Kemal Tahir’in Önemli Eserleri ve Bu Eserlerin İçeriÄŸi, Konusu, Özetleri
Kemal Tahir’in roman anlayışı, kendi anlatımıyla, romancı olarak yaÅŸamak, romancı olarak düşünmek, dünyaya romancı olarak bakmak, milletindeki insanlık özelliklerini dünya insanlarının deÄŸerlerine katarak insanlığı zenginleÅŸtirmeye uÄŸraÅŸmaktır. Bu uÄŸraşıda baÅŸarılı olmak için de, gerçeklere saygı duymak, hoÅŸgörülü olmak, ön yargılardan kurtulmak ve bir olay iyi bilinse bile, sanki ilk defa görülüyormuÅŸ gibi onu iyice incelemektir. Bununla da yetinmeyerek romanı çevre alt bilinç ve muhiti gayet iyi bilme sorunu saymayıp derinlere, tarihi köklere doÄŸru araÅŸtırmak gereÄŸini savunur. O romanlarında bu araÅŸtırmaları gerçekleÅŸtirmiÅŸtir, örneÄŸin köy romanlarında, köyün törelerini, inançlarını, aile düzenini, yarıcılık ve gurbetçilik yaÅŸayışlarını, aÄŸalık düzenini derinlere inerek incelemiÅŸtir.
Yediçınar Yaylası 1839-1908 arasındaki yenileÅŸme hareketlerinin Çorum yöresindeki yankılarını ele alır. Köyün Kamburu’n da bunu sürdürür. Sağırdere ve Kördüman’da ise Cumhuriyet dönemi köyü ve köyün gurbetçilerini anlatır. Yine köy, kasaba romanı olarak nitelendirilebilen Rahmet Yolları Kesti, Kelleci Mehmet, Bozkırdaki Çekirdek’ de toplumun geliÅŸmeleri ve deÄŸiÅŸmeleri ortaya çıkarır. Ona göre köy ÅŸehirleÅŸecek, köy ÅŸehir farkı kendiliÄŸinden kalkacaktır. Kemal Tahir, köyün deÄŸiÅŸmeye zorlanmasını da ister. Bu deÄŸiÅŸiklik temelden olmalıdır. Ancak bunu köylü yapamaz. O, ilkel töreler içinde çürümüştür. Bu, büyük ÅŸehirden aydın kadrodan tepeden inme olmalıdır. Hürriyet ve demokrasi kavramları, köylüyü geri bırakmaktan çıkar bekleyen çevrelerin iÅŸine yarayacaktır. Bu görüşlerine raÄŸmen romancının roman yazarken, dünya görüşlerini ve felsefesini ikinci planda bırakmaya çabalamasını ister. Çünkü roman, yanlış yola götürülebilir.
Kemal Tahir’in “köy romanları” daha çok gözlemlere dayanır. Çünkü yaÅŸantısı uzun yıllar bu çevrelerde geçmiÅŸtir. KurtuluÅŸ Savaşı çevresinde kurulan romanlarını, yakın tarihe ait gazete,anı, belge, söylenti ve savaÅŸ yerlerini inceleyerek hazırlanmıştır. Bu belgeleri kullanmada bazen aşırılığa kaçmıştır. Esir Åžehrin Ä°nsanlarında ve Esir Åžehrin Mahpusun da mütareke Ä°stanbul’unu ayrıntılı verir. SavaÅŸ insanların üstünden silindir gibi geçmiÅŸ, karı ile kocayı, ana ile oÄŸulu çekip koparmıştır. Osmanlı Ordusu tükenmiÅŸtir. Yorgun Savaşçı’da Ä°stanbul’daki yılgın subay ve politikacıların Anadolu’ya geçiÅŸleri anlatılır. Bu romanının birinci bölümünde Mütareke Ä°stanbulu kan, ölüm ve çöküntü olarak tanımlanır. Ä°kinci bölümde Bursa, Manisa, Balıkesir çevresindeki savaşın ilk günleri anlatılır. Burası da “Karanlığın dibi”dir, asker kaçakları, çeteler, yerli halkın yılgınlığı ve Minicilerin baÅŸarısızlıkları yer alır. üçüncü bölümde Anzavur’un yenilmesi sergilenir ,.ancak hainlikler, kaçakçılık, çetecilik, kıyıcılık sürmektedir. SavaÅŸ düzenine girildikçe umutsuzluklar silinmektedir.
