ayrı ve önemli bir yeri vardı. Dokunması öteki kumaşlara oranla daha fazla beceri ve ustalık isteyen bu değerli ve ağır kumaşlar, sarayda olduğu kadar halk arasında da büyük bir beğeni görüyordu.
Bursa, Bilecik, İstanbul (Üsküdar), Aydos, Göynük ve Karaman, Osmanlılar dönemindeki en önemli kadife dokuma merkezleriydi. Bunlar arasında, özellikle Üsküdar ve Bilecik kadifeleri çok ünlüydü. XX. yy. başlarına kadar, eski önemini yitirmiş olmakla birlikte, ahşap jakarlı kadife tezgâhlarında sürdürülen yerli kadife dokumacılığı Kurtuluş Savaşı’ndan sonra tamamen ortadan kalktı. Bugün yalnızca Sümerbank Hareke Fabrikası’nın ipekli dokuma bölümündeki eski tezgâhlarda, tarihsel yapıtları, sarayları döşemede kullanılan kadifeler özel olarak dokunur.
Günümüzde kadife dokumacılığı başlı başına bir tekstil konusudur.
Kadife kadife dokumacılığının yaygınlaştığı XV. ve XVI. yy.’lardan bu yana kadın ve erkek giysileri yapımında kullanılagelmiştir Önceleri ancak saray ve çevresinde kullanılabilen kadife giderek halkın varlıklı kesiminin de rağbet ettiği bir kumaş türü olmuştur. Kadifeden kaftan, pantolon, ceket, hırka, entari, şalvar, yelek, camadan, terlik vb pek çok giyim eşyası yapılmıştır. Bunların yanı sıra kese, yastık, kitap kılıfı, çeşitli başlıklar yapımında ve döşemelik olarak kullanılmıştır. ‘
Günümüzde düz kadifeler daha çok kadın giyiminde kullanılır. Zaman zaman erkek modasına da girmiştir. Kabartma çizgili (fitilli) kadifelerse gerek erkek gerek kadın giyiminde kullanılmakta, spor giyimde önemli bir yer tutmaktadır. Kadife döşemelik ve perdelik kumaşlar arasında da önemli bir yere sahiptir.