Müzikte Kompozisyon Nedir?

Müzikte Kompozisyon Hakkında bilgi

Kompozisyon melodik ve akılcı olmakla birlikte, içgüdüsel biçimde geliştirilmiştir. Melodi, notaların sırayla, harmoni ise eş zamanlı olarak bir araya konmalarıdır. Çalgıların değişik özelliklerinin bir araya getirilmesi ise kompozisyonun öğelerindendir.

Bestecinin amacını değişik biçimlerde anlatması mümkündür. Onun öncelikle kendini anlatmaya ihtiyacı vardır. Şair bunu sözcüklerle; ressam, renk ve çizgilerle yapar. Müzisyenin malzemesi seslerdir. Besteci, eserinde duygularını ifade ederken, kurgudaki sanatsal doğruluk algısını da doyurmak zorundadır.

Sanatsal doğruluk ihtiyacı, kendi içinde ikiye ayrılır. Estetiğin koşulu ve dinleyicinin ilgisini canlı tutmak için bir gerekliliktir. Bu gerekliliğe form (biçim) adı verilir. XX. yüzyıla kadar besteciler, formun kalıplarına sıkı sıkıya bağlı kalmışlar, form kurallarını uygulamışlardır. Form ilkeleri, temelde psikolojiktir, ihtiyacın sonucudur. Dinleyiciyi sıkmamak için en etkin araç, biçim oyunlarıdır. Melodiyi uzatma amacını güden bestecinin teknik yardımcısı ise, biçim kurallarıdır.

Rönesans sonrasında kompozisyonlar kısa süreliydi. XVI. yüzyılda orkestra eserleri en çok beş dakikayı kapsıyordu. XVIII. yüzyılın Haydn ve Mozart senfonileri, ortalama 8-10 dakikayı geçmiyordu. Beethoven’in senfonilerinin ortalama uzunluğu 37 dakika, Brahms’ın 40 dakikadır. Bu rakamlar bestecinin müzik gerecini kullanmaktaki hünerinin sayısal gelişimini de sergilemektedir.

Müzik eserinin bir yapısı veya bir kurgusu bulunması kaçınılmazdır. Orta Çağ bestecilerinin çalışmaları, Rönesans’ın dengeli ve anlamlı sanatına ortam hazırlamıştır. Daha sonraki dönemlerde biçim kaygısı çok daha özen le gözetilmiş ve geliştirilmiştir. Biçimciliğe karşı çıkan empresyonist bestecilerin baş eserleri arasında bile, kuruluş kaygısının bulunmadığı tek bir eser yoktur. Olsaydı, müzik de yok sayılırdı. Bir müzik cümlesi ne kadar güzel olursa olsun, ifadesinin doruk noktasına ancak çevresindeki motiflerle tam bir uyum halinde olduğu zaman varır. Müzik eserindeki denge, birlik bütünlük yoluyla elde edilmiştir. Birlik bütünlük, tekdüzelik anlamına gelemez. Yaratıcının sanatı, yalın bir içerikten en fazla çeşitliliği çıkarmaktır. Batı müziğinin en saf formlarından biri olan variasyon tekniğinde buna erişilmeye çalışılır.

Batı müziğinin üç yüz yıllık tonal sistemi, bütünlük ve kuruluş yolunda önemli bir etken olmuştur. Klasik Çağ eseri yapısının temeli olan “Sergi, Gelişme, Serginin Tekrarı” gibi bölümler içindeki bütün ustalık, ton sistemi çevresinde belirlenir.

Yapısı bakımından sınırlı olan bazı türler, en azından dengeyi gözetmek zorundadır. İfadesi kuvvetli, ama dengesi zayıf bir eser, tutarlı ve etkili olamaz. Bu yüzden Avrupa sanatında birlik ve bütünlük kavrayışı egemendir. Bu kavrayışa çeşitlilik ne kadar çok girerse, form o kadar zenginleşir. İşlenen çeşitli değişiklikler, bir bütün içerisinde düzenli bulunduğu ölçüde, eser kusursuzlaşır.

Büyük Kültür Ansiklopedisi 7 Cilt 2732