Yol Ayrımı ile Kurt Kanunu romanlarında ise, KurtuluÅŸ Savaşından sonra sürüp giden çalkantıları, savaşın izlerini ve etkilerini verir, örneÄŸin Yol Ayrımında Serbest Fırka hareketi, tarihi toplumsalcılık açısından yerilir. Kurt Kanununda Ä°zmir Suikasti anlatılır. Rahmet Yollan Kesti’de Anadolu halkındaki eÅŸkiya hayranlığının sebeplerini araÅŸtırır. Bu duygu, devlet gücünün kötüye kullanıldığı, zalimliÄŸin alıp yürüdüğü devirlerden kalma bir duygudur. Burada eÅŸkıyaların aÅŸağılık taraflarını, haydutluk çıkmazını baÅŸarıyla-ortaya koyar. Her baÅŸarının düzenli güçlerle olacağı fikrini ve adil bir devlet düşüncesini vurgular.
Devlet Ana romanı ile Osmanlının kuruluş dönemini ve ideal Osmanlı töresini bugüne aktarır, tanıtır.
Kemal Tahir, romanlarındaki kişiler üzerinde yargıya varmaz, Onlar, olaylar içinde kendilerini gösterir. Kısacası, yargıya okuyucu varır. Romanlarındaki kişi kadrosu oldukça zengindir, değişiktir. Her yaşta,her ahlakta kadınlar,gurbetçi işçiler, köylüler, şeyhler, hocalar, kasaba esnafı, çeşitli suçlu tipleri, subaylar, gazeteciler, öğretmenler, politikacılar görülür. Bu insanlarla olayların ardındaki insanı da vererek evrensele uzanır.
Kemal Tahir roman anlayışını hikayelerinde de sürdürür. Göl İnsanlarında köy tiplerini, büyük kente çalışmak için gelen işçileri ve bu çevreleri bir gözlemci gibi izler. Olaylara geniş bir açıdan bakar. Sahici köy romanı işçimizle köylümüzün realitesinden çıkacaktır.. Biz romancılar bu iki zümrenin yaşayışında ki bütün özellikleri aralıksız takip etmek zorundayız, der.
Kemal Tahir’in romanlarındaki dili sadedir, kolay bir anlatıma ulaÅŸmıştır. Anadolu’nun çeÅŸitli yörelerine ait sözcük, deyim ve cümlelerini Ä°stanbul ÅŸivesiyle kaynaÅŸtırmıştır. O, “EÄŸer Türkçe’yi konuÅŸacaksak ve Türkçe konuÅŸuyoruz diyeceksek, yedi yüz yıl, hatta daha evvelde sekiz yüzyıl, dokuz yüz yıldan beri konuÅŸtuÄŸumuz orta Anadolu Türkçesini örnek alalım, bir anlamda esas alalım. Fakat diÄŸer mıntıkaların Türkçe’ye getirdiÄŸi özellikleri, güçleri, yenilikleri, cümle kuruluÅŸundaki kıvraklıkları ayrıca göz önüne almayı unutmadan.” der. Nitekim dili kullanmasındaki baÅŸarısı ona Devlet Ana romanıyla Türk Dil Kurumu Dil ödülünü kazandırmıştır.
Büyük Kültür Ansiklopedisi 7 Cilt Sayfa 2619
Originally posted 2020-12-21 09:19:46.