GeleneklerHalkbilimi

Kültürümüzde Evlilik Öncesi Yapılan Uygulamalar

Türk halk inanışlarında evlilik öncesi yiyecek ve içecekler genel olarak, kısmetin açılması, evlilik niyetinin bildirilmesi, dünürcülük, söz kesme ve nişan uygulamaları etrafında kümelenmektedir.

Zara’da genç kızlar kısmetlerinin açılması için Ütükyurdu köyünde bulunan Bahtiyazı Kuyusu’na diğer ismiyle Hacet Kuyusu’na giderler ve bu kuyunun suyundan içerken üç defa “bahtım açılsın” derler. Böylece kısmetin açılacağına inanılmaktadır.

Yine Zara’da mahalle fırınında iki ekmek hamuru birbirine bitişik olarak pişerse, bu iki ekmek kısmetlerinin açılması için evde kalmış kızlann başları üzerinde ayrılır. Kars ve çevresinde kısmetinin açılmasını isteyen genç kızlar, yedi ayn çeşmeden su toplayıp bu sularla sabah namazından sonra banyo yaparlar. Erzurum’da ise genç kızlar kısmetlerinin açılması için kıble istikametindeki çeşmenin musluğuna bir sopa sokarlar ve kısmetin açılmasıyla ilgili bir tekerleme söylerler.

Anadolu’da genç kızlar evlenecek olduklan kişileri önceden öğrenmek için elma kabuğu ile ilgili bazı uygulamalar yaparlar. Bu manada bazı yörelerde elma kabuğunu koparmadan soyan genç, bunu yastığının altına koyduğunda rüyasında nişanlanacağı kişiyi göreceğine inanılır. Bazı yörelerde ise kırılmadan soyulan elma kabuğu arkaya doğru atılır ve kabuk hangi harfin şeklini almış ise o harfle başlayan kişi ile evlenileceğine inanılmaktadır.

Türkiye genelinde askerliğini yapmış ve bir mesleğe sahip olan gencin evlenme zamanının geldiği kanaati ağırlık kazanır. Eskiden özellikle maddi durumu iyi olmayan ailede genç, evlenmek istediğini çeşitli yollarla bildirirdi. Birçok bölgedeki yaygın uygulamalardan bir tanesi, sofrada gencin pilava kaşık saplamasıdır. Gencin yapmış olduğu bu uygulama sonrası aile oğullanna uygun kız aramaya başlar. Kızda bulunması gereken şartlardan bir tanesi onun helâl süt emmiş olmasıdır. Aslında bu durum, toplumumuzda helâl gıda ile beslenmenin kişinin davranışlarına yansıyacağı inancını ortaya koymaktadır.

Aile, oğullarına uygun bir kız bulduğunda, dünürcülüğe gitmeden önce kızın marifetli olup olmadığını anlamak için oğlanın kadın akrabaları tarafından kız bir takım sınavdan geçirilir. * Zara ve çevresinde dünüre gitmeden önce kıza nar yedirilir. Eğer kız narı hiç dökmeden yerse marifetli olduğu kanaatine ulaşılır. Elazığ’da dünürcülüğe gitmeden önce kızda herhangi bir bedensel engel olup olmadığını öğrenmek için, oğlan tarafı kız ve ailesini hamama çağırır ve burada iki taraf birlikte yemek yer. Bu yemekte genel olarak içli köfte ve mevsimine göre meyve bulunur. Bu araştırma ve gözlemler sonucunda olumsuz bir durumla karşılaşamadığında oğlan evi kız evine dünürcülüğe gider.

Dünürcülükte oğlan tarafı genel olarak eskiden şeker veya lokum, günümüzde ise çikolata türü tatlı getirir. Kız tarafı da dünürcülüğe gelen misafirlere çeşitli ikramlarda bulunur. Bu ikramlann en önemlisi kahve ikramıdır. Kahve ikramını dünürcülüğe gidilen kız yapar. Kahveler içildikten sonra kızı istemeye geçilir. Kız isteme işleminden sonra çay ile birlikte pasta börek, daha sonra da mevsimine göre meyve ikram edilir. Darende’de dünürcülükte kız tarafı olumlu görüşe sahipse, oğlan tarafından getirilen tatlılar ve şerbetler misafirlere ikram edilir. Buna tatlı yeme denilmektedir. Bu âdete Elazığ ve çevresinde ise dil bağı ismi verilir. Şayet kız tarafı, kızlarını çeşitli sebeplerden dolayı vermek istemezlerse bunu sözlü olarak oğlan tarafına belirttikleri gibi ima yolu ile ikram ettikleri yiyecek ve içeceklerle de bildirirler. İkram edilen kahve veya çay içerisine şeker yerine tuz katılması, mevsimine göre ikram edilen karpuz veya portakal çekirdeğinin oğlanın ayakkabısına konulması, Uşak ve çevresinde bu amaçla yapılan uygulamalardandır. Elazığ’da ise dünürcülüğe gidilen kız, çeşitli sebeplerden dolayı kendisini isteyen genç ile evlenmek istemiyorsa, oğlan tarafından gelenlere kahve yerine meyve suyu ikramı yapar.

Karadeniz bölgesinde dünürcülükte kız evinden gizlice tuz çalınırsa, kızın kolay alınacağı inanışı bulunmaktadır. Ayrıca aynı bölgede kızın uğurlu gelip gelmeyeceğini anlamak için bir kilogram tuz satın alınır ve bu tuz bitinceye kadar evde bir terslik olmaz ise gelin gelecek kızın hayırlı olduğuna inanılır. Bazı yörelerde dünürcülükte kız tarafı razı olduğunda, kız evinde beyaz bir kumaş parçalanır ve bu parçaların içine ekmek, meyve ve şekerleme türü yiyecekler konur ve bunlar yakın akrabalara gönderilir.

Erzurum ve çevresinde söz kesme esnasında kız evinde misafirlere yemek ve yemek sonrasında şerbet ikramı yapılır. Söz kesme ve nişanda oğlan tarafımn getirmiş olduğu kuruyemiş ve şekerleme yenilerek şerbet içilir. Bu nedenle bazı bölgelerde nişan için şerbet veya şerbet içme deyimi kullanılır. Nişanlılık süresi dinî bayramlardan kurban bayramına rastladığında oğlan tarafı kız evine bir koç ve tatlı gönderir. Ramazan ayında ise iki taraf karşılıklı olarak birbirlerini iftara çağırır veya yiyecek ve içecekle donatılmış iftar sinisi gönderirler.

Nişan töreni kız tarafında yapılır ve törende davetlilere ikram edilecek yiyecek ve içecekleri oğlan tarafı karşılar. Çiftlere nişan yüzükleri takıldıktan sonra davetlilere eskiden şerbet, lokum ve çerez ikramı yapılırdı. Günümüzde ise genel olarak meyve suyu, lokum ve sigara ikram edilmektedir. Konya ve çevresinde erkek tarafı kız evine üç tepsi gönderir. Bu tepsilerden birisinde tandırda pişirilen ve adına güdük denilen küçük ekmek, birisinde tahin helvası, diğer tepside ise çetnevir denilen kuruyemiş çeşitleri bulunur. Aynca oğlan tarafı kız evine bir küçükbaş hayvan gönderir.

Kaynak: Türk Halk İnanışlarında Yiyecek ve İçecekler- Sami KILIÇ
 

İlgili Makaleler