Osmanlı Devletinde Avcılık

Eski Türklerde avcılık. Eski Türklerde avcılığın önemi çok büyüktü. Avlanmayı tazı, zağar ve yırtıcı kuşlar kullanarak yaya veya at üzerinde yaparlardı, o kadar ki avcılık dini ve milli bir gelenek haline geldi.

Çocukların iyi avcı yetişebilmesi için onlara cirit, kılıç, mızrak kullanmasını, nişancılık, binicilik ve ok atıcılığını öğretirlerdi. Avcılığın savaşa yararlı olduğu benimsenirdi, bu sayede yeni yetişen nesilleri daima zinde tutmasını bilmişler, onların cesur, güçlü ve sportmen yetişmesini sağlamışlardı. Aynı örf ve gelenekler Selçuklular ve Osmanlılar devrinde de devam etmiştir.

Birçok av partilerine padişahlar bizzat katılmışlar ve avcılığın disiplinli bir düzen içinde yapılabilmesi için sarayda geniş bir teşkilat kurmak lüzumunu duymuşlardı: doğancılar, çaylak avcıları, atmaca avcıları, zağarcılar, turnacılar, sekbanlar, samsoncu veya seksoncular. Tümü Hassa avcıları adını alırdı. Her birinin değişik kıyafet ve üniforması vardı. Bu teşkilât XVIII.yy. da Tanzimat’ta kaldırıldı.

Avcılıkla en çok ilgilenen padişahlar arasında 1. Murad , Yıldırım Bayezid, II. Murad , Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, IV Murad , I Ahmed , II Osman , IV Murad ve özellikle Mehmed TV (Avcı) ve Ahmed ll’yi sayabiliriz. Nitekim tarihler Yıldırım Bayezid’in sadece bir av gösterisinde 6 000 sekban, 7 000 doğancı; II Murad’ ın 1000’in üstünde zağarı ve 200’den fazla av kuşu ile katıldığını yazmaktadır. Avcı Mehmed IV’e kadar av teşkilatında çalışanların sayısı 592 idi. Sonraları bu miktar azaltıldı. 

Meydan Larousse / Cilt 2 Sayfa 321