Konu: Söz söylenen, yazı yazılan, eser oluşturan düşünce, olay, görünüm, üzerinde konuşulan, çalışılan, bilgi edinilen, araştırma, inceleme yapılan her şey konu adını almaktadır.
Anlatılan her olay, belirtilen her durum, ileri sürülen her düşünce, sözün ve yazının konusudur. Her eserin bir konusu vardır. Sevgiyi, acıyı, yiğitliği, korkaklığı, suyu, ateşi, toprağı, havayı konu edinen eserler de vardır. Yaşam, ölüm, güzel, çirkin, iyi, kötü, ağlayan bir çocuk, gülen bir anne de işlenebilir, anlatılabilir. Bu örneklerden konunun sınırsız olduğu anlaşılmaktadır;
Yazılı anlatımda sözü edilen konu, sınırlı bir kavramdır. Yazar yaklaşımı ile görüş noktası belirtilerek üzerinde çalışılan görüş, düşünce, duygu sınırlı bir biçime sokulabilir. Konuyu sınırlayan yazar yaklaşımı, gözlem, araştırma inceleme, fikir ve imgelem öğeleridir. Gözlem, kişinin duyu organlarını kullanmasıyla elde ettikleridir. Görerek, duyarak, dokunarak öğrenilenlerin anlatılmasıdır.
Araştırma, inceleme, herhangi bir konu üstünde bazı gerçekleri ortaya çıkarmak için işlem yapılması veya bilim sanat konusunu her yönüyle açıklamaktır. Fikir, tasarlanan, biçimlendirilen kavramdır. İmgelem ise varlıkları zihinde canlandırma yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Bir konu, ya bu öğelerle beslenir, veya bunlardan birine ağırlık verilerek işlenir. Yazar yaklaşımı konu görüş noktasının somut veya soyut olmasını sağlar. Gözleme dayanılmış, varlığı duyularla anlaşılanlardan söz edilmişse görüş noktası somut ;duygu ve zihnin etkisi ve fikirlerle kavranılanlardan söz edilmişse soyuttur, örneğin ev konusu, gözleme ağırlık verilerek somut; fikir öğesine ağırlık verilerek soyut görüş noktasıyla sınırlandırılmış olur. Bu sınırlar içinde işlenmesiyle gerçekleşir.